Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

'Bir İçim Su'

Yüz Temel Eser listesine dahil edilen Bahaeddin Özkişi'yi ele alan yazımdan sonra Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Necat Birinci aradı. Prof. Birinci ile 'standartları aşan', uzun bir telefon konuşması yaptık. Fırsat bu fırsat müsteşara eğitim konusundaki bazı fikirlerimi birkaç kelimeyle anlattım. Şöyle:
1)Kitaplara fazla bel bağlamayın. Yeni nesil kitaba direniyor. O halde görsel ve işitsel kaynaklardan yararlanmanız gerekir.
2) Örneğin 'konu öbekleri' yapabilirsiniz. Diyelim ki 12 Eylül 1980'i çocuklara anlatırken... Darbenin öncesinde-sonrasında olanları ve dönemin ruh halini ortaya koyan romanlarla yetinmeyin. Filmler gösterin. Dönemin şarkılarından örnekler verin. Bu arada da kitaplardan bahsedin.
3) Okumanın ardında iki temel motif vardır:
a) İhtiyaç,
b) Haz...
Öğrencilere bir kitabı sadece 'işe yarayacağı için' (ki bu onlar için 'sınıfı geçmek' anlamına geliyor) okumaları gerektiğini söylemek yetmez. Kitaptan zevk alınacağını göstermek şarttır. Gönlüm Refik Halit Karay'ın 'Bir İçim Su' adlı kitabını okutabilmenizden yana. Ama o zaman da sizi tefe koyarlar.

***
Benim bu öneri ve temennilerime Prof. Birinci son derece 'makul ve ileri' cevaplar verdi. Onun bir anısını buraya alarak şimdilik konuyu kapatalım:
"1969 yılında ben edebiyat hocasıydım. Soruşturmaya uğradım. Niye biliyor musunuz? Derste Yahya Kemal'in şiirinden söz ederken... Aynı anda öğrencilere; o eski, kocaman makaraları olan teypten Münir Nureddin'in şarkılarını dinletiyorum diye..."
O günleri belki geride bıraktık ama maalesef görsel-işitsel araçlarla desteklenmiş, demokratik değerleri yücelten bir eğitime de yaygın olarak hâlâ geçemedik.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA