Göz önünde ve elit spor dallarından biri olmasına karşın tenis, uluslararası mafya örgütlenmelerini cezbeden ve bahis şikesine açık bir spor olmayı sürdürüyor. Takım sporlarının aksine yalnızca bir sporcuyla anlaşılarak yapılabilen bir şike olması sebebiyle tenisin ilgi odağı olduğu söyleyen "Sporda bahis ve yolsuzluk" kitabının yazarı Pim Verschuuren, şikeye zemin hazırlayan temel üç faktörü şöyle açıklıyor: "
İlki elbette bireysel bir spor olması nedeniyle daha kolay manipüle edilebilmesi. İkincisi sporcuların gelirleri arasında büyük bir uçurum olması ve son olarak oyunun her alanına yönelik bahisler yapılabilmesi."
BAHSİN YÜZDE 50'Sİ TENİSTE
Bu özellikleriyle bahis oyuncularının da ilgi gösterdiği tenis, canlı bahis piyasasındaki payını yüzde 50'ye kadar çıkarmış durumda. Verschuuren, "
Oyuncuya 'Beşinci oyunu kaybet' diyebilir ya da o an işaret vererek o oyunu kaybetmesini sağlayabilirsiniz. Bundan 5 yıl önce küçük turnuvalarda rastlıyorduk, artık çok daha önemli maçlarda ortaya çıkabiliyor" diyor. 2007'de büyük yankı uyandıran Nikolay Davydenko- Vassallo Argüello maçının araştırılmasında sağlanan uluslararası polis işbirliği, bugünkü mücadelenin temelini oluşturuyor.
Davydenko o soruşturmadan beraat etmişti.
Bir yılda tenis bahislerine yatırılan para 200 milyar Euro... Bu paranın yalnızca yüzde 15'i yasal bahislere harcanıyor.