Galatasaray hala korner atma özürlü; Galatasaray hala taç atma özürlü... Benim en korktuğum anlar; Galatasaray'ın kendi sahasında taç attığı anlar... Çünkü topu rakibe atıyorlar, ardından kontratak yiyorlar ve gol oluyor sonunda...
Mancini geldiğinden beri, bu iki basit sorunu çözemedi. Fatih Terim de çözememişti. Antalya'da kaç tane korner attı Galatasaray ve bir tanesinde pozisyonu var mı?
Korner atışı, bir çalışma gerektirir. 'Öyle topu rastgele sallarsın, birisi vurursa vurur' devri bitti. O devir, 1915 senesinin İngiltere futboluydu. O devir, bitti. Şimdi orta yapmak, bitti. Şimdi pas devri...
Havadan pas veriyorsun, yerden pas veriyorsun ama pas veriyorsun ve bir adama atıyorsun. 'Ben ortalayayım. Savunmadan iki tane stoper gelsin. Üç tane de forvetim var. Beş kişi; birisi vursun!' Böyle bir şey yok. Eloğlu böyle atmıyor kornerleri...
Mancini, korner atan adama baksın; o adam bir işaret yapıyor eliyle, koluyla... O, bir kod... 'Ben topu şuraya atacağım, şu oyunu yapacağız' demek o; basketbol gibi... Üç numaralı oyun, iki numaralı oyun, bir numaralı oyun...
Galatasaray'da oyun falan yok. Birisi sallasın; Mevlam kayırsın. Böyle bir takım olur mu ya! Rakip kale önünde, bütün kafaları rakip savunma vuruyor; kendi kalesi önünde de bütün kafaları rakip forvet vuruyor. Sen bunu düzeltemiyorsan bir teknik direktör olarak; Chelsea'yi nasıl yeneceksin!..
Transfer politikan yanlış, sistem değişikliğin yanlış, sahaya çıkardığın takım yanlış; maç sırasında yaptığın değişiklikler komik. Onun için "Commedia dell'Arte" dedim.
Yargıtay, şike davasıyla ilgili kararını verdi ve Aziz Yıldırım'ın şike yapmak, teşvik primi vermek ve örgüt kurmak suçlarından aldığı cezayı onadı. 2 yıl 2 ay daha hapis yatacak olan Fenerbahçe Başkanı, "Bu kararı tanımıyorum" dedi. Yargıtay'ın kararı ve Yıldırım'ın çıkışıyla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Aziz Yıldırım, öteden beri kendisinden başka hiç kimseyi tanımayan ve 'Fenerbahçe demek, ben demek' diyen bir başkan... Bu, işin ayrı bir yanı...
Gerçek Fenerbahçeliler, Aziz Yıldırım'ın kendisini Fenerbahçe ile özdeşleştirmesini iyi değerlendirmeliler... Dünyada hiç kimse, hiçbir kulübün sahibi değildir. İngiltere'de parayı yatırıp, o dev kulüpleri satın alanlar dahil...
Ama Yargıtay'ın kararı onayladığı tarihi, son günlerin çok yaygın deyişiyle 'manidar' buluyorum ben de... Neden? Bunca sene hukuk okudum, bunca sene gazetecilik yaptım; hukukun özünü, temelini iyi bildiğimi düşünüyorum.
Eğer bir yerde, hukuksal bir yaşamdaki yeni bir düzenleme çok yoğun bir şekilde konuşuluyorsa, mahkemeler onunla ilgili kararı o anda vermezler. Diyelim ki idam mahkumusun; mahkumiyetin Yargıtay'a gitti. O sırada, o ülkede idam cezasının kaldırılması konusunda genel bir hava varsa ve yürütme dahil, yasama dahil, halk dahil, sivil toplum örgütleri dahil 'İdam, bu ülkeye yakışmıyor' görüşündeyse; o sürecin sonunu bekler mahkeme... 'İdam kaldırılıyor; adamı asmayalım' der. O adam seri katil de olsa, ırz düşmanı da olsa fark etmez...
Türkiye'de, bir yeniden yargılanma süreci var. Bu yeniden yargılanma ne için; belli bir mahkemenin verdiği kararlar için... Aziz Yıldırım hakkında karar veren mahkeme hangisi; aynı mahkeme...
En son 'Karar, aralık ayında çıkar' denmişti; aralıkta da çıkmadı. Sen bu kararın verilmesinin ardından aylarca beklemişsin, beklemişsin; şimdi tam bu özel mahkemelerin kararlarının 'vicdani olup olmadığı' tartışılırken ve ülke çapında muhalefetiyle, iktidarıyla yeniden yargılanma söz konusuyken, bu kararı onaylıyorsun! Bu manidar değilse, dünyada hiçbir şey manidar değildir.