Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Ahlak: Doğuştan? Sonradan?

Gelişim psikolojisi, bebeklikten yaşlılığa, insanın ruh dünyasının ve davranışlarının ne şekil değiştiğini inceler. İşte bebekler ve çocuklar üzerine yapılan deneylerden iki sahne...
Bir yaşındaki bebeğe 3 kuklalı bir gösteri izletilir: A kuklası elindeki topu B kuklasına atar. B topu geri gönderir. A daha sonra topu C kuklasına atar. C topu kapıp kaçar.
Üç kukla sahneden alınıp bebeğin önüne getirilir. Her kuklanın önünde bir ödül (mesela küçük bir oyuncak) vardır. Çocuk uzanır ve C kuklasının önündeki ödülü çekip alır.
Dahası var: C kuklasının kafasına vurarak onu cezalandırır!
Yürüme yaşındaki çocuk annesiyle odadadır. Elleri-kolları dolu bir yetişkin odaya girer. Dolabın kapağını açmaya çalışır. Çocuk ayağa kalkar, badi-badi giderek, dolabın kapısını açar!
Bu sırada annesi veya bir başkası çocuğa bakmamış, yardım etmesi için onu teşvik etmemiştir.

Psikopatların yararı

Psikologların bebeklerle ve küçük çocuklarla yaptığı yüzlerce deney şunu gösteriyor:
İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ayıracak melekeye (yetiye) sahip olarak dünyaya geliyoruz.
Nasıl insanoğlunda, hayvanlardan farklı olarak, dil yetisi varsa... Aynı şekilde akıl sağlığı yerinde her bebekte, ahlak yetisi de var.
Tabii ki toplumsal yaşam (aile, arkadaş, din, okul) içinde bebekteki bu melekenin ortaya konuş şekli giderek gelişiyor ve karmaşık bir hale geliyor.
Ancak doğuştan gelen o ahlak yetisi olmasa, diğer faktörler ne yapsa boş: Ne aile verebilir o ahlak duygusunu, ne din, ne de okul... Bunu nasıl mı biliyoruz?
Psikopatlar sayesinde!
Psikopatların en temel özelliği, başkalarının acısına karşı duyarsız olmalarıdır. Onlarda empati ve merhamet gibi ahlaki tercihlerin temelini oluşturan duygular yok.
"Bizden biri gibi" davranmayı öğreniyorlar ama o davranışın ardındaki duygulara sahip olmuyorlar. Korkmuyor, başkasının korkusunu da anlamıyorlar.
Psikoloğun, korku dolu bir ifadeyle bakan insan fotoğrafları gösterdiği bir katil psikopat, şöyle demiş: "İşte, insanları bıçaklamadan önce böyle görünüyorlar."

Bunlar zor sorular

Ahlaki davranış nedir? Buna cevap vermek kolay sanılır. "Adaletli ol, hak yeme, kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma" gibi düsturları sıralarız...
O halde psikologların ve ahlak felsefecilerinin şu sorularına cevap verin:
Freni boşalmış, hızla gelmekte olan tramvayı önünüzdeki kolu çekerek A veya B hattına yönlendirebilirsiniz. A hattında raylara bağlanmış beş kişi, B hattında ise bir kişi var. Ne yaparsınız?
Köprünün üstündesiniz. Aşağıda, raylara bağlanmış beş kişi var. Hızla gelmekte olan treni durdurmak için tek yapabileceğiniz, az ötenizde duran obez yabancıyı raylara itmek. Tercihiniz ne olur?
Sorunun (b) şekli: Yabancıyı elinizle itmeyecek ama bir düğmeye basarak aşağıya yuvarlayacaksınız. Şimdi ne dersiniz?
Ahlaki meseleleri önemsiyorsanız, Yale Üniversitesi'nden Paul Bloom'un, "Bebeklerin Ahlaki Yaşamı" adlı kitabını okumanızı öneririm.
"Onca ahlaki nutuk ve vaaz varken, bu toplum niye hala ahlak fukarası" sorusuna cevap bulduğunuzda, bana da haber verin bi'zahmet.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA