Fenerbahçe'nin Nyon'da yaptığı savunmasında bir çok kez söz alan kulüp başkanı Aziz Yıldırım, zaman zaman sinirlerine hakim olamadı. Yıldırım'ın sert çıktığı anların detaylarına SABAH ulaştı. İşte o savunmadan önemli sözler: "Biz masumuz. Bizi suçlayabilecek hiçbir deliliniz yok. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Sadece Tahkim Kurulu'na, CAS'a, AİHM'e gitmeyeceğiz. Eğer UEFA Disiplin Kurulu gibi çok ciddi bir kurumdan adil bir karar çıkmazsa İsviçre Mahkemeleri'ne bile gideceğiz. Burada koskocaman 105 yıllık bir camia var. Elinizde ciddi bir delil olmadan bu kulübün kaderiyle oynayamazsınız. Türkiye'de hukuki süreç bir yıl sürdü ve hala da devam ediyor. Siz ise bir günde bizden savunma yapmamızı istiyorsunuz."
RAPOR POLEMİĞİ
Fenerbahçe'nin UEFA'da önceki gün yaptığı tarihi savunmanın detayları ortaya çıkmaya devam ediyor. Fenerbahçe cephesinin tepkisini çeken müfettiş Palacios ile Fenerbahçeli yöneticiler Deniz Tolga Aytöre ve Şekip Mosturoğlu'nun duruşma öncesi bir araya geldikleri ortaya çıktı. Avukat Aytöre ve Avukat Mosturoğlu, raporu Disiplin Kurulu'na sunan müfettiş Palacios ile ayaküstü sohbet ettiler. Aytöre ve Mosturoğlu hukuki donanımları ve tecrübeleriyle henüz 6 aydır bu görevi yürüten müfettişi defalarca köşeye sıkıştırdılar. F.Bahçeli yöneticilerin deyimiyle "İyi hazırlanamayan" Palacios, sarı-lacivertlilerin savunması ve soruları karşısında zor anlar yaşadı.
PALACİOS HAZIRLAMAMIŞ
Aradaki sohbetlerde bu raporun Palacios tarafından değil, geçtiğimiz yıl sarı-lacivertlilerin Avrupa kupalarına katılmasını sağlayan David Casserly'in hazırladığı belirtildi. 70 sayfalık bu raporun İrlandalı müfettiş tarafından hazırlandığı ve son aşamada görevden ayrılınca Palacios'un atandığı iddia edildi. Sadece rapora sonuç kısmını ekleyen İspanyol müfettişin birçok konuda fikir sahibi olmamasının nedeninin de bu olduğu görüşünde birleşildi.
TAHKİM'E GİDİŞ PORTO ÖRNEĞİYLE
Her ne kadar Fenerbahçe ile ilgili kararın bugün ya da yarın açıklanacağı belirtilse de sarı-lacivertli yöneticiler hiçbir ihtimali ihmal etmeden çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda ilk aşamada Disiplin Kurulu'ndan olumsuz bir karar çıkması halinde bile Fenerbahçeli yöneticiler Porto örneğini göz önünde bulundurarak davayı Tahkim Kurulu'na taşımak için gerekli hazırlıkları yapıyor. Fenerbahçe kanadı bu konuda tüm yolları denemeyi şimdiden göze almış durumda. Tüm bunların yanı sıra dava Tahkim'e taşınsa dahi 15 Temmuz öncesinde net karar verilmiş olacak.
PORTO ÖRNEĞİ NEDİR?
Portekiz'de 2003-2004 sezonunu hedef alan 'Altın Düdük' operasyonu kapsamında aleyhinde deliller bulunan Porto, 2008 yılında (-) 6 puan ceza alınca UEFA tarafından Şampiyonlar Ligi hakkı elinden alınmıştı. Ancak mavi-beyazlılar bu kararın hemen ardından Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'ne (CAS) giderek, karara itirazda bulunmuştu. Ligi ikinci bitiren Sporting Lizbon ile üçüncü tamamlayan Benfica, Devler Ligi'ne katılmayı talep etmişlerdi. Ancak itirazı incelendikten sonra haklı bulunan Porto'ya yeniden Şampiyonlar Ligi hakkı tanınmıştı.
SAVUNMA DEĞİL HÜCUM!
Hem Beşiktaş hem de Fenerbahçe Nyon'da çok kritik saatler yaşadı. Bir gerçek vardı iki takımın da savunma heyetleri toplantıya çok rahat girdiler ve izlediğimiz kadarıyla da iyi savunmalar yaptılar. Önce F.Bahçe ile başlayalım. Cumartesi günü adeta tarihi bir sınavdan geçti. 08.30'da başlayan duruşma tıpkı Beşiktaş Başkanı Fikret Orman'ın da ifade ettiği gibi önyargılarla başlamıştı. Soruşturmaya sonradan atanan müfettiş Palacios'un raporu sebebiyle UEFA Disiplin Kurulu Başkanı Thomas Partl ve üyeler Jacques Antenen ile Sandor Berzi, F.Bahçe heyetine mesafeli yaklaştı. Bu durum duruşma ilerledikçe tersine döndü. Savunmanın tamamen 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararları üzerine hazırlanması ve F.Bahçe'nin o davadaki savunmasına hiç yer vermemesi sarı-lacivertlilerin elini kuvvetlendirdi. Doğal olarak da bu duruşmaya oldukça hazır gelen Fenerbahçe heyeti kelimenin tam anlamıyla savunma değil hücum yaptı. Yer yer tansiyon da yükseldi.
FENERBAHÇE CEZA ALMAYACAK DİYEMEYİZ
Tüm bu yaşananlar, "F.Bahçe ceza almayacak" anlamına gelmiyor. Bunu geçtiğimiz günlerde UEFA'nın Türk basınında çıkan haberlere yönelik yaptığı, "Davanın sonucunu kimse bilemez" yorumuna dayanarak rahatlıkla söyleyebiliriz. Önceki örneklerde UEFA'nın belli bir standartının da olmaması ve F.Bahçe aleyhine vermesi muhtemel karara benzer bir kararı Porto'ya vermesi de çıkacak kararın herkesin kafasında bir soru işaretinden ibaret olduğunu kanıtlıyor. Güçlü bir savunma yapılmış olsa da, müfettiş Palacios'un raporu F.Bahçe yöneticisi Aytöre tarafından ciddi bulunmasa da, Mosturoğlu'nun "Bu uzun bir süreç. Burada alınan kararla bitmeyecek" sözleri ceza alınabileceği ihtimalini de gözler önüne seriyor. Burada da bardağın dolu tarafına baktığımızda Fenerbahçe'nin olabilecek her sonuca karşın hazır olduğu görünüyor.
KISA ZAMANDA İYİ SAVUNMA YAPILDI
Fenerbahçe önünde çok kısıtlı bir süre olmasına rağmen bu tarihi duruşmaya iyi bir hazırlık yaptı. 3 Temmuz'dan bu yana yaşananlar, sarı-lacivertli kurmayların bu konudaki refleksini bir seviye üstte taşıdı. Duruşma esnasında 500'e yakın sarı-lacivertli taraftarın Nyon'da bulunan UEFA'nın merkezinin önüne gelmesi de zorlu bir süreçten geçen yönetime moral oldu.