Şener Özbayraklı, FB TV'de yayınlanan "Güncel" programına konuk oldu. FB TV Haber Müdürü Yasir Kaya'nın sorularını yanıtlayan Şener Özbayraklı, futboldaki gelişimini, Fenerbahçe'ye transferi sonrası izlenimlerini, forma rekabetine bakışını, futbol dışı yaşamını ve hedeflerini anlattı. İşte o söyleşi:
"Kendimi sürekli geliştirdim ve Fenerbahçe'de oynamaya hazırım
Fenerbahçe'ye transferim benim için kariyerimde hedeflediğim önemli noktalardan biriydi. Bundan 2,5 yıl önce Bursaspor ile anlaşıp Süper Lig'de oynamaya başladıktan sonra hep istikrarlı bir çizgim vardı. Kendi adıma orada çok iyi dönemlerim oldu ama herkesin belli bir hedefi vardır. Benim de hedefim elbette daha iyi şartlarda daha üst seviyede futbol oynamaktı. Sonuçta Fenerbahçe Spor Kulübü'nü benim anlatmama gerek yok, çok büyük bir kulüp. Kendi adıma geride kalan 2,5 senede performans seviyemi arttırdım, üst düzeyde oynamak için kendimi geliştirdim ve şu anda da Fenerbahçe'de forma giymeye hazırım. Artık 25 yaşımdayım ve bir futbolcu olarak en verimli çağımdayım. İnşallah kulübüme faydalı olurum.
Fenerbahçe formasıyla sahaya çıkmak ayrı bir heyecan
Şükrü Saracoğlu Stadı'na rakip takımın futbolcusu olarak geldiğimde bu stadın atmosferinin farkını hep görüyor, hissediyordum. Fenerbahçe formasıyla bu sahaya çıkmanın çok ayrı bir heyecan olacağını da yakın çevremle hep konuşuyordum ama imza törenimden sonra üzerimde formayla çimlere ayak bastığımda gördüm ki gerçekten çok farklı bir duygu. Normalde soğukkanlı biriyimdir ama bu ayrı bir heyecanmış, onu hissettim. Gerçekten heyecanlandım. Geçmişte deplasmana geldiğim bu statta sahaya çıktığımda artık arkamda burayı dolduran büyük bir taraftarın olduğunu hissedeceğim. İnşallah benim için de taraftarlarımız için de hayırlı olur.
Futbolumu daha da üst seviyeye çıkaracağım
Ben Bursaspor'da oynarken hep kendimi geliştirdim. İstikrarlı bir çizgim oldu,. Bursaspor'da 2,5 yıl oynadım ve hiç kötü anım olmadı. Kendi çizgimi hep üst seviyeye çektim. Süper Lig'de çok kısa vadede çıkışı yakaladım, milli takıma yükseldim ve şu anda çok büyük bir camiaya geldim, bunun bilincindeyim. Futbolda gelişim çok önemli. Alt liglerdeyken olan seviyemi biliyordum, şu an mevcut seviyemi biliyorum. İnşallah bu seviyeyi Fenerbahçe'de daha da geliştirip futbol olarak daha da üste çıkacağım.
Mesleğime saygı duyuyorum ve sadece işimi yapıyorum
Fenerbahçe'ye transfer olmam elbette benim futbolumdaki istikrarlı gelişimin bir sonucu. Ben futbolcu olarak mesleğime saygı duyuyorum ve sadece işimi yapıyorum. Her mesleğin zorlukları vardır, mesleğe saygı duymak ayrı bir şey. Buna göre davranınca devamı da geliyor zaten.
Ben oynarken Gökhan ağabey beni destekler, o oynarken ben onu desteklerim
Basın toplantısında da söylediğim gibi Gökhan ağabey (Gökhan Gönül) ile rekabet konusu bende ekstra bir tedirginlik yaratmıyor. Biz bir meslek icra ediyoruz. Rekabet her yerde var. Futbolda aynı bölgede görev yapan iki futbolcudan iyi olan oynar, diğeri sahada olanı destekler, alkışlar. Benim için de durum aynı; eğer ben iyiysem, ben oynuyorsam beni bekleyenin beni alkışlaması gerekiyor, ben bekliyorsam benim onu desteklemem gerekiyor. Mesela ben oynasam Gökhan ağabeyin bana destek çıkacağına eminim ya da o oynarsa ben her türlü desteğimi zaten vereceğim. Oynasak da oynamasak da amaç kulübümüze yararımız olsun. Onun haricinde hiçbir düşüncem olamaz. İnşallah kulübümüz için en iyisi olur.
Fenerbahçe'de aile ortamı var
Fenerbahçe'de ilk andan itibaren bana herkes çok sıcak davranıyor. Burada gerçekten bir aile ortamı var. Yöneticilerimiz, Sportif direktörümüz, hocamız… Herkes çok ilgili. Camiamız için de hayırlı olsun, inşallah hep birlikte güzel bir sezon geçiririz.
Avrupa maçlarıyla birlikte yoğun bir sezon olacak
Avrupa maçları konusunda ayrı bir heyecanım var. Bu alanda çok fazla maç oynamadığım için çok deneyimliyim diyemem. Bizim için çok yoğun bir sezon olacak, kendimizi buna göre hazırlamamız gerekiyor. Şampiyonlar Ligi'nde ön eleme turlarını geçip gruplara kalmak istiyoruz. Ben Avrupa Kupalarında oynadıkça daha da tecrübe kazanacağım. İnşallah iyi bir performans gösterebilirim.
Benim hayata tek dayanağım ailemdir
Ben aileme çok bağlı biriyim. Aslında benim tek dayanağım ailemdir. Bursa'da 2 buçuk sene kaldım, orada da ailem yanımdaydı ve futbol haricinde hep ailemle vakit geçiriyordum. Onlar benim en büyük destekçim, iyi günde kötü günde insanın yanında hep ailesi oluyor. Futbol dışında ben de normal bir insanın yaşadığı hayatı yaşıyorum. Artvin Borçka'da doğdum ve çocukluğum orada geçti. Orada yaşam biraz daha farklı, daha zordu. Benim babam öğretmen ve benim kişisel olarak gelişimime büyük katkısı var. Zaten ileride bir gün futbolu bıraktığımda da yaşamak isteyeceğim yer orası.
İstanbul'da yaşamak beni korkutmuyor
Tıpkı Bursa'da olduğu gibi İstanbul'da da ailem yanımda olacak. Onlardan kopmam zaten mümkün değil. İstanbul dışından gelen bir futbolcu olarak İstanbul'da yaşamak beni korkutmuyor. Benim yaşamım belli ve aynı çizgide devam edecek.
Amacım uzun yıllar Fenerbahçe formasını giymek
Fenerbahçe Spor Kulübü'nün büyük bir camia olduğunu zaten biliyordum ama içine girince gerçekten çok farklı olduğunu hemen görüyorsunuz, Burada olduğum için çok mutluyum ve inşallah uzun yıllar burada forma giyerim, kalıcı olurum ve futbol hayatımı burada sürdürürüm. Şu an aşırı olmasa bile bir heyecanım var. Bir kamp dönemine gireceğiz. Maçları gerçekten iple çekiyorum. İnşallah iyi bir kamp dönemi geçer. Sahaya çıkacağım ilk maçı bekliyorum. İnşallah bu forma altında güzel maçlar çıkartırım ve taraftarımız, camiamız için güzel bir yıl olur. Umarım benim için de, futbol hayatım için de güzel bir dönem geçer."
