Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Dönsünler ama siz de ellerinden tutun

Kaç zamandır söylediğimize yeni Kültür Bakanı Ömer Çelik de gelmiş, Türkiye'den ayrılmış olan gayrımüslim vatandaşlarımıza "geri dönün" çağrısında bulunmuş. Dönmek isteyeceklere bizim elçiliklerin yardımcı olmalarını istemiş.
Hayrettir, CHP başkan yardımcılarından biri de, yarım ağız da olsa onu desteklemiş! Ortada muhalefet cephesinden somut bir öneri falan yok tabii, yalnızca desteğin boş lafı var ama gene de karşı çıkmalarından iyidir.
Bu herhalde doksan yıl önce mübadeleyle gidenleri ve artık oralara iyice kök salmış olanları değil, yaklaşık son elli yılın "sürgünlerini" kapsıyor.
Özellikle de Rumlar'ı tabii.
1948 yılında İsrail'in kuruluşuna oraya göçederek katkıda bulunmuş ya da son yıllarda ulusalcıların "şeriat geliyor" gazına gelerek korkup kaçan Yahudi'ler geri dönerler mi acaba? Sanmayız.
"Diaspora Ermeniler'i" dönerler mi? Tazminat bile verseniz, hayır.
Peki Rumlar dönerler mi?
İsterler ama gene de çekinirler.
Türkiye'de gerçekleşmekte olan "bürokrasiye karşı halk devriminin" kalıcı olup olmayacağından, yeni bir Türkiye'nin doğup doğmadığından emin olmak isterler...
Onlara kötülük edebilecek olan Türk faşistlerinin artık iyice dizginlendiğini görmek isteyeceklerdir...
"Döndükten sonra aynı şeyleri gene yaşama" korkusundan kurtulmak için bekleyeceklerdir, ama bu aşamada onlara "somut maddi destek" vermek de şarttır. Çağrı yapmakla iş bitmiyor.
Somut maddi destek nasıl olur?
Çok çabuk, hemen birkaç gün içinde sonuçlandırmak üzere, her başvuracak olanı şipşak yeniden Türk vatandaşlığına alarak, ama kaybetmek istemeyecekleri Avrupa vatandaşlığı ve Yunan pasaportunu korumalarına da izin vererek...
Bu da yetmez, geri döneceklere somut teşvik sağlayarak: Ucuz, belki de faizsiz kredi... Burada yeni işlerini kurmada kırtasiye kolaylıkları... Eski gayrımenkullerini gerekirse devletin satın alıp onlara ehven şartlarla devretmesi...
Yani, geri dön çağrısının "insani temenni" düzeyinde kalmaması ve içinin somut teşvik adımlarıyla doldurulması şarttır! Fakat gene de mırın kırın edenler olacaktır. Örneğin, Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılması için en uygun formül bunun bir "vakıf üniversitesine" dönüştürülmesi ama Rumlar buna pek yanaşmıyorlar...
Öte yandan "ada ekonomisi" de canlanmak için ister papaz olsun ister cemaat, Rum tüketicinin dönmesini bekliyor!
Gayrımüslim vatandaşların da devlet memuru olabilmelerinin yolu açıldı ama pek talep yok...
Yani hem "cumhuriyette beni memur yapmadılar" diye ağlayacaksın, hem de "gel artık yapıyoruz" dedikleri zaman ticaret yolunu bırakıp memur maaşına talim etmek zor gelecek!
Ne yapalım aziz kardeşim, tatmin olman için yeniden imparatorluk mu kuralım? Gerçekçi ol.
Orada işler iyice sarpa sarar da yarın öbür gün Yunan faşistlerinin eline düşersen sen de üzülürsün biz de üzülürüz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA