Amerika Birleşik Devletleri'ne gitmek, orada yaşamak, yerleşmek, eğitim görmek, dünyanın her köşesindeki milyonlarca gencin rüyasıydı.
Amerika'lılar da bundan mutluydu. Amerika "Göçmenler Ulusu" olarak (A. Nation of İmmigrants), Amerikan politikacılarının övünçle sunduğu bir olguydu. Amerika'nın Avrupa'ya karşı kendi üstünlüğünü anlatmak için seslendirdiği en önemli sav da, Amerika'nın kapılarının herkese açık olduğuydu.
Örneğin Friedman, "Avrupa Birliği neden Amerika ile rekabet edemez" sorusuna cevap olarak, "Çünkü Avrupa Kalesi'nin duvarlarını, dünyanın genç ve parlak beyinlerinin aşması imkansızdır" diyordu. Ancak bu tablonun, 11 Eylül 2001'deki terörist saldırı ile, temelden değiştiği kesindir.
Şimdi Amerika'nın sınırlarında da, duvarlar var. Artık Amerika da, "Amerikalılar"a kaldı. Amerika, demokrasinin, özgürlüğün, girişimciliğin ve rekabetin özlemini duyan dünyalılara, "Siz bize gelmeyin. Biz sistemimizi size getireceğiz" diyor. Arap ülkelerinden petrol alıp, onlara demokrasi ihraç edebileceğini sanıyor. Açıkçası, uluslararası terörizm neyi amaçlıyorsa, ona ulaştı. Amerikan negatif propagandası sayesinde, El Kaide, dünyadaki en büyük çokuluslu şirket olarak görülüyor. Dünyanın çeşitli köşelerindeki insanlar, George Bush'un zeka düzeyini irdeliyor. Ama Usame Bin Ladin üzerinde, bu tür çeşitlemeler hiç yapılmıyor. Ve "Amerikan Rüyası" artık o rüyanın gerçek olmasını hayal eden göçmen adaylarından giderek uzaklaşmakta.
Dünyalılar, Oscar törenini canlı yayından naklen izlemekle yetinmek noktasındalar. Ama çaresi yok. Amerika'nın yerine, yeni "Rüya Ülkeler" mutlaka çıkacak. Bunların ilki, galiba Kanada. CBS News'un internet sitesinde, Nil Köksal'ın bir yazısı vardı.. Bundan öğrendiğimize göre, Ottawa merkezli "Kanada Eğitim Ağı", 19 yüksek öğretim kurumunun katıldığı bir etkinlik düzenlemiş. Kanada okullarının bu etkinliğine, İstanbul'da 3 bin öğrenci katılmış. Nil Köksal, Kanada'ya yönelen bu ilginin 11 Eylül terörist saldırısı ertesinde başladığını vurguluyor. Nitekim, o yıl, "Kanada Eğitim Ağı", hemen bir büro açmış İstanbul'da. Kanada'ya da vize almak çok kolay değil.
Kanada'da da, çalışma izni olmadan iş bulmak zor. Ama bilelim ki Kuzey Amerika'da Amerika'nın büyüsü eski pırıltısını yitirirken, Kanada'nınki parlıyor. Bu herhalde dünyanın diğer ülkeleri için de böyle. Amerika bu gidişle, yalnız başına kalıp, ulusdevlet olabilir.