"Eşofman giyiyordum. Çünkü takımla beraberiz onu anlatmak istiyordum. Benim doğal halim bu. Eşofman üzerinden bana vurmak çapsızlıktır"
"Şükür giyinmeyi biliyoruz. Bir de gülmüyor diyenler oldu. Bunlar hep cahilce alttan vurmalardı. Gülmeyi de
F.Bahçe'den ayrıldıktan sonra ortalarda gözükmeyen Aykut Kocaman önceki gün katıldığı 360 TV'de Kültür-Fizik programında samimi açıklamalarda bulundu. F.Bahçe'de ilk sportif direktörlük ve teknik direktörlük yaptığı dönemi değerlendiren teknik adam Türk futbol sistemindeki aksaklıklara dair önemli tespitlerde bulundu
. İşte Aykut Kocaman'ın açıklamalarından satırbaşları:
'BİZ BUYUZ' DEMEK ANLAMSIZ'
"Kendimi hep işimle tarif etmeye çalıştım. Biz şuyuz, biz buyuz, gülen adamlarız demenin anlamsız olduğunu düşünüyorum.
Bu benim doğal halim. Benim eşofmanım üzerinden, beni vurmak kadar çapsızlık olamaz. Eşofman giyiyordum çünkü takımla beraberiz onu anlatmak istiyordum. Eğer beraberseniz bunları bir takım şeylerle sembolize etmeniz gerekiyor.
Fenerbahçe'de bunu özellikle giyiyordum. Çünkü Fenerium ürünleri giyiyordum. Çok şükür giyinmeyi de biliyoruz. Gülmüyor diyenler oldu. Bunlar cahilce alttan vurmalardır."
FUTBOL KOŞMAK DEĞİLDİR
"Koşu mesafesi konusunda zamanında FB TV'de de söylemiştim. İnsanlar anlamadıkları, bilmedikleri konularda bence cehaletten dolayı da ağızlarını büzerek konuştular.
Bu çok yanlıştı. Bu adam ne demek istiyor diye düşünmeden konuştular ve bu kavramın içini boşaltmaya çalıştılar. Ama aslında öyle değil. Biraz da beni itibarsızlaştırmaya çalıştıkları için böyle yaptılar. Ama çok önemli değil. Hep söylüyorum gerçekler bir gün ortaya çıkıyor.
Tabii ki futbol koşmak değil. Benim gibi teknik bir futbolcu, antrenörlüğünde de tekniği daha fazla düşünmeye çalışırken insanların dediğimi merak etmesi gerekiyordu
. Söylemeye çalıştığım şuydu; futbol koşmak değildir. Ama futbolu, fizik kalitenin üzerine inşa edebilirsiniz.
O zaman tekniği taktiği daha anlamlı ve doğru yaparsınız. Fenerbahçe takımı benim ayrıldığım senenin ikinci yarısından itibaren daha ileriye doğruya gitmeye çalışan bir takım haline gelmişti."
BİZ DE ATLETİCO GİBİ OLABİLİRSEK...
Atletico Madrid çok iyi bir örnek. Atletico'nun çeyrek ve yarı final maçlarını izleme şansı buldum. Arda takımda olduğu zaman takım daha akıllı oynuyor. Mesela Chelsea maçında Arda oyuna girince oyunu bir anda takımı adına lehine çevirdi. Ama Arda yokken de topun olduğu bölgede çok kolay bir şekilde birikebiliyorlar. Arda, Milli Takım'a geldiği zaman her şey bekleniyor. Avrupa'da bir çok önemli kupayı kazanmış ve burada sihirbazlık yapacak. Alacak topu ayağına gol atacak. Oysa öyle değil. Arda çok önemli bir takımın, çok önemli bir parçasıdır. Biz de Atletico Madrid gibi önce çok rahat bir şekilde koşabilen, doğru yerde durabilen, kademeyi doğru yapan takımlar haline gelebilirsek, Arda buraya geldiği zaman katkısı azalmak yerine artacaktır.