Sistemini iyi kuramazsan yöneticin böyle olur! Futbolcuyu milyon dolarlar vererek alıyorsan o da işini yapacak. Futbolcuyu pışpışlamak, gazını havasını almak zorunda değilsin! Türkiye'de maalesef böyle bir yanılgı var.
LEVENT TÜZEMEN
Adalet!..
Victor Hugo şöyle der: "İyi olmak kolaydır. Zor olan adil olmaktır.." Sivas ve Osmanlı maçlarında Hamza Hoca kadro oluşumunda adil davranmayınca Galatasaray sadece 1 puan aldı.. Hamza Hoca'yı geçen sezon büyüten ve alkışlatan en büyük güç oyuncularına samimi ve adaletli davranmasıydı.
Melo'nun Selçuk'la yeniden buluşması orta sahanın dengeye kavuşmasını sağladı.
Selçuk da Melo sayesinde pas organizasyonunda yeniden özgürce "Aktif" rol üstlendi. Telles'in yerine Carole'un oynaması Galatasaray'ın dengeli ve etkili atak yapmasını sağladı. Hamza Hoca nedense Osmanlı maçında Telles'i çıkarıp Carole'u oyuna almayı düşünmedi.
Medyanın "İlk onbirde olmayacak" dediği Umut'u Hamza Hoca'nın oynatması tamamen milli oyuncuyu kaybetmemek adınaydı ve çok doğruydu..
Konya maçına çıkarken Galatasaray, "Gol pozisyonu üretmekte, en çok şut atmada, 951 isabetli pasla, isabetli orta yapmada, topla oynamada" tüm takımların önündeydi..
Sonuç; 2 maçta 1 puan.. G.Saraylı oyuncular "Kazanma baskısı" nedeniyle iştahlı, coşkulu, çalışkan ve disiplinliydi..
Burak'ın erken golü sonrası hücum ve oyun üstünlüğünü Galatasaray eline aldı. Golde Burak'ın kafa vuruşu, Sabri'nin yine adrese teslim pasının güzelliği vardı ama Melo'nun ani bir hamleyle topun yönünü ters kanada çevirmesi Konya savunmasının pozisyon almasını engelledi..Burak ve Podolski'nin gol vuruşu yapacakları pozisyonlarda ısrarla Sneijder'e gol attırmaya çalışmaları anlamsızdı. Bu tür jestler skor avantajı garantiyse yapılabilir. Semih'in attığı gol Allah'ın adaletiydi. Çünkü Konya'nın Meha'nın mükemmel vuruşuyla attığı frikik golü öncesinde Semih'in Vedat'a faulü yoktu.. Hamza Hoca ikinci yarı Konya'nın göbekten etkili gelmesi üzerine tek forvete dönüp Umut'un yerine Emre Çolak'ı alması doğru bir hamleydi. G.Saray 10 kişi kaldıktan sonra takım halinde skoru korumaya çalıştı. Sneijder'in son dakikalarda attığı iki şık golle iyice rahatladı.
Yıldız oyuncular sahada formsuz gözükse de oyunu nasıl değiştirebildiğini gördük. Fırat Aydınus "Öğretim üyesi" gibi maç yönetiyor. Ali Turan'ın Umut'a yaptığı hareket ile Vedat'ın Balta'nın suratına savurduğu dirseğini "Bir daha yapma" diye geçiştirdi. Carole'u ayağa basmadan ve ikinci sarıdan atan Aydınus nedense Ali Turan'ın Umut'un tendonuna basmasına kart çıkaramadı.
RIDVAN DİLMEN
İnşallah haftaya böyle vurmaz!
Büyük kulüpler ayağa kalmasını bilirler. İki maçta bir puan alan Galatasaray, dün akşam Torku Konyaspor maçına final gözüyle baktı.
Maçı aslında ilk 30 dakikada bitirebilirlerdi ancak sonra müthiş bir frikik golüyle 1-1'e yakalandılar. Ancak maça olmazsa olmaz gözüyle bakmış sarı-kırmızılı futbolcular. Chedjou sakatlandı, hazır olmayan Semih sahaya sürüldü. Isınmadan girdi Semih, bir de şans golü attı.
İkinci yarıda Carole atıldı. Bundan sonra Melo stopere kaydı, Hakan Balta sol beke geçti. Maçın tamamında Sabri'nin hücumlara çıkması, Hakan Balta'nın ve Sneijder'in müthiş performansı vardı. Çok arzuluydu ve ağırlığını koydu maça.
Bakın Sneijder çok önemli bir oyuncu. İnşallah Hollanda formasıyla haftaya bize karşı Konya'da böyle vurmaz topa. Sabri'yi de özellikle beğendim, golde şahane top kesti, çok etkili oynadı. Geçen hafta da etkiliydi. Teknik direktör Hamza Hamzaoğlu da futbolun doğrularını yaptı. Öncelikle Telles'i oynatmayarak doğru bir hamle yaptı. Geçen hafta çok kötüydü.
Carole sarı kartında şanssız bir an yaşadı. Ayağına basmak istemedi ama kontrolsüz girdi ve ikinci sarı kartı gördü. Ayrıca Hamza hoca öndeki oyuncuları özgür oynattı. Burak, Umut, Podolski hangisi santrfor oynadı dersen bir şey diyemezsin.
Sürekli değişerek mücadele ettiler.
Carole kırmızı kart gördükten sonra 10 kişi oynadılar.
11'e 10 oynamak kolay değildir.
Sivas'taki Galatasaray ile alakası yoktu dün akşamki takımın. Hem oyuncuların bireysel performansları hem de oyun disiplinleri hak ettikleri bir galibiyeti getirdi Galatasaray'a. Bu takım dün galibiyet için her şeyi yaptı.
Felipe Melo henüz hazır değil. Geçen haftaya göre biraz üstüne koymuş. Ama tam performansına hala yaklaşamamış.
Melo ve Hakan Balta bu takımın iki önemli oyuncusu. 2-3 mevkide oynayabiliyorlar. Böyle oyuncular her takım için kritik öneme sahiptir. Konyaspor için de ayrı bir parantez açmam gerek. Beklentinin çok altında kaldılar. Hem kadro kalitesi olarak hem oyun gücü olarak hem bireysel performans olarak Aykut Kocaman mutlaka takımı bir an önce toparlaması lazım.
Yoksa bu ligde işi çok zor olur. Coşku var, seyirci var ama pas organizasyonu olarak üretemiyorlar. Konyaspor dün Galatasaray'ı zorlamadı, öndeki oyuncularını hiç koşturmadı. Aykut hocanın durumuna üzüldüm. Bu lig hafif bir lig değil, ciddiye alınması gerekir.
ÖMER ÜRÜNDÜL
Beni şaşırttı!
Maçın ilk 30 dakikasında sahada sadece Galatasaray vardı. Maça hızlı, istekli ve baskılı başladılar. Bekledikleri skor avantajı da erken geldi. Golün ardından farkı arttıracak pozisyonlar da buldular ama değerlendiremediler. Bu ilk yarım saatlik bölümde Konyaspor adeta sahada yoktu. Kazandıkları her topu anında kaybettiler. Preste yetersiz kaldılar. Uyguladıkları alan savunmasında da sürekli yerleşme hataları yaptılar. Takım halinde adeta gol yemeye davetiye çıkartıyorlardı. 30.dakika saha içi dengelerini değiştiren dakika oldu. Chedjou sakatlanıp çıktı, yerine Semih girene kadar ki sayısal eksiklikte Konyaspor ilk ofansif girişiminde çok net bir fırsatı kullanamadı. Bu pozisyondan sonra ev sahibi, çabuk paslarla oyuna hükmetmeye başladı ve de güzel bir duran top golüyle hem skora denge getirdiler hem de moral kazandılar. Ancak kaleci Kaya'nın amatörce hediyesi ile gelen piyango gol, G.Saray'a ilaç oldu. İkinci yarı sahada ilk 10 dakikadan sonra çok daha iyi bir Konyaspor vardı. Ama G.Saray ayağa paslarla tempoyu ayarlıyor, hücum girişimlerini de ihmal etmiyordu. Bu arada takımın en iyilerinden Carole deneyimsizliğinin sonucunda çok gereksiz iki sarı kart görerek takımını 10 kişi bıraktı. Son dakikalarda da klasik bir Sneijder golü farkı ikiye çıkardı. Bununla yetinmeyen Sneijder moralini yükseltecek bir gol daha buldu ve işi bitirdi. Bu maçın bir ilginç yönü de senelerdir gerek milli tak-ı mında gerekse oynadığı kulüplerde defalarca izlediğim Podolski'yi bugüne kadar hiç bu kadar kötü görmemiştim. Konya, ilk yarım saat çok kötüydü. Sonra bir şeyler yapmaya çalıştılar ama hücumda etkisiz kaldılar. Sadece Meha, attığı mükemmel frikik golünün yanı sıra Muslera'nın kurtardığı ve bir de direkten dönen şutu ile sahada futbol adına seyir zevkini yükselten isimdi.