Cenaze namazlarını kıldıran Ahmet Özhan, musallada bulunan iki kişiyi de çok iyi insanlar olarak tanıdığını belirterek, "Biri 17 yaşından beri tanıdığım beraber olduğum beraber çalıştığım arkadaşım, kardeşim, kibarlığına, nezaketine her zaman gıpta ettiğim ipek gibi bir insandı Turgayım. Herhalde dünyada bir kedicik dahil hiçbir şeyi kırmamıştır, öyle bir ipekti, öyle de evlatlar yetiştirdi." dedi.
"NEZAKET VE ZARAFET TİMSALİ OLARAK YAŞADI"
Bir süredir kanser tedavisi gören ve dün 82 yaşında İstanbul'da vefat eden Friedlander'i 1980'de tanıdığını ve Özüfler ile yan yana olmalarının tevafuk olduğunu dile getiren Özhan, şunları kaydetti:
"O da (Friedlander) aynı şekilde bir nezaket, bir zarafet timsali olarak yaşadı. Zaten meşguliyetleri de, estetik üzerineydi. Büyük bir gönül sahibiydi. Peygamber Efendimiz'in yolunu izini süren velilerin peşinde bir ömür sürdü. Bunun 1980'den itibaren olanına ben şahidim, öncesi de vardı. Her zaman daimun bir şekilde velayet bahçelerinde dolaştı ve kendisi de bir velidir. Hem tarik-i Mevleviyye'den hem tarik-i Halvetiye'nin Cerrahiyye kolundan temayüz etmiş, insanlara ışık saçabilecek aydınlık saçabilecek bir duruma gelmiş bir kişi idi."
"BİZ TAKIM DAHİ DEĞİŞTİREMEZKEN, O HER ŞEYİNİ BAŞTAN YAZMASINI BİLDİ"
Shems Friedlander'in Müslüman olma sürecine değinen Özhan, onun yaşadıklarının ve yaptığı tercihlerin kolay olmadığını, ancak büyük bir aşkla yapılabilen şeyler olduğunu vurgulayarak, "Biz bu şartlar altında takım dahi değiştiremezken o her şeyini baştan yazmasını bildi ve bunda sabit kadem oldu. Doğduğu, alıştığı, adet edindiği, inandığı ne varsa her şeyi bıraktı ve işte bu topraklara kendi bedenini de vasiyet etti. Bugün Konya'ya pirlerinden birinin dizine başını koyarak ebedi istirahatine başlayacak." değerlendirmesini yaptı.
Her iki isim için de dualar eden Özhan, "Bu iki kardeşim de hakikaten gıpta edilecek nezaket, zerafet ve inançta insanlardı. İkisinin de yolları açık olsun, menzilleri mübarek olsun, mekanları cennet olsun, dereceleri ali olsun." diye konuştu.
"BİZ ONUN TÜRKİYE'DEKİ AİLESİYDİK"
Ebru sanatçısı Hikmet Barutçugil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Friedlander ile kadim dostlukları ve çok uzun yıllar süren muhabbetleri olduğunu belirterek, "Biz onun Türkiye'deki ailesiydik. Kahire'deyken de üniversitede sergiler hazırladı, Orada da hizmet etti. Bütün kitaplarımda tasarımcı olarak emeği vardır. Nur içinde yatsın, mekanı cennet olsun." dedi.
Manevi oğlu Ömer Şensoy ise Friedlander'ın Hazreti Mevlana'ya ve Mevleviliğe gerçek anlamda İslam tasavvufuna ayrılan bir ömür yaşadığına işaret ederek, "Elhamdülillah çok büyük hizmetler yaptı. İnşallah biz de kendisine layık olarak yaşamaya devam ederiz öğretisi üzerine." diye konuştu.
Cenaze törenine Yahudi kökenli ABD'li yazar Friedlander'ın oğlu Nuri Friedlander, eşi Meral Yarar Friedlander, Özüfler'in ailesi ile her iki ismin ailesinden, sevenlerinden ve sanatçı dostlarından pek çok kişi katıldı.
Dualar ve salavatlarla uğurlanan cenazelerden Friedlander'in naaşı defnedilmek üzere Konya'ya götürülürken, müzisyen Özüfler Eyüp Sultan Mezarlığı'na defnedildi.
