Brezilya, bizler gibi futbola ilgisi yoğun ülkelerde her zaman bir romantizm öğesi olmuştur. Karnavallar, sambalar, kumsallarda top oynaya oynaya yetişmiş süper yetenekler...
Fakat davulun sesinin uzaktan çok hoş geldiği, yakından pek o kadar hoş olmadığını 10 günlük kısa bir sürede yeterince tecrübe ettik. İlk gün Brezilyalılarla konuştuğumda duyduklarım da sonuna kadar doğruymuş:
Gerçekten de buradaki en son sorun Zika virüsü. Organizasyonel problemleri bir kenara bırakıyorum, şehir merkezinden herhangi bir etkinliğe gitmek için yapılan yolculukların saatlerce sürmesi, gönüllülerin birçoğunun Portekizce dışında dil bilmemesi gibi...
Bunlar da kabul edilebilir meseleler fakat yalnızca Türk medya kafilesinin başına gelenler bile insanı korkutmaya yetiyor.
İSTANBUL ADETA BİR CENNET...
Bir arkadaşımız, üzerinde 'basın' yazan çantasını çalmak isteyen 3 sokak çocuğunun saldırısına uğradı ve yüzüne aldığı darbeler de dahil olmak üzere darp edildi. Üstelik bu saldırıya maruz kalırken etrafta başka insanlar da varmış.
İstanbul'da bir yabancı medya mensubunun başına böyle bir şey gelse etraftakiler yardım etmez mi? Rio'da etmiyorlar işte, üstelik olay bittikten sonra bile gelip yerden kaldırmaya, "İyi misin?" demeye tenezzül etmiyorlar.
Polisi bile çağıran saldırıya uğrayan kişi oluyor. Kendi başına karakola gidip kendi başına rapor alıyor. Bir başka medya mensubu ise dolandırıcılık mağduru oldu.
Nasıl olduysa alışveriş yaptığı bir yerde kredi kartı kopyalanmış ve 3 ayrı ATM'den ciddi bir miktar para çekilmiş. Bir başka Türk gazetecinin de eşyaları çalınmış. Bunların hepsinin aynı gün içinde olduğunu da söylemem lazım. Medya mensuplarının çalıştığı merkeze kurşun isabet etmesi, medya mensuplarını taşıyan shuttle'ın başına gelenlerin fotoğrafları zaten malum.
Açıkçası güvenlik, daha doğrusu can güvenliği konusunda içimiz pek rahat değil. Yan cadde ve sokakları bırakın, ana caddelerde dahi yürürken insan tedirginlik yaşıyor. Telefon kullanırken bile dikkatli olmak zorunda kalıyoruz.
İstanbul'da başımıza bir gariplik gelince "Burası İstanbul" deriz ya, doğrusu "Burası Rio" olacakmış. İstanbul burasının yanında adeta bir cennet!
TEKSAS'TAN BETER!
Rio'da hırsızların ve gaspçıların neden olduğu olayların ardı arkası kesilmiyor. Brezilya güvenlik güçlerinin aldığı önlemler ise yetersiz kalıyor. Rio, bu anlamda "Vahşi Batı"dan farksız durumda.