Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Baykal'ı görevden alanlar, yerine kimi atayacak?

Görüntüye göre Deniz Baykal istifa etti. Siyaset sosyolojisi açısından bakıldığında ise Baykal görevden alındı.
Hemen itiraz etmeyin. CHP'nin toplumda bir karşılığı var elbette:
Batıdaki kentlerden, laikçi orta/üst sınıftan, İstanbul büyük sermayesinden ve Alevilerden çok oy alıyor.
Ancak bütün bunlar bir gerçeği değiştirmiyor: CHP, bürokratik elitin siyasetteki uzantısı. Onların sesi.

***
Hatırlayalım: Bülent Ecevit, 1972'de cumhuriyet bürokrasisinin kurucu babası İsmet İnönü'yü yenerek partinin başına geçmişti.
Amacı CHP'nin devletle olan bağını keserek, örgütü gerçek bir parti haline getirmekti. Ama yapamadı. Bürokrasinin partideki etkisini kıramadı.
İşte bu sebeple 12 Eylül darbesinden sonra eski kadroların "Tekrar başımıza geç" çağrısına kararlı biçimde direndi. "Devlet Partisinin Başkanı" olmaktansa, DSP'yi kurdu.

***
Deniz Baykal döneminde ise partinin devletle olan yarı organik bağı iyice görünür oldu.
CHP bürokratik elitin kâtibi haline geldi: Görevi Meclis'ten çıkan yasaları Anayasa Mahkemesi'ne götürmekti.
Ama bilanço başarısızdı:
AKP 2002'de hükümete geldiğinde CHP'nin başında Baykal vardı...
AKP yüzde 47 ile tekrar seçimi kazandığında Baykal yine oradaydı...
Son olarak da bürokrasiyi çıldırtan Anayasa değişiklik paketinin Meclis'ten çıkmasını engelleyemedi.
Hükümet partisi AKP değil de, faraza MHP ya da DP gibi "bürokrat dostu" partiler olsaydı, Baykal'ın başarısızlığı belki göze batmazdı.
Ama AKP zaferleri, Baykal'ın zayıflığını iyice ortaya çıkardı. 2007 seçimleri yaklaşırken Baykal'a alternatif arayışı başlamıştı ama dere geçilirken at değiştirmediler. Seçimden sonra da gündem soluk soluğa aktı.
Bürokratik elit artık, yüzde 22 eşiğini aşıp partinin oyunu yükseklere taşıyacak bir lider arıyor.
Çünkü AKP'nin önüne çıkarılan bürokratik engeller işe yaramıyor. Artık güçlü bir lider gerekiyor CHP'nin başına.

***
Kamera komplosunun Hükümet kaynaklı olduğu iddiası saçma. Çünkü Baykal başarılı bir muhalefet lideri değil...
Ne yapacağı, ne diyeceği belli, aldığı oy sınırlı, toplumun bazı kesimleriyle asla bağ kuramayacak bir insan.
Başbakan Erdoğan geçen şubat ayında boşuna mı şöyle dedi: "Bu muhalefet tarzı, bizim hükümet olarak da, siyasi parti olarak da hayrımızadır. Böyle muhalefete can kurban... Ama bu muhalefet tarzı, ülkenin de demokrasinin de hayrına değil."
Muhalefete mahkûm bir lider olduğu için, seçim meydanlarında Baykal'ı tiye alan pankartlar göze çarpıyordu.
(Not: Aslında malumu ilam ediyorum; Baykal'ın başarısızlığını herkes biliyor.)

***
Peki, şimdi ne olacak?
CHP'nin önünde iki şık var:
1) Halkın
partisi olmak. 2) Cumhuriyetin (yani bürokrasinin) partisi olmak...
Halkın partisi olacaksa; tabandan gelen, örgütü tanıyan, karizmatik bir lider bulup çıkarması gerekiyor.
Bunu yaparsa ne ala. Gerçek bir parti olur ve 2011 seçimlerinde de yüzde 30'u geçebilir.
Ancak ciddi bir sorun var:
CHP Kurultayı çok yakın. 22-23 Mayıs günleri yapılacak.
Ve ortada bir lider gözükmüyor.
Baykal'ı "görevden alan" siyaset tasarımcıları, oraya kendi adamlarını "atayabilir."
Maalesef ufukta görünen seçenek bu ve Baykal'ın yerine kimi düşündüklerini, çok merak ediyorum.
Çünkü normal şartlarda bürokratik elitin adamı, yine onların zihniyetinde olacaktır.
Ee, o zaman Baykal'ı niye gönderdin?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA