Rıdvan Dilmen
Hamza Hoca bir milattır
Hamza Hamzaoğlu ligin birinci haftasında da çok rahat değildi zaten. Kendini çok emniyette hissetmiyordu. Dışarıdan gördüğümüz kadar ancak yorum yapabiliriz. Bu antrenörlük için bir milattır.
10 ay içinde 3 tane kupa getiren bir teknik adam, şu ya da bu sebepten dolayı ligin daha başında ayrılıyorsa, Türkiye'de hiçbir teknik adam kendini güvende hissedemez bu olaydan sonra. Hamza Hoca'nın Umut Bulut için söylediği her şeyin altına imza atarım. Oyuncusudur, ona güveniyordur. Teknik direktörlerin geleceği açısından Hamza hoca, hiçbir şekilde silinemeyecektir. 4. yıldızı takan teknik direktördür. 1 yılda Türkiye'de 3 kupayı da alan nadir teknik direktörlerdendir. Adını Galatasaray tarihine altın harflerle yazdıracaktır. 10 ayda 3 kupa alan bir teknik direktörün, çok üst düzeyde bir kulüpte dahi güvenilirliği yoksa 'Vay Türk teknik direktörlerinin haline'.
Erman Toroğlu
İnce hesaplanmış bir gönderme!
Olayın aslı şu; Fatih Terim'in Galatasaray'la bağlantılarını tamamen koparmak. Bunu da koparacak bir tek şahıs var o da Mustafa Denizli.
Çok ince hesaplanmış bir iş ve ne zamandır düşünülen bir hareket. Hamza Hoca da bunu biliyordu. Bilmese bile hissediyordu. Fatih Hoca'nın tamamen temizlenmesi için Denizli'nin gelmesi gerekirdi. Terim'in kalıntılarını kazımak için. Galatasaray'daki futbolcular bundan sonra ne yaparlar?
Hamza ile oynadılar ama Mustafa Denizli geldiğinde onunla oynayabilirler mi bilemem? Fatih Hoca, Galatasaray'da ne olduğunu takip etmeyi sever. Yönetim de bunu bitirmek için böyle ince bir işe girişmiş olabilir.
Ahmet Çakar
Kıyakçılığın sonu ayakçılıktır
Hamza Hamzaoğlu olayı bir kez daha gösterdi ki kıyakçılığın sonu ayakçılıktır.
Hamza Hoca, bir çok olayda yönetimin elini rahatlatmak için taviz verdi. Örneğin Burak'ı Sivas'ta 11'de başlatmayıp sözüm ona taktik anlayış gibi bazı saçma sapan şeyler söyleyip olayı futbolun içinde tutmaya çalıştı. Oysaki yönetim Burak'ı satmak istiyordu, paratenör gibi şimşekleri üzerine aldı. Böylesine birçok taviz veren Hamza Hoca hem ağırlığını kaybetti hem de ilk dişini gösterdiğinde maalesef kovuldu. Bu olaydan çıkacak ders şu; bir teknik adam her ne kadar yönetimin emrinde de çalışsa ne zaman dişini gösterip ne zaman geri adım atmasını çok iyi bilmek zorundadır.
Metin Tekin
Şampiyon hoca 11 haftada gitmez
Beklenmeyen bir ayrılık oldu… Neye göre yapıldı, niçin yapıldı anlaması zor. Futbol ve ortamlar vardır teknik direktörün ayrılacağını beklersiniz, kulübün böyle bir karar verebileceğini hissedersiniz ama Hamza Hamzaoğlu'nun ayrılığı gerçekten beklenmedik bir şekilde gerçekleşti.
Liderden 5 puan uzak diye böyle bir karar verdiğini düşünmüyorum, bu kadar basit olmamalı. Böylesi bir ayrılık kararı verildiyse bunun öncesinde bir altyapı yapılmıştır. Kimin geleceği konusunda da temaslar olmuştur.
11 hafta geriye gidildiğinde geçen sezonun Türkiye Kupası, lig ve Süper Kupa sahibi bir Hamzaoğlu var. Biz de 11 haftada Hamzaoğlu'nu eleştirdik ama bu ayrılık olsun diye yapılmadı. Şampiyon bir hocanın 11 haftada gönderilmesinin mantığı olduğunu düşünmüyorum. Ligin sonuna 23 hafta var. Çok şeyler olur. Ligi bilen yerli bir hoca ile devam edileceğini düşünüyorum. Şampiyonlar Ligi'nde zaten çok fazla şansı yoktu. Hedef Astana maçını alıp UEFA gibi görünüyor.
İskender Günen
Kararı anlamak mümkün değil
Prandelli'den sonra göreve gelen Hamza Hamzaoğlu bugüne kadar üç kupa kazandı. Sezon başından beri üzerinde baskılar olan Hamza hocanın Sabri ve Umut'un sözleşmelerinde aldığı konum, yönetimle arasında bir başka sorun oluşturdu.
Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkma şansı olan ve ligde de şampiyonluk mücadelesi veren bir teknik adamla yolların ayrılmasını anlamak mümkün değil… Neden ve niçin sorularına yanıt ancak, yönetim kurulunda verilecektir. Yoksa, yarın oluşabilecek başarısız sonuçlar yönetimi kökten sarsar.
