Derbide Fenerbahçe'nin en büyük sorunu hücum hattındaydı. Maçı 'pratikte' savunma (Bekir, Volkan) ve orta saha oyuncularının (Baroni) bireysel hataları kaybettirse de... Asıl önemlisi, hücumun kayda değer bir varlık gösterememesiydi.
Peki, hücumdaki temel sorun neydi?
Tek cümleyle: Sow'u topla buluşturma çabası...
Aykut Kocaman'ın, oyuncularına, "Topu aldığınızda Sow'a geçirmeye çalışın" demiş olduğu pas trafiğinden belliydi.
İlk bakışta normaldi bu: Topu, güçlü fiziği ve beklenmedik gol vuruşları olan Sow'a atmayacaksın da kime atacaksın?
Ancak bu bariz taktik, bir faktörü yok sayıyordu: Rakibin teknik direktörü! Herkes gibi Fatih Terim de, 4-5-1 oynayan F.Bahçe'nin başat gol silahının Sow olduğunu biliyordu.
Bildiği için de tedbir almıştı: Sow'u en az bir, genellikle iki oyuncuyla marke etti.
O şartlarda en yanlış taktik, "Topu Sow'a atın" demekti. Çünkü Sow'a pas vermek hücumu kadük ediyor, en fazla korner kazandırıyordu.
Aslında Kocaman'ın hatasını anlayıp düzeltmesi için ilk 10 dakika yeterliydi. Üstünde iki adam varken dahi Sow'a pas atmaya çalışmaktan hemen vazgeçmek gerekiyordu.
Ayrıca bu bir fırsattı: Pas verecek gibi yaparak Galatasaray savunmasını Sow'a yönlendirmek... Bu sayede boşalacak alanlara, duruma göre, Baroni, Kuyt, Stoch, Krasic ya da Sezer'i sokmak gerekiyordu.
Terim'in buna karşı ne yapacağını bilemeyeceğiz çünkü gerek kalmadı.