Prandelli'nin çok iyi bir CV'si var. Altını çizelim, İtalya Milli Takımı'nın teknik direktörü geliyor. Honduras veya Kenya falan değil. Bekleyip göreceğiz. Oyun içerisindeki taktik anlayışını, takımının fiziki kapasitesinı, oyun içinde oyuncu tercihlerini, taktiksel değişikliklerini göreceğiz ve yorum yapacağız. Bunun için 7-8 maç yapması lazım. Ama şu an takımı üstünde pozitif etkisi görülüyor. Her şeyi yapan onlar olsa da ülkemizde teknik direktör ve oyuncular sıradanlaştırıldı maalesef. Teknik direktörlük ve oyunculuk hafife alındı. Yöneticilerin, başkanların demeç fırtınaları ise devam ediyor. İşler kötü gittiği zaman Prandelli, Mancini, Ersun, Aykut, Bilic Ertuğrul Sağlam konuşuluyor. Hakemlerin işi de bu sene kolay değil. Yıldız savaşları hakemleri baskı altında tutacak. Zekeriya ağabeyin de işi kolay değil. Biraz da kendi zorlaştırıyor. Bir başkan kendisini aramış ve o da suratına kapatmış. Eğer 4 büyüklerden birinin başkanına yaptıysa bilmem!
TRABZON EN AZ 10 PUAN FAZLA ALIR
İbrahim Hacıosmanoğlu'nun "Trabzonspor'u iki deli yönetiyor" sözleri için yorumunuz nedir?
R.D: Esprili bir yaklaşım olmuş. Trabzon da geçtiğimiz yıllara nazaran daha doğru transferler yapıyor. Tok bir takım görüntüleri var. İyi bir teknik adam aldılar. O da kendi çalıştığı oyuncuları tercih etti. Çok da iyi bir santrfor aldılar. Yeter ki o top rakip ceza alanına gelsin. Trabzon'un geçen seneden en az 10 puan fazla alacağını düşünüyorum.
A.Ç: İki deli demeyelim ama iki sıra dışı adamın Trabzon'u yönettiği mutlak. İbrahim Başkan ve Vahid hocanın yönetim tarzlarının normal olmadığı kesin. Bu iş el bombası gibidir. Bazen avantaj olur, büyük bir güç elde edersiniz ama bu 'delilik' elde patlarsa camia darmadağın olur. Umarım Hacıosmanoğlu'nun lafına göre bu potansiyel delilik elde patlamaz.
E.T: O da onun yoğurt yiyişi herhalde. Yalnız şu var tabi, Halilhodzic iyi idare edemezse kendisi de tribünde olmaz zaten.
L.T: Başkan Hacıosmanoğlu ile Halilhodzic'e deli demekten çok 'Braveheart' demek istiyorum. Bu iki cesur yürek Trabzon'un yeniden ayağa kalkışının mimarları olacaktır. Rostov'a karşı izlediğim Trabzonspor'u hazır olmamasına rağmen mücadele gücünden dolayı çok beğendim. Transfer edilen yabancıların Trabzon'da arıza çıkartacak değil üretecek ve katkı sağlayacak oyuncular olduğunu gördüm. Halilhodzic çok disiplinli ve özü sözü bir hoca. Her şeyi baştan konuşuyor, kıvırmıyor. Halilhodzic'in para için gelmediği çok belli. Trabzon şehri bu iki 'braveheart'a sahip çıkar ve arkalarında durursa Trabzon rüzgarı İstanbul'da da esmeye başlar.
Ö.Ü:Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu kendine özgü bir insan. Her zaman ilginç beyanatları var. Bunu da esprili bir açıklama olarak yorumluyorum.
G.B: İbrahim Başkan olaya kendi jargonuyla yaklaşmış. Aslında gözlerinin karalığından bahsediyor. Çok da yanlış konuşmuyor.
M.T: Sevgili başkanın bu yorumunun son dönemde yapılan transferlerle de ilgili olduğunu düşünüyorum. O tabiri kullanırken biraz cesaret ve farklı yapılan işlerden bahsetti büyük bir ihtimal. Bu transferler ve kadrodan nasıl bir oyun çıkacak merakla bekliyorum bir futbolsever olarak.
İ.G:Trabzonspor Başkanı olan bir kişinin çok daha gerçekçi ifadeler kullanması gerekmektedir. Böyle kendisi ve teknik adamı hakkında absürt bir tarzla konuşma biçimi şık değil. Üzerinde durmak da gereksiz.
F.D: Delice değil ama çılgınca transfer yapıyorlar. Halilhodzic'in önceden imzayla Trabzon'a kazandırılması başkan Hacıosmanoğlu'nun başarısı. Cardozo başta olmak üzere yapılan transferler hepimizi şaşırttı. Trabzonlu sert söylemleri bu tür çıkışları seviyor. Eğer başkanın dediği üzere söylüyorum "İki deli!" uyarsa ve maya tutarsa Trabzon'da gönüller seyran olur... Tutmazsa ortalık kanımca tarumar olur!
TAKIMI OLUMSUZ ETKİLİYOR!
Trabzonspor'da Vahid Halilhodzic'in basın toplantılarında sık sık takımı eleştirmesi için ne düşünüyorsunuz?
A.Ç: Vahid hoca neyi kovalıyor bilmiyorum. Bütün bunları takımı motive etmek için yapıyorsa lafım yok. Trabzonspor'u son 20 gündür öyle bir aşağıladı ki oyuncusu olsam yüzüne bakmam. Ama inşallah bir bildiği vardır.
E.T: Halilhodzic herhalde istediği ortamı bulamadı. Belki futbolcu kalitesi, belki fizik olarak istediğini bulamayınca bu tarz hareket ediyor gibi geliyor bana. Fakat bu ne kadar sürer bilmiyorum. Orası ağlama duvarı değil. Düzeltecek adam da sensin.
L.T: Bir teknik adam takımla ilişkiler konusunda bir adım atarsa futbolcu beş adım atar. Halilhodzic tüm karakterini takıma baştan koydu ve oyuncularına "Benim olduğum yerde önce disiplin olacak, saygı olacak, herkes çalışacak" mesajını verdi. Winston Churchill eleştiriyi tanımlarken şöyle demiş: "Eleştiri belki güzel bir şey değildir ama gereklidir. Ağrı ile aynı işi görür çünkü ağrı vücutta bir arıza olduğunu haber verir." Halilhodzic ağrının kalıtımsal hale gelmemesi için eleştirilerini yol yakınken yapıyor. Boşnak hocaya eleştirilerinden dolayı öfkelenmemek, onun eleştirilerinden ders çıkarıp yeniden yapılanmak Trabzon'un hayrınadır.
BUNLARI DAHA ÖNCE DE YAPTI
Ö.Ü: Bir teknik direktörün bu şekilde beyanatlar vermesi doğru değil. Ama Halilhodzic Dünya Kupası'nda önemli bir ivme kazandı. Trabzon yönetimi ve halkı da ona güveniyor. Bunun etkisiyle rahat konuşuyor ama her şeye rağmen iyi bir teknik direktördür ve Trabzon'a katkısı olacaktır.
G.B: Bu aslında doğru bir tarz değil. Takım üzerinde bir baskı yaratır, oyuncularla teknik adam arasına mesafe koyar. Ben kötü sonuçlardan sonra Halilhodzic'i merak ediyorum. Sorumluluğu üzerine alırsa problem yok ama faturayı oyunculara keserse işi uzun süreli olmaz.
M.T: Bunlar motivasyon artırıcı açıklamalar değil. Kadro kurmanın, transfer isteğinin bir ifadesiydi bu demeçler. Ben Halilhodzic'in amacına ulaştığını ve artık demeçlerinin takımı motive edecek yöne kayacağını düşünüyorum.
İ.G: Halilhodzic'in takımı hakkında yaptığı açıklamaları bir Türk teknik adamının yaptığını düşünelim. Acaba spor kamuoyunun ve taraftarın tepkisi ne olurdu? Sezon başından beri takımı küçümseyici açıklamalar yapıyor. Kimse çıkıp da "Sen geçen sezon bu takımın maçlarını hiç değilse kasetten izlemedin mi" diye soru sormuyor. Çünkü geçen sezon lig bittikten sonra Halilhodzic ile anlaşma zaten yapılmıştı. O halde Halilhodzic gelmeden önce Trabzonspor'un yaptığı transferleri kimler yaptı? Halilhodzic geldikten sonra bu oyuncuların büyük çoğunluğunu istemediğini belirtti ve en az 9-10 oyuncuya gereksinimi olduğunu söyledi. Trajikomik bir durum. Halilhodzic daha önce Trabzonspor'u çalıştırırken de oyuncularıyla aynı sorunları yaşayan bir teknik adam. Bana göre bu davranış biçimi takıma zarar veriyor.
F.D: Halilhodzic tecrübeli bir teknik adam. Her basın toplantısında takımı eleştirmesi ya intihardır ya da strateji. Bu tecrübede bir teknik adam bile bile ateşle oynamaz. Bu tavrını sürdürür ve Trabzon kamuoyunun var olan güzel ateşine fazla odun atarsa futbolcularını kaybedebilir.
SÜRPRİZDE ORTAK ADAY KASIMPAŞA
Süper Lig'de "Sürpriz yapar" diyeceğiniz bir takım var mı?
A.Ç: Kasımpaşa.
L.T: Kasımpaşa, Bursa, Başakşehir ve Eskişehir lig yarışında şampiyonluğun gümrük kapısı olacaklardır.
Ö.Ü: Sıralama değişse de ilk dörtteki takımlar değişmez.
G.B: İki takımdan çok umutluyum. Rizespor ve Başakşehir.
M.T: Kasımpaşa'nın unvan alma zamanı diye düşünüyorum.
İ.G: Öne çıkabilecek takım Karabük.
F.D: En büyük çıkışı Beşiktaş yapar. Trabzon yarışın içinde olur. Karabük'ün üst sıralarda belirleyici olacağını söyleyebiliriz.
Ligin yıldız adayları kimler?
A.Ç: Kerim Frei.
L.T: G.Saray'dan Sneijder, Olcan, Melo. Beşiktaş'tan Demba Ba, Kerim Frei, Oğuzhan. F.Bahçe'den Caner, Diego ve Sow. Bursa'dan Enes, Trabzon'dan Cardozo ve Constant.
Ö.Ü: Constant bu sezona damga vurabilir.
G.B: F.Bahçe'de Emenike Beşiktaş'ta ise Oğuzhan kendini bir üst seviyeye taşıyabilir.
M.T: Cardozo ve Demba Ba'nın fark yaratacağını düşünüyorum. Diego'yu da merakla bekliyorum.
F.D: Trabzon'da Sefa, Bursa'dan Ethem.