Avrupa Birliği'ne girmeye çalışıyoruz. Yasaları değiştiriyoruz. Ancak hem AB üyeleri, hem de bizzat Başbakan Erdoğan 'uygulama'nın önemli olduğunu söylüyor.
Haklılar! Şimdi size son derece basit, gayet tali bir örnek vereceğim.
Günümüzde 'sağlık' için 'spor yapma' öne çıkan bir değer. Mesela sabah koşuları yapmak, vücudu harekete geçirmek şart. Belediyeler de buna uygun tedbirler alıyor. Halkın spor yapması için alanlar düzenliyor. Ancak...
Yazmıştım: Geçen gün Bayburt'a gittik. Dönüşte, Erzurum Havaalanı'na yaklaşırken, baktım belediye gayet güzel bir koşu parkuru hazırlamış. Hatta insanların ne kadar mesafe aldıklarını bilmeleri için "500 m., 1000 m." diye işaret levhaları dahi koymuş.
Şahane değil mi? Hayır! Niye mi? Çünkü: Bu güzel koşu parkuru tam da Erzurum'u diğer kentlere bağlayan ana yolun yanı başında kurulmuş. Otomobiller, dev kamyonlar gümbür gümbür gidip geliyor. Hepsi zehirli gaz çıkarıyor.
Ve vatandaş tam da bunların kıyısında koşarak sağlığını korumaya çalışıyor. Mümkün mü? Elbette değil.
Yani: Koşu parkuru kadar, onun nerede yapılacağı da çok önemli. Zevahiri kurtarmak yetmiyor. Zihniyetimizi de AB'ye uyarlamamız gerekiyor.