-Süper Lig'de bu sezon sadece üç büyük ekipte 38 futbolcu sakatlandı. Bu değer geçtiğimiz sezonlarda da Avrupa'ya göre zirve yapmıştı. Türkiye'de sakatlıkların bu denli fazla olmasını neye yormalıyız?
3 büyüklerde sakatlık sayısı gerçekten çok yüksek ama diğer takımlara da baktığımız zaman çok sayıda sakatlık var fakat 3 büyükler daha çok dikkat çekiyor. Bir de sakatlanan futbolcular yabancı futbolcular mı Türk futbolcular mı? Buradan hangi taraf kendisine daha iyi bakıyor bu da önemli bir detay aslında. Sporcuların sakatlanmasında ana faktörlerden birisi yaş faktörü.
Bizim ülkemizde Avrupa'ya göre daha yaşlı sporcular var ve bu durum da direkt etkili oluyor. Bir başka durum da futbolcular nerelerde sakatlanıyor bunlara da bir göz attığımızda Aşil tendonu sakatlanması, kas, omuz ve diz sakatlıkları daha çok.
Genelde sakatlanmaların yaşandığı yer antrenmanlar.
-Peki neden öyle
Çünkü futbolcu maça tam teçhizatlı, korumalı çıkıyor. Tekmelik giyiyor örneğin yüzük, kolye gibi aksesuarlar yasak. Antrenmanda ise korumasız çıkıyor futbolcular bu durum futbolcuların daha çok sakatlanmasına yol açıyor diyebiliriz. Daha çok sakatlıklar ikili mücadelelerde oluyor. Bir de şu var spor arkadaşını daha rahat faul yapabiliyor futbolcu. O da etkili olabiliyor.
Genelde sakatlıkların gerçekleştiği bölgeler % 25 dizlerde % 25 de ayak bilekleri. Gerisi de düşme kafa çarpışması gibi sebepler. Biz hep erkekleri konuşuyoruz futbol konusunda şimdi ben spor akademisinde de hocalık yapıyorum kadınlar futboluna baktığımızda onlarda daha çok bilek burkulmaları ve kas incinmeleri oluyor çünkü kas güçlendirme çalışmalarını erkekler daha çok yapıyor. Kas ne kadar güçlü olursa olsun antrenmanlarda, vücut geliştirmelerinde insanlar yürüyor, ısınıyor sonra hemen kollara çalışıyor bu yanlış direkt olarak bacaklardan başlamak lazım çünkü ana kas yoğunluğu burada enerji burada ve bacak kaslarının çok ciddi çalıştırılması gerekiyor. Bizde ise antrenmanlar bitsin diye yapılıyor.
Ayrıca hakem faktörü de var. Her hakem belirli derecede izin verirse sertliğe sakatlık daha çok artabiliyor. Bir başka olay da Türkiye'deki saha kalitesinin de önemi var.
-İki sezon önce Beşiktaş'ta sakatlık sayılar sezonda 80 civarını bulurken, geçtiğimiz sezon sadece 10 sakatlık yaşanmıştı. Bu sezon ise Ekim ayından bu sayı 11'e yükseldi. Değişen ne olmuş olabilir?
Şimdi Beşiktaş'ta ciddi bir yarış var kadroya girme yarışı. Şampiyonlar Ligi'nde iyi gidiyorlar Spor Toto Süper Lig'de iyi gidiyorlar bunlar hep önemli faktörler. Teknik direktör bir kere tabir-i caizse adam gibi adam. Ben Galatasaraylıyım bu arada. Şenol Güneş objektif biri kim oynuyorsa onu oynatıyor. Dikkat edince bu sakatlıkların çoğu antrenman sakatlıkları yani kadroya girme sakatlıkları bunlar en önemli nedenler bence. Burada asıl vurguladığım şey kadroya girme yarışı. Kadroya girince bu kadar mücadele etmiyor futbolcu mesela.
-Sakatlıkların önüne geçmek ya da sayısını azaltmak için yapılabilecek yöntemler bulunuyor mu? Örneğin siz kök hücre üzerine çalışmalar yapmaktasınız. Bu yöntem sakatlıklarda nasıl kullanılabilir?
Bununla ilgili birkaç veri verebilirim. Kök hücre tedavileri şu an birçok hastalıkla kullanıyor özellikle aşil tendon sakatlıkları, eklem sakatlıkları, kıkırdak sakatlıkları bunlarda kök hücre tedavisi kullanılıyor bu önemli bir şey. Bu konuda Elmander'e kök hücre tedavisi uygulanmıştı.
Galatasaray – Cluj maçı öncesi. Adelesi yırtılmıştı daha sonra özel tedavi uygulandı. Aslında burada uygulanan şey kök hücre tedavisinden ziyade PRP. PRP diye bir şey var, Trombositten zengin plazma veriliyor futbolcuya yani büyüme faktörü deniliyor buna. Büyüme faktörü hastanın kendi kanını alıp kanından trombositleri izole ediyor. İhtiyaç duyan bölgeye yoğun olarak veriyorsun bu hücre yenilemesi yapıyor bu tıp alanında kadınların güzelleşmesinde de kullanılıyor.
Bir kırığı düşünelim kırıldığı zaman ikiye ayrılıyor ameliyatla bir araya getiriliyor platin takılıyor ve bekliyorsun. Çatlaklarda da bekliyorsun keza. Beklediğin anda yavaşça oradaki hücreler doluyor. Oradakiler kök hücre işte bu tabii bir yerde duruyor çünkü orası tedavi oluyor durmazsa kansere kadar gidiyor. Tümör de böyle oluyor işte.
Burada yapılan aslında kök hücrenin aktivasyonu artırmak ve iyileşmeyi hızlandırmak bunu sağlayanlardan bir tanesi de bahsettiğim PRP yöntemi. Burada önemli olan şey bunu hastanın kendisinden mi yoksa başkasından mı vereceksin.
KÖK HÜCRE ÇOK ÖNEMLİ
Avrupa'daki bazı takımlarda bu tedavi yöntemi gelişmeye başladı futbolcunun kendisinden kök hücre alınıp saklanıyor ve futbolcu sakatlandığında ona uygulanıyor.
Bir futbolcuya ait kök hücre var ve o kök hücre duruyor. Şöyle ilginç bir gelişme daha var bazı futbolcular kariyerlerini etkileyebileceklerini sakatlıkları tedavi etmek için yeni doğan bebeklerden tabii ki kendi bebeklerinden kordon kanını alıp saklıyorlar bu yöntem Türkiye'de yok.
Şimdi biz Marmara Üniversitesi'nde Kök Hücre Tedavi Merkezi kurmak istiyoruz. Kök Hücre tedavi yönteminde en etkili yol diş kökü hücresi. 20'lik diş kök hücresini aldığın zaman biz çok etkili sonuçlar alabiliyoruz. İnsanlarda ve futbolcularda bu bilinç gelişirse buradan bir çıkış olabilir. Futbolcular buradan çok iyi sonuçlar alabilir. Bunlar yeni şeyler.
Burada sıkıntı şu kök hücreyi nereden sağlayacağız? Kemik iliğinden sağlanabilir ama bu biraz zor bir seçenek işte burada diş kök hücresi devreye giriyor. Burada kendi hücreni kullanırsan risk çok düşük.
Peki bu doping mi hayır değil. Doping kriterlerine girmiyor çünkü burada hormonal değil iyileşmeye yönelik bir amaç güdülüyor. Performans artırıcı bir şey değil bu. Futbol takımlarının bu konuya önem vermelerini istiyorum. Diş kök hücresi alanında ben bunu net olarak görüyorum. Diş kök hücresinin saklanması ve uygulanmasıyla sporcu sakatlıklarının önüne geçileceğine inanıyorum. Kök hücre tedavisi birçok hastalığın da çaresi.
KÖK HÜCRE SEMPOZYOMU
Şu ana kadar 5 kök hücre sempozyumuna başkanlık yaptım. 6. Kök hücre sempozyumunda spor ve kök hücresi temalı oturum var.
4-5 Mayıs 2017 Marmara Üniversitesi'nde. Bu konuya ilgi duyan herkese de kapımız açık.
Röportaj: Oğuz OK