Hayri Ülgen: Şımarmanın sonucu!
Beşiktaş hafta içersinde Avrupa'da Partizan deplasmanında 4-0 kazanınca başta Beşiktaş Başkanı Fikret Orman olmak üzere hemen UEFA Kupası'na göz diktik demeye başladı. Futbolcular ise havalandı.
Ben de maç yazımda bu skor sizi aldatmasın demiştim.
İşte acı tablo ortada.
UEFA Kupası'nı kazanır diye Beşiktaş, Erciyes'te darma dağınık berbat bir futbolla yenildi ve döndü. Futbolcuların hepsi şımarıktı. Hepsi havalara uçuyordu maç öncesi. Ama Erciyes öyle bir futbol oynadı ki adeta Beşiktaş takımına iyi bir ders verdi ve eli boş gönderdi. Ya Gökhan Töre'ye ne demeli.
Sen Beşiktaş'ın profesyonel futbolcusu musun, yoksa küfürbaz mısın? Sen çok şımarık bir oyuncusun. O giydiğin kutsal forma sana öyle bir ders verir ki feleğin şaşar.
Akıllı ol, bu formanın ne değerde bir forma olduğunu anla. Dün Beşiktaş takımına baktım. A'dan Z'ye hele ilk 45 dakikada Partizan maçının havasındalar. Olcay, Oğuzhan olmaz üzere hatta Veli de dahil, takım içersindeki mücadeleli futboldan ve hırsından uzaktılar. Biraz Atiba, biraz Kerim diğerleri adeta sahada gezindiler. Kaleci Tolga da her geçen gün kredisini tüketmeye başladı. O Trabzon'dan geldiği mütevazı tarzı yavaş yavaş kaybolan o eski Tolga'nın sorumluluğunu aradık. Beşiktaşlı oyuncuları uyarıyorum.
Böyle devam ederseniz...
MAÇIN EN iYiSi KERIM FREI
Beşiktaş'ta iki gol atan Kerim Frei etkiliydi.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ GÖKHAN TÖRE
Gökhan Töre, sorumsuzluk örneği gösterdi.
Turgay Demir: İspiyoncuyla korkak!
"Avrupa'daki Beşiktaş ligdekine 5 çeker, bu fark neden?" diye sormuştum sevgili dostum Bilic'e… Bozulmuştu, zemin ve tribünlerin boş olmasını neden olarak göstermişti.
Sinan Vardar: Bu kayıp hesapta yoktu!
Beşiktaş sahaya çıkarken namağluptu, Erciyesspor'un ise galibiyeti yoktu.
Doğrusu Beşiktaş etkisizdi, ev sahibi ekip ise canlı futboluyla şaşırttı. Kartal, Kayseri'de ilk 60 dakikada gol pozisyonu bulmakta zorlandı.
Özellikle savunmadaki uyumsuzluk siyah-beyazlı takıma yakışmadı. Savunmanın en gerisindeki Pedro Franco ile en uçtaki Demba Ba arasında inanılmaz bir kopukluk vardı.
Töre'ye yakışmadı
Beşiktaş bu sezon duran toplardan çok çekiyor. Türk futbolunun hastalığı Beşiktaş'ı yenik duruma düşürdü.
Bu golün ardından gözler Bilic'in hamlelerindeydi.
Ama o hamle kırmızı kart gören Gökhan Töre'den geldi.
Töre küfür etti mi bilmiyorum ama Fenerbahçe derbisi öncesi çok dikkatli olması gerekiyordu.
Veli'nin yerine Cenk'i oyuna alan Hırvat teknik adam, kırmızı kartın ardından saha içinde değişiklik yaptı.
Cenk'i sağ kanada çeken Bilic, Demba Ba'lı tek forvete döndü.
Gökhan Töre'nin kırmızı kartı 10 kişilik Beşiktaş'ı ateşledi. Bundan sonra maçta her şey olabilirdi.
Oldu da; sahneye önce Kerim Frei çıktı. Kerim'in gollerle parlaması Beşiktaş için kazançtı.
Ama yenen beklenmedik iki gol inanılacak gibi değildi.
Derslerle dolu
Sonuç olarak Beşiktaş hâlâ liderlik koltuğunda. Ama siyah-beyazlı takım tüm olumsuzlara rağmen bu maçtan en azından bir puanı almalıydı.
Beşiktaş Kayseri deplasmanından dersler çıkarmalı. Teknik direktör Bilic savunma hatalarını artık masaya yatırmalı.
Hatta özel antrenman programlarıyla savunmaya neşter vurmalı.
Beylerbeyi'nden çıkan Cenk Ahmet ve Anıl da kanatlardaki başarılı performansı Kayseri Erciyesspor'u zafere taşıdı. Kayseri ekibini tebrik ederim.
Mert Aydın: Savunması yok
Hafta içinde Partizan karşısında oynadığı futbolla mest etmişti Beşiktaş. Ama eldeki kadronun henüz rotasyona hazır olmayışı aynı isimleri sahaya çıkarttı doğal olarak. Böyle olunca hafta içinin şiir gibi futbolu daha yavaş ve önceden kestirilip önlem alınabilir bir hale geldi. Kayseri Erciyesspor, galibiyet alamamış bir takım olarak liderin bu durumundan faydalanmanın peşindeydi. İşin artistik kısmını Senad İbricic'e bırakmışlardı. Ev sahibi ekipte mücadele ön plandaydı. Nitekim Beşiktaş'la ilk yarıda pozisyon üretme anlamında eşitlik içindeydiler.
Ne gerek vardı şimdi!
Beşiktaş'ta Sivok'un yerinde Ersan vardı. Ama onun varlığının Beşiktaş'ın hastalığı olan duran toplara bir faydası olmadı. Ikinci yarıda gelen bu gol, Beşiktaş'ı hareketlendirir gibi oldu. Ne var ki bı sırada sahneye Gökhan Töre çıktı. Bu yazı yazıldığında Gökhan'ın söyledikleriyle ilgili bir bilgimiz yoktu. Ama derbi öncesi gereksiz muhabbetlere gerek var mıydı? Ama sanki bu kırmızı kart, Kayseri Erciyesspor'a bir rehavet getirdi. Beşiktaş ise canlanmıştı. Kerim Frei'nin golleri sadece bu oyuncunun nihayet Beşiktaş'a ciddi katkı yapması anlamına gelmiyordu. Aynı zamanda Gökhan'ın oynamayacağı Fenerbahçe derbisinde onun yerine talip oluyordu.
Hep hücum yapmalı!
Ama işte futbol ilginç bir oyun... Edinho, oyuna dahil olur olmaz beraberliği getirdi. Sivok'la savunmayı güçlendiren Beşiktaş uzatmada maçı 2 gol yiyip kaybetti. Galiba Beşiktaş'ın hep hücum yapması gerekiyor kazanmak için.
Ömer Üründül: Üçüncü stoper faturası
Kayseri'de Gökhan Töre'nin kırmızı kart görmesinden sonra nefesleri kesen, inanılmaz bir mücadele izledik... Sonuçta Beşiktaş 'kazandım' derken, son dakikalarda yediği iki golle çok önemli üç puanın yanı sıra çok kritik derbi öncesi moral kaybı yaşadı. Ayrıca bir de önemli ayaklarından Gökhan Töre'yi kaybetti. İlk 45 dakikada Erciyespor, deneyimli İbricic'in organizatörlüğünde iyi pas yaparak sahanın bütününü kullanarak Beşiktaş'a hücumda devamlılık ve tempo bulma şansı vermedi. Bu yüzden Beşiktaş, kopuk kopuk hücuma çıkma mecburiyetinde kaldı. Bu girişimlerde iki posizyon buldular ama değerlendiremediler. Takım savunması ise alışılmış preslerini sahaya yansıtan Veli Kavlak ve Atiba Hutchinson sayesinde organize gelişen rakip ataklar karşısında arıza göstermedi. Ne var ki yüksek ortalarda ve duran toplarda ciddi sıkıntılar yaşadılar. Erciyesspor, ikinci devreye 'geliyorum' diyen duran top golüyle başladı. Sonrasında Beşiktaş oyunu riske etti. Ancak Olcay, ilk yarıda yaşadığı problem üzerine kenara geldiği, Demba Ba da çok kötü bir gününde olduğu için bütün yük hareketli Kerim Frei ve Gökhan Töre'nin omuzlarına kaldı. Gökhan Töre, gereksiz yere kırmızı kart görünce Veli'nin de kenara gelmiş olduğunu düşündüğümüzde Beşiktaş'ın işi artık çok çok zordu. Ama kırmızı karttan hemen sonra Atiba'nın güzel asisti ile Kerim'in skoru dengelemesi, Beşiktaş'a moral, Kayseri Erciyesspor cephesine ise tedirginlik getirdi. Bundan sonra iki tarafa gidip gelen inanılmaz bir maç izledik. Murat Yıldırım çok net bir golü kaçırdı. Ardından Kerim Frei, takımını öne geçirdi. Bu defa her şey Erciyes için bitmiş gibiydi. Morali çok bozulan Bülent Korkmaz, yine de iyi düşünerek hemen Edinho'yu oyuna aldı. Bu arada Bilic, bana göre çok önemli bir teknik adam yanlışına imza attı. Bugüne kadar izlediklerime ve deneyimlerime göre son dakikalarda takım oturmuşken üçüncü bir soğuk stoperi sahaya sürmek fayda değil zarar getirir. Çünkü o kısa sürede stoperler arasında uyum sorunu yaşanır. Nitekim de öyle oldu. Ve Erciyesspor, son dakikalara sığdırdığı iki golle müthiş bir geri dönüşe imza atmayı başardı.
Fatih Doğan: Avrupa rehaveti
Beşiktaş'ın Avrupa Kupası'ndaki baş döndürücü futbolu ve yükselişi sadece izleyenlerin değil futbolcuların da başını döndürmüş! Genel olarak motivasyon kaybı bekleniyordu ancak bunun seviyesinin ne olacağı bilinmiyordu. Bilic uyarılarını yapmıştı ancak K.Erciyes deplasmanında takımın beklenenden daha fazla etkilendiği görüldü. Özellikle ilk 45 dakikada ritmi düşmüş takımın agresif oyunları ve topla etkili çıkışları yavaşlamıştı. Sadece oynamasına son gün karar verilen Gökhan, Olcay değil Motta ve Necip'in oyunu yeteri kadar desteklemediğini gördük. Beşiktaş'ın İbriçic ve Mandjeck'i aşıp rakip ceza alanı civarında etkili işler yapması için geriden ve özellikle kanatlardan beslenmesi gerekiyordu. Motta, kaptan İlhan Parlak'ı, Necip ise Barış Memiş'i atılan uzun toplarla kaçırmama adına gereğinden fazla savunmada kaldı. Hücum hattında genel bir düşüş olunca Beşiktaş ilk yarı ihtiyacı olan baskıyı kuramadı, alışık olduğumuz pozisyonları gösteremedi. Erciyes'in ilk 25 dakika rakibinin üzerine kontrollü gitti. Baktı ki baskı yok oyunu açmaya ve galibiyeti düşünmeye başladı. Olcay'ın da 35'te sakatlanın çıkması ve oluşan sol kanat zafiyeti hissedince de Erciyes golü duran toptan buldu. Golü stoper John Boye'nin atması adam paylaşımındaki hatanın net bir göstergesiydi. İlker Meral'in iki takım oyuncularının iyi niyetine rağmen oyunu germe, sürekli kartlara sarılma gayreti çok eğreti durdu. Bülent Korkmaz ve 4. hakem Mehmet Metin'in uyarısıyla Gökhan Töre, kırmızıyı gördü. Mecburi olarak Cenk Tosun orta sahada kalmak zorunda kaldı. Gökhan'a kırmızı kart gösterilmesi takımda bir ateşleme meydana getirdi. Onun neticesinde hemen Kerim Frei ile beraberlik golü geldi. Beşiktaş bu elektriklenmeyi maçın başında yaşasa istediğini daha kolay ve Gökhan'ı kaybetmeden alabilirdi. Cenk'in pozisyonu ve Kerim'in 85'te attığı gol bunun en önemli kanıtıydı. Dün "Kırmızı" Gökhan'ı F.Bahçe derbisinden mahrum bıraksa da uyuyan Kartal'ı uyandırdı. Ancak Erciyes Edinho'nun golüyle karakter ortaya koydu. Son sözü Cenk Ahmet söyledi ve Beşiktaş'a rehavet dersini verdi...
Metin Tekin: Necip'in yanlışları
Sivas ve Partizan maçlarında izlediğimiz Beşiktaş ile dün gece izlediğimiz Beşiktaş arasında büyük fark vardı. Tabii ki her maçın ayrı karakteri vardır. İlk devredeki oyuna baktığımızda ikinci devrede bunların yaşanacağını düşünmek mümkün değildi. İlk 45 dakikada oyunu ele alan ancak oyunda etkinliği olmayan bir Beşiktaş izledik. Bu bölümde siyahbeyazlıların hücum zenginliği yoktu. İkinci yarıda ise iki ekip de bambaşka bir görüntüdeydi. Skor 2-1 olduğunda 10 kişi kalan Beşiktaş, maçı böyle bitirebilse çok farklı şeylerden söz edecektik. Ancak şimdi Gökhan Töre'yi de kaybeden Beşiktaş için derbi öncesi bambaşka bir resim oluştu. Gökhan Töre'nin kırmızı kartı, anlamsız ve gereksiz bir kart oldu. Futbolda gerçekten bir seviyeye çıkacaksınız bu devamlılıktan geçer. Bunu da Gökhan Töre de olumsuz anlamda gördük. Dün geceki maç için Kerim Frei'ya özel bir bölüm açmamız gerekiyor. İki gol ile sahanın yıldızı oldu. Bu karşılaşmayı tam Kerim üzerinden anlatacakken sahneye Necip çıktı ve iki büyük hata ile Kayseri Erciyes'in sahadan galip ayrılmasına neden oldu. Bu maçın hikayesi 'Necip'in yanlışları' şeklinde anlatılacak. Beşiktaş 10 kişi kalsa da sahada eksik hissederek oynamadı. Hatta siyahbeyazlıların ikinci golünden sonra Bülent Hoca bile maç bitmiş gibi kulübede oturdu kaldı. Ancak son dakikalarda atılan gollerle yine kulübeden fırlayan kişi oldu Bülent Hoca. Yani kimsenin beklediği bir şey değildi. Sivas ve Partizan maçları sonrası kamuoyunda 'Beşiktaş şampiyonmuş' gibi bir hava yaratıldı. Bunu özellikle vurgulamam gerekiyor ki, böyle bir yorumda bulunabilmek için önce nerede olduğunuza bakmak zorundasınız. En azından futbolda bir performansı anlatmak için ilk yarıyı beklemek lazım. Tabii ki her maçı Partizan gibi oynayamayacak Beşiktaş ama, takım dengeniz, şekliniz ve bütünlüğünüz gibi bazı temel şeyleri de kaybetmemeniz gerekiyor. En önemlisi Beşiktaş'ın böyle savunma zaaflarının olmaması gerekli. F.Bahçe derbisi öncesi Beşiktaş'ta ne var diye baktığınızda, kaybedilen 3 puan ve oyunu değiştirmede en önemli oyuncusu Gökhan Töre'nin olmayışı.. Bakalım bunlar derbiyi nasıl etkileyecek.
Rıdvan Dilmen: Tolga artık maç kurtarsın
Partizan maçından sonra yorgunluk olacağını tahmin etmekle birlikte Beşiktaş ağırlıklı bir mücadele bekliyordum. Ancak siyah-beyazlılar, temposunun çok altında kaldı. Erciyes ise potansiyelinin üstüne çıktı. Kayseri ekibi kulübesinin kuvvetli olmasının avantajını da iyi kullandı. Enteresan bir maç oldu. Özellikle son bölüm satranca döndü. Beşiktaş için Olcay en kilit oyunculardan biriydi. Yaşanan şanssız sakatlık sonrası oyundan çıkmak zorunda kalması planları bozdu. Bunun yanında Kerim Frei müthiş bir performans sergiledi. İkinci golü adeta yarattı. Yatırım oyuncusu olduğunu gösterdi. Skor 2-1 olunca teknik direktörler devreye girdi. Formsuz bir Demba Ba vardı dün sahada. Olcay'ın yokluğunda Erciyes iyi hücuma çıktı. Maçlar hakem düdüğü çalmadan bitmiyor. Gökhan'ın 4. hakeme ne dediğini bilmiyoruz ama direk attığı için küfür ettiğini düşünüyoruz. Genç oyuncuları kontrol etmek gerçekten zor. Eğitilmeleri gerek. Yorgun ve fiziksel bir Beşiktaş vardı. Beşiktaş çok kısa bir süre öne geçebildi o da 10 kişiyken. Erciyes umduğumdan iyi çıktı, Beşiktaş umduğumdan kötüydü. Soldan sağdan yüksek ve paralel toplarda Beşiktaş savunmasında sorun vardı. Tolga'nın artık maç kurtarması gerekiyor, geçen sene bunu çok yaptı. Beşiktaş cebindeki bir puanı düşürdü. Erciyes kaybetse 'mağlubiyeti hak etti' diyemezdik. Bireysel olarak Beşiktaş'ın bir üstünlüğü yoktu. Puanlar çok kıymetli. Fenerbahçe derbisi öncesi Gökhan Töre gibi Caner'e ters gelecek bir oyuncuyu da kaybetti. O nedenle uyarılması gerek. Bilic'in, Necip ve İsmail kararı için yorum yapamayız. Hocanın kararına saygı duymak zorundayız. Ancak Necip gibi artık tecrübeli bir konuma gelmiş, kaptanlık yapmış bir futbolcunun bu kadar basit hatalar yapmaması gerek. Beşiktaş ilk yenilgisini aldı bu şüphesiz moralleri bozdu. Gökhan Töre, kırmızı kart cezalısı ve sıradaki maç Fenerbahçe derbisi. İki takım da kazanmak için sahaya çıkacak ve inanıyorum ki temposu yüksek bir derbi maç izleyeceğiz.
Erman Toroğlu: Fazla cila bozdu takımı
Bir teknik adam için ve sahada oynayan 11 futbolcu için en kötü şey, sudan bir bahaneyle amatörce kimse yokken arkadaşlarının ve takımın ekmek parasıyla oynayıp, oyundan kendini attıran futbolcudur. Cümle biraz uzun oldu, hiç sevmem ama böyle bir cümle kurmaya mecbur kaldım. Aslında bu konuda yazılacak çok şey var. Mesela takımını parayla satsan (tamamen mecazi manada söylüyorum) ancak böyle satarsın. Ortada hiç bir şey yok. Oyun durmuş ve sen saçma sapan işler yaparak kendini attırıyorsun. Ve belki de takımını şampiyonluktan ettirecek puanları kaybettiriyorsun. Peki kim bu oyuncu? Şekil A'da olduğu gibi Gökhan Töre.
Sahaya hakim olamazsın
Demek ki ne yaparsanız yapın bazı şeyleri toparlayamıyorsunuz. Buradan şu anlaşılıyor ki bazı futbolcuların arkasına 100 tane de adam koysanız ancak saha dışına hakim olabilirsiniz. Ama saha içine asla hakim olamazsınız! Kerim Frei dün çok iyi işler yaptı. Demba Ba sakin oynadı. O da faydalı işler yaptı. Ama Gökhan Töre bir çuval inciri resmen berbat etti. Olcay'ın sakatlanması bütün planları altüst etti. Siyah-beyazlılar tahmin ediyorum bu maçtan galibiyet beklemiyorlardı. Partizan maçının fazlaca cilalanmasıyla dünkü istenmeyen sonuç geldi. Bu lig daha çok uzun sürecek ama bir Partizan karşılaşmasının zafer sarhoşluğuyla Beşiktaş'ı şampiyon yaptılar. Siyah-beyazlı futbolcuları pohpohlayanlar, G.Saray ve F.Bahçe'ye benzeyeceklerini düşünmediler.
İşleyen çarkı bozdular!
Kayseri Erciyes mütevazi bir kadroya sahip. Dün gece Beşiktaş'ın işleyen çarkını bozdular. Yani tekere çomak soktular. Ve sonunda başarılı oldular. Beşiktaş kalesine gelen her topta gol oluyor. Yani Beşiktaş'ın şampiyon olabilmesi için kalecisinin en az 4 veya 5 maçı kazardırması lazım. Bu da imkansız görünüyor.