Şenol Güneş, Bursa maçından sonra, "Sonuna kadar savaşacağız, daha hiçbir şey bitmedi" ifadesini kullandı. Oysa Beşiktaş en keskin virajı geçti. Bu saatten sonra sürpriz olur mu?
METİN TEKİN: Beşiktaş maçı çok zor kazandı ama bitime 3 hafta kala artık oyuna değil sonuçlara bakarız. Artık her maç final ve her şey sonuca odaklı.
Tabii ki iyi futbol önemli ama bu noktadan sonra 3 puana ulaşmak her şeyden önemlidir. Ben lig yarışında bu hafta oynanacak maçların belirleyici olacağını düşünüyorum.
Başakşehir, Trabzon deplasmanına gidecek… Beşiktaş ise kendi sahasında Kasımpaşa ile oynayacak. Her ne kadar Trabzonspor'un ritminden uzaklaştığını söylesek de Başakşehir için çok zor maç olacak.
Çok basit baktığımızda bu hafta Beşiktaş'ı avantajlı görüyorum. Eğer bu hafta zirvede puan farklı açılmazsa, bu yarış ligin son düdüğüne kadar sürecektir. Çünkü bir maçlık mesafede kalan her yarış, her türlü sonucu getirebilir.
MURAT ÖZBOSTAN: Yarışta sürpriz olmaz.
Beşiktaş, zaten bu yarışın bir numaralı favorisiydi. Bursa maçından önce de benim için böyleydi… Şimdi de böyle.
Aşırı stres nedeniyle tökezlediler ama yıkılacaklarını beklemek hayalcilik olurdu. Nitekim de yıkılmadılar. Şenol hoca hep temkinli açıklamalar yapar. O da çok stresli, bu belli. Ben iki ay önce söylediğimi yineliyorum;
Beşiktaş şampiyon olur.
LEVENT TÜZEMEN: Beşiktaş yönetimi, Kartal Yuvası yöneticilerine, "3 yıldızlı formaları bastırın" talimatını vermelidir.
Çünkü kamuoyunda iki kulüp arasında yıllardır süren ihtilafa dayanarak, "Beşiktaş Bursa'da takılır" görüşü hakimdi. Beklenen olmadı ve Beşiktaş 3 puanı aldı. Şenol Hoca "Tedbir aklın yarısıdır" sözü gibi hareket edip "Henüz her şey bitmedi" diyor.
Aslında Şenol Hoca da takımının şampiyon olduğunu biliyor ama futbolcularının rehavete girmesini engellemek için tedbirli davranıyor. Bursa galibiyetinden sonra Beşiktaş'ın rakibi artık kendisidir.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Tabii her rakip önemlidir ama Beşiktaş'ın fikstürüne baktığımızda yolunun çok açık olduğunu görüyoruz…
İçerde 2 maçı var. Biri kupada iyice yorulacak ve önemli oyuncuları da sakat olan Kasımpaşa, diğeri de sezonu kapattığı Akhisar maçında belli olan Osmanlıspor. 40 bin seyircisiyle Beşiktaş bu maçlarda puan kaybetmez. Tek deplasman bugün için küme düşmesi matematiksel olarak kesin olmamakla birlikte işi mucizelere kalmış Gaziantepspor...
Eğer Gaziantep, G.Saray maçını kazanıp Rize'den de galip dönseydi ancak o zaman Bursa benzeri zor bir deplasman olurdu.
GÜRCAN BİLGİÇ: Kağıt üstünde kolay gibi gözükse de kalan maçlar arasında en zorunu oynadılar. Liderlik koltuğu Başakşehir'deydi, kazanmak dışında bir şansları yoktu ve müthiş taraftar desteğindeki Bursaspor'un direnci yüksekti.
Bundan sonra iki maçını içerde oynayacak, deplasmanda ise ligi bırakma ihtimali olan Gaziantep var. Bundan sonra Beşiktaş'ın puan kaybedeceğini düşünmüyorum. Zaten kritik dediğimiz tüm maçlarda hakemlerin takdir haklarını da arkasına alan bir Beşiktaş var. Sadece son maçtaki Bülent Yıldırım yorumları bile Beşiktaş'ın önüne çıkacak taşları, birilerinin kaldıracağını gösteriyor.
FİKRET ORMAN KENDİNE 'NEDEN?' DİYE SORMALIDIR
Fikret Orman "Geçen seneye göre ortam farklı, Beşiktaş'a karşı bir tavır var" diye bir çıkış yaptı. Gerçekten şampiyonluk yarışında Beşiktaş'a karşı bir cephe olduğunu düşünüyor musunuz?
GÜRCAN BİLGİÇ: Geçen sezon 70 milyon Euro'yu transfere harcayan Fenerbahçe'ye karşı, sadece 13 milyon Euro'luk bütçeyle oynayan bir Beşiktaş vardı.
Birden bire ligin mazlumu olmuşlar, olanaksızlıklarla mücadele eden takım kimliğine bürünmüşlerdi. Dolayısı ile sempatiktiler. Ama rakipleri baktı ki, hakemler de Beşiktaş'a sempatik davranıyor…
Şampiyonluk sonrasında özellikle Fikret Orman'ın kibirli demeçleri ile ötekileştirme sürecine girdiler. Kendi küllerinden doğan takım, bir anda herkese tepeden bakan, burnu büyük, şımarık çocuk haline geldi. Fikret Orman bu yorumu yaparken haklı olabilir. Ancak kendisine 'neden?' sorusunu da sormalı.
O zaman doğru yolu bulup, antipatik görüntüyü normale çevirmek için söylem değişikliğine gidebilir. Beşiktaş için 'iyi' konuşuyorsunuz, yöneticileri; "Bizi rehavete sürüklemeye çalışıyorlar" diye tepki veriyor. Eleştiri yapıyorsunuz, "Bizi çekemiyorlar, yıpratmaya çalışıyorlar" diye konuşuyorlar.
Böylesine bir paranoyanın olduğu bakış açısından, 'Herkes bize karşı'dan farklı fikir çıkmaz zaten. Hem öyle olsa ne olur? Süper Lig'in hakemleri, federasyonu yönetenler, Ceza Kurulu üyeleri ve Tahkim onların yanında.
Sayın Orman'ın çok da mutsuz olduğunu düşünmüyorum.
METİN TEKİN: Bu tarz cümleleri zaman zaman birçok başkandan ve yöneticiden duyduk.
"Her şeye rağmen biz şampiyon olduk. Bütün engellemelere rağmen şampiyon olacağız. Bizi istemiyorlar" diye başlayan çok konuşmaya şahit olduk. Yarış içinde bu cümlelerin avantaj sağladığına mı inanıyorlar?
Bunu Sevgili Başkan Fikret Orman'ın özelinde söylemiyorum. Türk futbolunda birçok başkan, ligde yarış sonlara yaklaştıkça böyle ifadeler kullanıyorlar.
Eğer takıma karşı bu tarz bir yaklaşım varsa, sevgili başkanın bunu açık açık anlatması lazım. Yoksa cümleler havada kalıyor ve bir yere ulaşmıyor.
Ben şampiyonlukta Beşiktaş'ın avantajlı olduğuna inanıyorum, Başkan Orman'ın da böyle düşündüğünü tahmin ediyorum.
LEVENT TÜZEMEN: Galatasaraylılar ve Fenerbahçeliler birlikte şampiyonluk yarışının içinde olmadıklarında hep,
"Biz şampiyon olamıyorsak Beşiktaş şampiyon olsun" demişlerdir. Bu söylemin temelinde Beşiktaş'ın 'sempatik takım' olmasının büyük etkisi vardı.
Başkan Orman'ın "Artık üç büyük yok. Tek büyük var" söylemi Galatasaraylılar ile Fenerbahçelilerin Beşiktaş'a karşı arzularını ve dileklerini değiştirecektir. İki büyük kulübün Beşiktaş'a karşı bir tavrı yok.
Hakemlerin üç büyüğe karşı yaptığı uygulamalarına bakınca bu sezon hakem hatalarından en çok Fenerbahçe ve Galatasaray'ın canı yanmıştır. İki kulübün isyanı aslında hakemleredir.
En belirgin örneği; bu sezon en az 10 maç oynamaması gereken Quaresma'nın attığı tekmelere rağmen oyunda kalmasıdır. Yoksa Beşiktaş'ın oyun ve oyuncu kalitesine kimsenin sözü olamaz.
MURAT ÖZBOSTAN: Sayın Başkan duygusal bir açıklama yapmış.
Bursa karşılaşması gerçekten Beşiktaş için zor bir maçtı. Oyuncular kadar yöneticiler de tedirgindi. Maç sonu söylenmiş bu sözlere karşı anlayışlı olmalıyız.
Ligde kimi takım Avrupa, kimi takım küme düşmemek için oynuyor. Beşiktaş'ın da bu rakiplerle maçları var. Dolayısıyla rakipleri de direnç gösteriyor. Bunu gayet normal karşılamak lazım.
Hiçbir takım 'gel sana üç puan vereyim' demez. Ben Beşiktaş'a karşı bir cephenin olduğunu düşünmüyorum.
FENERBAHÇE KUPADAN ELENİRSE KRİZ OLUR
Fenerbahçe, Antalyaspor karşısında lig hedeflerine nokta koydu. Sizce Başakşehir'e karşı kupada yaşanacak bir sürpriz kriz çıkarır mı?
GÜRCAN BİLGİÇ: Normalde Fenerbahçe'nin sürpriz defterini kapatmış olması gerekiyordu.
Ama takımın oyun istikrarı veya performans çizgisi o kadar dengesiz ki hangi maçın ne olacağını tahmin etmek zor. Sezonu kupaya endekslenerek geçirdiler ve başarı ibresinin sonuna da kupayı koydular. Bu; Fenerbahçe'yi Avrupa Ligi'ne de eleme oynamadan katılmasını sağlayacak bir durum.
İlk maçın 2-2'lik skoru, Başakşehir'i isteyen, Fenerbahçe'yi ise savunan haline getirecek. Bu durumda oynadığı maçlarda istediği skoru aldığı için, finalistlik Fenerbahçe'ye daha yakın.
Her futbolcunun performansını yüzde 50 artırması gereken bir maç olmalı. Keşke, Fenerbahçe taraftarı da tribünlere gelse ve bu önemli virajda takımına destek olsa.
Başakşehir ne istediğini bilen ve bunu almak için organizasyon çeşitliliğine de sahip bir takım.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Kupadan da elenmek F.Bahçe'de ciddi bir kriz yaratır.
Çünkü kupa şampiyonluğu bu sezonunu tek hedefiydi. F.Bahçe bu maçta yine avantajını da düşünerek aynı Beşiktaş ve G.Saray derbisindeki gibi ve Başakşehir de Kadıköy'de oynadığı maç gibi ikili mücadelelere ağırlık verip, ani atakları düşünecek. Van Persie ve Sow'un fiziki yetersizliğine son haftalarda Lens'teki düşüş de eklendi.
Tam olarak hazır olmasa da bence yine Advocaat'ın Emenike'yi düşünmesi lazım. Başakşehir ivedilikle bir gol bulmayı hedefleyecektir.
Eğer skor avantajı yakalarlarsa F.Bahçe'nin işi çok zorlaşır.
MURAT ÖZBOSTAN: Bir sürpriz olmaz, Fenerbahçe kupada finale kalır. Lig ve kupa maçların havası farklı. Fenerbahçeli oyuncular da kupayla sezonu kapatmanın önemini çok iyi biliyorlar.
Antalya maçındaki futbol Başakşehir karşısında olmaz. Advocaat, ayrılırken Fenerbahçe'ye bir kupayla veda etmek isteyecektir. Bu nedenle sürpriz olacağına inanmıyorum.
METİN TEKİN: Zaten lig içine baktığımızda oynanan oyun ve hedeften uzakta kalışı Fenerbahçe için ciddi bir sportif krizdir.
Kupa tabii ki Avrupa'ya uzanmanın önemli bir ayağı ama 'Ben kupayı aldım, her şey tamam" demek hiç de gerçekçi değil. Bu yorumum yanlış anlaşılmasın, bunu Kasımpaşa, Konya ve Başakşehir'i içine katarak söylemiyorum. Onların farklı bir bakış açısı var. Sonuçta Başakşehir için kupada yarı finale kadar gelmek, ligde de son 3 hafta kala şampiyonluk mücadelesi vermek büyük başarıdır.
Takımda harika bir organizasyon var ama şu anki tabloda en büyük pay oyuncular ve Abdullah Avcı'nın.
LEVENT TÜZEMEN: Hatırlatayım; Galatasaray geçen yıl kötü geçirdiği sezonu kupa kazanarak tamamlamıştı.
Fenerbahçe için de Ziraat Türkiye Kupası'nı kazanmak başarısız geçen bir sezonu kupayla tamamlamak adına büyük önem taşıyor. Ayrıca kupa kazanmak camiaya prestij sağlar.
Buzdağının görünmeyen yüzünde kupa kazanmak ya da ligi ilk 4 içinde bitirmek Fenerbahçe'nin Avrupa hedefinde bir farklılık yaratmayacak. Çünkü Fenerbahçe 2017-18 sezonunda olağanüstü bir sürpriz olmaz ise Avrupa Ligi'nde mücadele edecek.
YARIN
Galatasaray'da teknik direktör Igor Tudor'un yeni sezonda durumu ne olur? Sarı-kırmızılı yönetim, transferde nasıl bir politika izlemeli?