Hakeme gelince... Cüneyt Çakır'ın düdüğün altında bir not vardı. "Bu gece de yokum!" Bizim de ona bir notumuz var. "Siz ne zaman var oldunuz ki!"
Emre Bol: Takım disiplini
İyi kapanan ve hızlı kontraya çıkan Karabük karşısında erken gelen gol çok önemliydi. Zira ev sahibi takım golü yemesinin ardından savunma hattını orta sahaya yakın kurdu. Bu da açık alanda oynamayı çok seven Emenike için avantajdı. Ancak Fenerbahçe'nin hızlı bir şekilde kontraya çıkmasını beklerken tam tersi oldu. Karabük ekibi hızlı oyuncularıyla özellikle kanatlardan gelmeye başladı. Bunun başlıca sebebi Alper, Diego ve Kuyt'ın gününde olmamasıydı aslında… "Hücum sever" üç futbolcu birden etkisiz kalınca Fenerbahçe sadece savunan bir takım durumuna düştü. Orta sahada top dağıtması beklenen Diego hem çok top ezdi hem de fizik olarak yetersiz kaldı. Çok sevdiği geniş alanda oynama fırsatı bulan Emenike aldığı her topu olumlu kullandı. Ya rakibi zorlayarak taç kazandı ya da takım arkadaşlarına duvar oldu. Caner'in attığı uzun pasla golünü de attı. Fenerbahçe'nin orta saha oyuncuları atacakları uzun topları Emenike'yle daha çok buluşturabilse, ortaya daha farklı bir skor çıkabilirdi.
Selçuk müthiş oynadı
Fenerbahçe'de bazı oyuncular kötü olsa da inanılmaz bir takım savunması disiplini oluşmuş. Bu özellik takım iyi olmasa da, pozisyon bulamasa da her daim tıkır tıkır işliyor. Bunda stoperlerin hemen önünde oynayan Mehmet Topal'ın büyük katkısı var. Tabii Selçuk'u unutmayalım. İnanılmaz özveriyle oynadı. Orta sahayı derleyip toparladı. Herkesin yardımına koştu, açık kapattı. Gökhan'ın sakatlanıp çıkmasıyla onun yerine giren Mehmet Topuz, Karabük ekibinin arka arkaya pozisyonlar bulmasına neden oldu. Fenerbahçe için son dakikalar bu sebeple sıkıntılı geçti. Maçın başından sonuna süper konsantreyle oynayan Egemen-Alves, bana efsane Uche- Högh ikilisini hatırlatıyor. Sarı- lacivertli futbolcuların zaten kalitesi belli. Bunun üzerine devre arasında yapılan yüklemeler ve doğru taktikler eklenince ortaya yenilmesi çok zor bir takım çıkıyor.
İlker Yağcıoğlu: Fenerbahçe doludizgin
Ligde son 6 maçını kazanan Fenerbahçe dün akşam Karabük deplasmanında sürprize izin vermedi. Son maçlarda yaptığını tekrarlayarak sahadan galip ayrılmayı başardı ve yoluna doludizgin devam ediyor. Son haftalarda galibiyet serisinin yanında iyi futbol da oynayan Fenerbahçe dün akşam çok üst düzey bir futbol ortaya koymasa da yine kazandı. Sarı-Lacivertliler'de son haftalarda dikkati çeken en önemli özellik müthiş bir takım savunması yapmaları. Dün akşamda böyle oldu. Maçın başında emektar Selçuk'un attığı gol ile öne geçen Fenerbahçe uzun süre rakip kalede 2. golü aramadı. Buna karşın rakip Karabük'e de kalesinde bir tek gol pozisyonu bile vermedi. Defansın göbeğinde Egemen ve Alves'in uyumu iki ön libero Selçuk ve Mehmet Topal'ın bu ülkenin savunma yönü en güçlü orta saha oyuncuları olmaları ve takım halinde topun arkasına geçmeyi başardıkları için Sarı-Lacivertliler kalelerinde bırakın gol görmeyi doğru dürüst tehlike bile yaşamaz oldular.
FUTBOL DEĞİŞKEN OYUN
Maçın en ilginç anı 58. dakikada Kuyt'ın hatalı pası sonucu Karabük'ün Fenerbahçe'yi 4'e 2 yakaladığı sırada Viola'nın son derece yanlış bir tercih yaparak pas vermek yerine kaleye son derece etkisiz bir şut çekmesi ve o topun yaklaşık 5 saniye sonra Karabük filelerine Emenike'nin golü olarak dönmesiydi. Bu da bize futbolun ne kadar değişken bir oyun olduğunu gösterdi. Şimdi F.Bahçe 7'de 7 yaparak özgüveni tavan yapmış bir takım olarak kendi sahalarındaki Trabzon maçını bekliyor. Bizleri şimdiden maçın heyecanı sardı.
Gürcan Bilgiç: İtalyan işi!
Sanki Serie A'dan bir maç seyrettik. Kazanmayı bilen ve bunun için sabır gerektiğini bilen İtalyan aklı, sarı-lacivert forma ile zemini arşınlıyordu.
Fenerbahçe öne geçtikten sonra rakibine oynadığını zannettirip, son saniye haricinde ceza alanı içine topla birlikte adam sokmadan kronometreyi izlemeye başladı. Saniyelerin sabredeni zafere taşıyacağını bilerek, panik düğmesine rakibin basmasını bekledi. Aslında çok da beklemedi...
Doksan dakikayı değerlendirdiğinizde kazanmayı "hak eden" futbolu, kazananın oynadığını söyleyemezler. Fakat İtalyan modelinde konuşan aslında tabeladır, gerisi bahane ve şikayetler silsilesi.
USTA YAPIMI GOL
Selçuk-Mehmet Topal işbirliğinde, ikinci bölgeye adeta set çektiler. Herkesin beklediği tempolu oyun için, Selçuk Şahin'in attığı golden sonra gerek kalmadı. Dörtlü defanslarını, Karabük'ün her girişiminde altılı hale getirip, bıkkınlık da yarattılar.
Emenike'nin attığı golün usta yapımı olduğunun da altını çizelim. Volkan Demirel'in hızla Caner'i görmesi ve topun Emenike'nin koşu yoluna, "gol olmak üzere" gönderilmesini izledik. Çalışılmış, akıl konmuş hamlelerdi.
Karabük'ün golü ile Gökhan Gönül'ün oyundan çıkması eşleşebilir. Mehmet Topuz arkasına atılan pasa, pozisyon yanlışı ile teslim oldu. Bilmiyordu, beceremedi de.
KARTAL TEBRİK EDİLMELİ
Yolun kısalması için gereken; ilk üç maçın da kazanılması hesabı tıkır tıkır yürüyor. Dördüncü yıldızın geri sayımında "tik-tak" sürüyor.
İkinci periyota başlarken, 10 deplasman, sekiz iç saha vardı. Şimdi sayılar da eşitlendi. Yedi'de yedi yaptılar. Kötü oynarken kazandılar. Sonra iyi de oynayıp, kazandılar. Dün de akıllı koşup, adlarının karşısına "galip" yazdırdılar.
"Formda oyuncu yok" diyerek eleştirdiğimiz İsmail Kartal'ın, Emre, Meireles ve Sow'un olmadığı takımı, bir anda rekabet kulvarına sokmasını da belirtmeliyiz. Bu sıcaklığı koruması, farklı oyuncularını küstürmeden takımın parçası haline getirmesi de tebrik edilmeli.
En yüksek not 8
Volkan Demirel
En düşük not 5
Mehmet Topuz
Rıdvan Dilmen: Savunmayla kazandı
Karabük'te temposu düşük bir maç oynandı... Galibiyetin adına tecrübe diyebiliriz. Fenerbahçe zaman zaman pas yapmaya çalıştı, Caner fazla hücuma çıkmadı, Gökhan da sakatlandı. Stoperler zaten oyuna çıkan isimler değil.. Gol atmak öndeki oyuncuların yaratıcılığına kalmıştı. Öndeki iki oyuncu Alper ve Kuyt da kötü günündeydi. Fenerbahçe atabileceği alternatif gollerden birini bularak 1-0 öne geçti. Golden sonra stratejiler değişti. İki takımın da üzerine sanki ölü toprağı atılmış gibiydi.. Bu aslında Fenerbahçe'nin lehine oldu.
F.Bahçe'nin tek silahı olan tipik bir Emenike golü izledik... Fenerbahçe 7'de 7 yaptı... 12 maçtır maç kaybetmiyor. Bu önemli başarı.. Hücumda sıkıntılar olsa da savunma konsantrasyonu son derece yüksek takım.
STOPERLER TECRÜBELİ
İsmail Kartal, takımın savunma konsantrasyonunu geliştirmiş ve yüksek tutmuş.. Mesela Alper ve Kuyt, hücumda hiçbir şey yapmamalarına rağmen savunmada son derece dikkatli başarılıydı. Artı Fenerbahçe'nin çok tecrübeli stoperleri var.. Alves ve Egemen'in birkaç pozisyonda orta sahada gördük..Egemen ve Alves ile yan toplarda iyi bir kalecin varsa arkada beklerken sıkıntı çekmezsin. Bunlar hep tecrübe... Tehlikeli bölgeye girecek sezgileri ve hamleleri var. Pres, sertlik ve rakibe basma zamanlamaları çok iyi...
Aslında Karabük maçı tam bırakmak üzereyken golü buldu.. Bu gol Karabük'un iştahını artırdı.. Karabük fizikli takım ama oyun anlayışı, oyun kalitesi yüksek değil.. Fenerbahçe'nin savunması çok sıkı, ancak hücumlarda ve üretimde problemleri var. Hücum aksiyonlarını geliştirmesi lazım.Fenerbahçe'nin savunma yaparak kazandığı bir maç diyebiliriz.
Sow, Emenike ve Webo birbirine benzer oyuncular.. Paylaşımcı oyuncular değil. Kuyt paylaşımcı oyuncu ancak onda da son paslarda yetenek sorunu ortaya çıkıyor. Sow ve Emenike 'hep bana' diyor... Son haftalara baktığımızda Fenerbahçe'nin rakiplerine fazla pozisyon vermediğini gördük. Bu büyük bir gelişimdir.
Ahmet Çakar: Sadece 3 puan
Dün gece Karabük'te kötü futbol ama F.Bahçe açısından altın gibi bir 3 puan vardı. Böylesine galibiyetler lig yarışının sonuna kadar çok önemli. F.Bahçe'nin en büyük silahı oyunu kontrolünde tutması. Bunu da bol pas yapıp top kendilerinde kalınca hem rakip aniden çıkamıyor hem de F.Bahçe takımı yavaş yavaş rakip sahaya yerleşebiliyor.
Diğer en önemli silahı ise her iki kanat bekinin hücuma katkıları. Dün gece ilk devre F.Bahçeli futbolcular bol pas yaparak topun kendilerinde kalmasını sağladılar. İşte bu dakikalarda da Diego'nun pasıyla belki de Türkiye'nin en yetenekli yedek oyuncusu Selçuk'un vuruşu F.Bahçe'ye golü getirdi. Bu tür maçlarda ilk gol çok önemli. Hele rakip Karabükspor gibi yaratıcılıkları ve organizasyonları yetersiz bir takım ise böylesine goller bazen maçı da bitiriveriyor.
Bu dakikadan sonra maç devre sonuna kadar F.Bahçe'nin kontrolünde gitti. İkinci yarı F.Bahçe daha defansif bir anlayışla oynarken bu yarının hemen başında da Emenike ile hem güzel hem de tuhaf bir gol buldu. Volkan eliyle Caner'e çıkarttı, Caner de 40 metre top atıp Emenike'ye golü attırdı.
Dün gece dikkatimizi çeken en önemli olay F.Bahçeli tüm oyuncuların takım savunmasında çok dikkatli olmaları. Böyle olunca da rakibe kolay kolay pozisyon vermiyorlar. Zaten haftalardır da gol yemiyorlardı. Ama dün gece yedikleri golde de Mehmet Topuz'un dikkatini çekmek lazım. Futbol çok tuhaf bir oyun. 90. dakikada Webo, futbola yeni başlamış küçücük bir çocuğun bile atabileceği golü atamadı. Top döndü, maç bitiyordu ki Karabükspor'un tek isabetli şutunda da bu sefer Volkan, F.Bahçe'yi ipten aldı.
F.Bahçe kazanmaya, Karabükspor ise kaybetmeye devam ediyor ve galiba artık Karabükspor için tehlike çanları çalmaya başladı. Cüneyt Çakır kendinden emin, kusursuz bir maç yönetti. İkinci yarıda bir pozisyonda Karabükspor Sow'un rakibini çektiği gerekçesiyle bir penaltı bekledi. Ama devam kararı doğruydu. Karabüksporlu oyuncu, Sow'un elini hissettiği an kendini yere bıraktı.
Erman Toroğlu: Yürüye yürüye kazandılar
BİR spor yorumcusu olarak hep aynı şeyleri yazmak, yazanı da bıktırıyor, okuyanı da. Maç seyrediyorsunuz ağır çekilmiş bir film gibi! Aynı anda Chalsea-Manchester City maçı oynanıyor. Devre arasında ve maçtan sonra oraya dönüyorsunuz sanki onlar uzaylı! İnanın Türkiye'de seyirciye sunulan futbol kalitesiyle seyircinin maçlara gitme sayısı ters orantılı. Yani seyirciden şikayet ediyoruz ama bence bu seyirci bu futbola çok fazla bile. Biliyorum bazılarınızın içi kararıyor, kızıyorsunuz. Hep pompalayalım, şişirelim şeklinde yazılsın istiyorsunuz ama bizde gerçek var! İnsanlarımızı daha fazla aldatamayız.
İlk 45 dakika sadece bir tane pozisyon var. Onda da Selçuk çok düzgün vurup golü yapıyor. Vuruş da güzel olduğu için, kalecinin yapacağı bir şey yok.
ACEMİ KARABÜK'TEN GÜZEL GOL
Sonra ikinci yarı; Karabük kaçıyor, dönen pozisyonda Emenike ile Fenerbahçe golünü atıyor. Karabük'ün kötü kadrosu olmamasına rağmen oynadığı futbolla puan sıralamasındaki yerini inkar etmiyor. İki takım da yürüye yürüye oynuyorlar. Koşa koşa değil! Fenerbahçe'nin futbolcuları daha kaliteli olduğu için bu yürüyüşü sarı lacivertliler kazanıyorlar(!)
Bu kadar acemi hareketler yapan Karabük, güzel bir gol atıyor. Onda da Fenerbahçe defansının kademe hatası var. Tamam hata olmadan gol olmaz ama büyük dediğimiz takımlar bu küçük hataları yapmayacaklar. Veya yapmaya hakları yok!
Maçın bu yorumunu yapmak için kendimi zorluyorum ne bulsam da yazsam diye. Kusura bakmayın bütün yazacaklarım bu kadar. Bir de şunu ekleyeyim; Karabüklülerin istediği bir penaltı pozisyonu var. Ancak dünkü televizyon çekimine göre bunu o görüntülerden anlayan varsa beri gelsin. Hakem Cüneyt Çakır da pozisyona yakın olduğuna göre onun kararına saygı duymak gerekir diye düşünüyorum.