Futbol dünyasının en tartışılan isimlerinden biridir Jose Mourinho... Çalıştırdığı takımlar kadar sivri dili ile de dikkat çeken Portekizli teknik adam, İngiliz basınına, aile hayatından, dine bakışına ve futbolun yıldızlarının kazandığı paraya kadar yine çok tartışılaşacak açıklamalarda bulundu.
"Sanırım benim bir problemim var. Evet, bu işe başladığımdan beri her şeyi daha iyi yapıyorum. Oyunu okumak, maça hazırlanmak veya idman programı gibi. Hepsinde daha iyi olduğumu hissediyorum. Ama sadece bir noktada kendimi değiştiremedim: Medya... Ne zaman medyanın karşısına çıksam, asla iki yüzlü olamadım."
"İlk olarak 16 yaşındaki çocuklara antrenörlük yaptım. Şimdi dünyanın en iyi oyuncularının başındayım. Ama burada en önemli şey sizin teknik olarak ne kadar hazır olduğunuz değildir. En önemli şey sizin takımınızla kurduğunuz diyalogdur, empatidir.
Hayat mı kurtarıyoruz!
Bir futbolcuyu bir bilim adamı ile karşılaştırmak tam bir saçmalık
Futbol kollektif bir oyundur. Bireysel yetenekler bizi daha iyi gösterebilir. Futbolcuya veremeyeceğiniz tek şey yetenektir. Fakat uygun bir şekilde çalıştırarak takımın ihtiyaçlarını anlamasını sağlayabilirsiniz. Eğer o da zeki biriyse sizin onu en yii yapmanıza izin verir. Ama eğer başına buyruk ve bencilse takımın ondan daha önemli olduğuna onu ikna etmek zordur. Ben her kulüpte bu tür oyuncularla çalıştım.
En iyi paramı ne zaman mı yaptım? Porto ile 2003'te ikinci kez anlaştığımda. 30'lu yaşlardaydım. Evliydim ve hazırdım. Oyuncular bir zamanlar jübileden sonra rahat bir hayat hedeflerdi. Artık daha ilk maçlarını oynamadan bunu istiyorlar. Bu çocuklar 16, 17, 19, 20 yaşında. Ne yapacaklarını bilmiyorlar. Chelsea'de harika bir departmanımız var futbolculara her konuda yardım etmek için. Genç oyuncular A takıma çıktıklarında sakın araba almasınlar. Çünkü bir sponsorumuz var ve o hangi arabayı isterlerse veriyor.
Bir teknik adam kulüpteki en önemli kişi değildir. Her zaman söylüyorum; Bir kulüpteki en önemli şey öncelikle taraftardır. Sonra sahibi gelir. Üçüncü olarak da futbolcular. Ve son olarak da ben...
"Futbolu seviyorum. Fakat futbol herşeyin önüne geçiyorsa problem var demektir. Bu taraftar için de böyle. Portekiz'de derler ki: "Anneniz ve tuttuğunuz takım dışında her şeyi değiştirebilirsiniz." Futbolun politik, sosyal ve kültürel gücünü anlıyorum. Fakat bir futbolcu nasıl oluyor da Forbes'ta dünyanın en etkili 100 ismi arasına girebiliyor. Geçen yıl Ronaldo 30, Messi 45'inci idi bu listede. Bu saçma bir durum.. Biz hayat kurtarmıyoruz. Takımları kaybedince camdan atlayan taraftarlar olduğunu biliyorum ama bu kişisel bir şey. Bir futbolcuyla ya da teknik direktörle bir bilim adamını veya bir doktoru nasıl karşılaştırırsınız? Nasıl?."
Dini inancı kuvvetli bir adamım. Her gün Tanrı'ya dua ederim. Ama ne her gün kiliseye giderim ne de her hafta. Ne zaman gitmem gerektiğini hissedersem, o zaman giderim. Ama eğer Portekiz'de isem, her zaman giderim. Herkes için de dua ederim. Ailem, arkadaşlarım... Ama şunu açıkça söyleyeyim; hiç bir zaman futbol ile ilgili dua etmedim.
Evet, ben iyi bir adamım. Olmaya çalışıyorum. Ailem ve arkadaşlarımla problemim yok. İyi bir aile babasıyım, iyi bir arkadaşım. İnsanlara destek olmaya çalışırım, tanımadıklarıma bile...Hatalarım yok mu? Evet, var.
Ailemi ve işimi her zaman ayırdım. Futbol eşimin dünyası değil. Eşim, sevdiği bir işte, sevdiği insanlarla çalışan bir kişinin evindeki hayatının da daha güzel olduğunu söyler. Fakat bu gerçekten çok zor. Ben bile bazen evi ve işi ayırmakta zorlanıyorum. Özellikle önemli bir maç kaybetmişsem eve neşeli bir yüzle gitmek isterim. Ama eve vardığımda ailemin yüzünü asık bulurum. (Gülerek) Çünkü benim için üzgündürler.
Belgravia (Londra'nın merkezi) kesinlikle yaşamak istediğim yer. Madrid veya Milano değil. Londra benim normal hayatımı yaşayabildiğim tek şehir. Caddelerde rahatça gezebiliyorum. Ama diğer şehirlerde, Madrid'de, Milano'da kesinlikle taraftarlar beni bırakmazdı. Yine de benimle konuşmak isteyen herkesi dinlerdim. Ama futbol dersi vermek isteyenleri asla!
Mourinho çalıştırdığı takımlardan en iyi 11'i şu isimlerden kurdu:
1-Petr Cech 2- Zanetti 3-Terry 4-Carvalho 5-Makalele 6-Galas 7-Ronaldo 8-Lampard 9-Drogba 10-Mesut Özil 11-Hazard