Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Kasap ve kedi!

ATEŞ HATTI... Bugün cumartesi. Yine Reha Muhtar, Mehmet Barlas, Mansur Forutan ve Nebil Özgentürk ile Dedeman Oteli'nin (İstanbul Balmumcu) bitişiğindeki Maci restoranda 'Ateş Hattı' tartışması için bir araya geleceğiz. Daha önce yazmıştım: Maci'nin yemekleri çok güzeldir. Biraz atıştırdıktan sonra tartışma başlayacak.
Gelin biraz dedikodu yapalım: 'Selülozik Ateş Hattı'nın kulisi çok eğlenceli. Ama aynı anda saç baş yolduracak cinsten. Çünkü tartışma sırasında Reha Muhtar kendini canlı yayında sanıyor!
Bildiğiniz gibi TV; 'hız', 'canlılık', 'ruh' gerektirir. Bu yüzden lafı ağzında geveleyen, sözü uzatan kişilere tahammülü yoktur. Reha Muhtar da bu işin gerçek bir ustası olduğundan sorularıyla aralara girerek programı köpürtür.
Halbuki konuşma teybe alınıyorsa böyle bir gereklilik kalmaz. 'Kağıt ortamı'nda yani gazetede esas olan mantık zinciridir. Konuşmayı 'olduğu gibi' aktardığınızda ortaya abuk cümleler çıkar. Bu yüzden bant çözümü yapıldıktan sonra esaslı bir düzeltme-düzenleme (budama!) şarttır.
Ama dediğim gibi Reha Muhtar bu iki farklı süreci birbirine karıştırıyor. Tartışmaya sanki canlı yayındaymış gibi müdahale ediyor.
Kıvrak zekâsı sayesinde mecranın değiştiğini öğrenecek tabii ama bakalım ne zaman?
* KEDİLİ TİŞÖRT... Kedili karikatürlere dava açan Başbakan Erdoğan'ın demokrasiyi, hoşgörüyü, eleştiriden feyiz almayı öğrenmesi gerekiyor. Peki ne yapmalı? Yazmak, çizmek, söylemek yetmiyor. İnatlaşıyor! O halde bir öneri: Mizan dergileri Penguen ve Leman öncülük etsin, üstünde kedi karikatürleri bulunan tişörtler üretilsin. İpucu: Artık kedili karikatürlerin malum şahsa benzemesine gerek kalmadı; özdeşleşme kurulmuş durumda. Her türden kedili karikatür adresine gidecektir. Atış serbest!
* KASAP BAŞBAKAN... Süleyman Demirel'in Yavuz Donat'a söyledikleri üzerine bir risale yazabilirim. Mesela... "İngiliz başbakanlarından William Gladstone'un bir sözü çok önemlidir" diyor: "Başbakan kasap olmalı." Yani kabine değişikliğinde işe yaramaz parçayı atabilmelidir. Bu 'çok önemli' (!) lafı Gladstone (1809-1888) acaba nerede, kime söylemiş? Bildiğiniz gibi internette birçok "özlü söz" sitesi var. Belki yüz binlerce çarpıcı, yoğun, bilgelik dolu söz buralarda yer alıyor.
Mesela Margaret Thatcher, 1983'teki seçim zaferinden sonra, "İyi bir kasap değilim ama rostoyu dilimlemeyi öğrendim. Halk taze bir bakış açısı istiyor..." demiş. Belli ki kasap benzetmesinin İngiliz siyasetinde bir geçmişi var.
Ne var ki Gladstone'un o lafına rast gelmedim. (Demek ki Demirel'in sandığı kadar ünlü değil.) Sadece ABD'nin eski başkanlarından Nixon'ın, "Gladstone'un dediği gibi, başbakanlığın ilk şartı iyi bir kasap olmaktır" diye bir lafı varmış. Yavuz Donat sorsa da, öğrensek: Gladstone kasap-başbakan denklemini ne zaman, nerede kurmuş?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA