Sezonun en iyi oyuncusu Sneijder'in kaçırdığı gol herkesi şoke ederken aynı Sneijder 2. yarının hemen başında yaptığı asistle takımını rahatlatan isim oldu. Umut'un golü sonrası iyice rahatlayan Cim Bom, Erciyes'in farkı 1'e indirmesiyle biraz telaşlansa da maçı kazanarak amacına ulaşmış oldu. Bu galibiyetin Galatasaray'a getirisi nereden baksak minimum 50 milyon TL. Dönelim İspanya'ya... Maçın bitiş düdüğünün ardından yüzbin Barcelona taraftarının şampiyon olan Atletico Madrid'i ayakta alkışlaması tek kelimeyle muhteşemdi. İnsanın tüylerini diken diken eden bu harika davranışı ligimizde görürü müyüz ya da görmeye bizim ömrümüz yeter mi bilmem. Ama dilerim böyle görüntüleri kendi ülkemizde de görürüz.
Levent TÜZEMEN: Değerli ikincilik
Soma'ya düşen ateş tüm Türkiye'de kalpleri dağladı.. Şehit madencilerin ailelerinin yaşadığı tarifsiz acılar bizim acılarımız oldu. Allah ölenlerin mekanını cennet eylesin. Şehit madencilerin kederli ailelerine rabbim sabırlar versin... Soma'daki maden faciasının tüm Türkiye'yi yasa boğduğu matem ortamında bırakın maç oynamayı kafaca motive olmak inanın çok zordu. Maden felaketiyle ilgili tribünlere asılan acılı pankartlara baktığımızda Galatasaraylı ve Erciyesli oyuncular ellerinden geldiği kadar maça konsantre oldu. Galatasaray oyuna "Golü erken atalım işi zora sokmayalım" düşüncesiyle başladı. Ama bazen aşırı istemek akıllı düşünmeye izin vermiyor. İlk yarıda Galatasaray telaş yapınca ciddi pozisyonlar kaçtı. Burak-Umut ikilisi gol bölgelerinde doğru pozisyon almadıklarında ve doğru koşular yapmadıklarından pozisyonları harcadılar. Ancak, müthiş gollerin adamı Sneijder'in kaleci Gökhan'la karşı karşıya kaldığında atamadığı gol akıllara zarardı. Galatasaray telaştan ve aceleden ilk yarıda fark yapacağı maçı koparamadı. İkinci yarının başında Burak'ın attığı gol takımın, kulübenin, yönetimin ve taraftarların stresini aldı. Sezon biterken kadro istikrarını yakalayan Mancini'nin kadro doğrusu Erciyes önünde de meyvesini verdi. Umut-Burak ikilisi attıkları gollerle Galatasaray'ın Devler Ligi'ne doğrudan girmesini sağladı. Oysa bu sezon Galatasaray adına en kolay kazanılacak şampiyonluk olmalıydı. Galatasaray yönetimleri bu akıl tutulmalarında hep bindiği dalı kesmiştir. Terim-Mancini değişikliğiyle kaçan şampiyonluk tıpkı 2001 yılında kaybedilen şampiyonluğa benziyor. Başkan Aysal ile yönetimi zor ve sıkıntılı geçen bir sezonda 9 yıl sonra kazanılan Türkiye Kupası'yla teselli buldu. Türkiye'de "Şampiyonlar Ligi'ne en çok katılan takım" unvanını koruyan Galatasaray'ın şampiyonluk kıymetindeki lig ikinciliğiyle kasasına şimdi 90 milyon TL girecek. Uyarıyorum; "Başarı.. Başarı.. Başarı" diyerek yola çıkan Başkan Aysal yeni transferler ve Mancini ile devam konusunda doğru analiz yapmalı. Hakkını verelim; telaşlı Galatasaray'ın aklı yerinde olan ve Burak'ın attığı gole damga koyan Chedjou gecenin en iyisiydi.
Ahmet ÇAKAR: Kimse inanmazdı!
Aslında sezona başlarken birisi G.Saray'a "İkinci olacaksınız ve çok sevineceksiniz" dese inanmazlardı. Ama G.Saray ikinci oldu ve haklı olarak çok sevindi. Zira Şampiyonlar Ligi'ne direkt gidecekler, üstelik Türkiye Kupası da müzelerinde. G.Saray maçın önemini çok iyi anlamış olarak başladı. İlk 45 dakika K.Erciyesspor'u sahadan sildi. Kanatları kullandı, şut çekti, Sneijder karşı karşıya kaçırdı; K.Erciyes kafasını kaldıramadı. Buna rağmen ilk yarıda gol olmadı. Ama Muslera'ya gelen top da yok. Tüm toplar G.Saray'da, Erciyes topu kesiyor ama top yine G.Saray'da. İlk devrede tüm camia golü "Ha geldi, ha geliyor" diyerek bekledi ama gelmedi. Hele hele Sneijder'in kaçırdığı bir pozisyon var ki inanılır gibi değil. Sneijder klasındaki bir oyuncu kaleciyle karşı karşıya kaldığı o pozisyonda golü yapmalıydı, ama olmadı. İkinci yarı G.Saray maça golle başladı. Soldan Sneijder geldi, şut orta karışımı topu çıkardı ve Burak da klasik gollerinden birini atıverdi. Bu gol G.Saray'ı rahatlatır diye düşünüyorduk ama tam anlamıyla rahatlayamadılar. Erciyes daha fazla gelmeye başladı. Fazla pozisyon bulmasalar da G.Saray'ın bütün oyun sistemi bu durumdan tedirgin oldu. Bu tip maçlarda mutlak ikinci golü bulmak gerekir, bu dakikada da Umut yardıma yetişti. Selçuk'un ortasında Umut zor pozisyonda kafayla kalecinin ayağının dibine vurdu ve Erciyes kalecisi de topla birlikte kaleye girdi. Bu maç G.Saray'a belki de 20 milyon Euro getirecek. Üstelik aynı dakikalarda Beşiktaş da golü yemişti. Son dakikalarda Erciyes bir gol bulmuş olsa da G.Saray haklı bir ikincilikle Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılıyor. Hakem Yunus Yıldırım'ın sanırım son maçıydı. Aylar sonra ilk defa 3 büyüğün maçına çıktı ve fena da maç yönetmedi. Belki ilk yarıdaki Burak'ın penaltı pozisyonu penaltı tartışılabilir ama Yıldırım inanmadı ve penaltıyı vermedi. Uzun yıllar günahıyla-sevabıyla hakemlik yaptı ama bence insan olarak hep temiz kaldı ve beyefendi oldu. Güle Güle Yunus kardeşim...
Erman TOROĞLU:Adaletli sona erdi
En zor şey dün gece benim yaptığım. Karşımda üç tane televizyon var, birinde G.Saray oynuyor, diğerinde Beşiktaş, ötekinde Atletico Madrid. Takım şekillerine bakacaksın, hakemlere bakacaksın, pozisyonlara bakacaksın. Bakacaksın oğlu bakacaksın... Atletico Madrid şampiyon oldu. Nasıl oldu? Takım olduğu için. Ne Real Madrid'deki ne de Barcelona'daki isimler onlarda yok. Ama onların ruhu vardı ve şampiyon oldular. Gelelim bizimkilere... Tribünlere bakıyorsunuz, boş. Çünkü bazı insanlar Türkiye'deki futbolu mundar ettiler. İnsanların futbol şevkini kırdılar. Maçların görüntülerini sakladılar, tekel yapmaya kalktılar. Sahanın dışında futbolu yönlendirmeye gayret ettiler. Futbolu köpürtmediler. Türkiye dizi filmlerine mahkum oldu. Futbol programları yok oldu. İstediklerini gösterdiler, istediklerini göstermediler. Seyirci ne futbol maçına gidiyor, ne televizyon seyrediyor. Suni bir ara gazı veriyorlar, hikaye. Federasyonlar saçma sapan cezalar üretiyor. Takıma ceza veriyorlar, erkekler gelmeyecek, kadınlar çocuklar gelecek diyorlar. Ben çok maçtan evvel o maçlara giden seyircilerin arasında oturuyorum veya geziyorum. Daha maçtan 8-10 saat evvel oturdukları restoranlarda veya kafelerde hem erkekler hem kadınlar, hem çocuklar küfürlü tezahürat yapıyorlar. Bu gruplar maçlara geliyor, yine aynı küfürleri ediyorlar. Sonra da bu maçlar erkeklere kapatılıyor, kadınlar ve çocuklara açılıyor. Ve onlar da küfür etmeye devam ediyorlar. Yani saçma sapan işler yapılıyor. Bunlar futbolun bir tarafı. Daha içine dalarsak lig sıralaması adaletli bitti. F.Bahçe diğerlerine göre daha iyi futbol oynadı, daha iyi mücadele etti ve şampiyon oldu. G.Saray, Fatih Terim, Mancini, Ünal Aysal şeytan üçgeninin arasında kaldı son anda futbolcuların "Biz bu işlere karışmayalım, işimize bakalım" zihniyetiyle Şampiyonlar Ligi'ne gittiler.