Bir bu eksikti..
İki yıl öncesine kadar güçsüz hükümetlerden ve koalisyonlardan yakınıyorduk.
Şimdi de, "Ya yüzde 50'nin üzerindeki seçmen kitlesi AK Parti'ye oy verir ve Tayyip Erdoğan şımarırsa" diye endişe duyuyoruz.
Sanki Türkiye'de değil de, İsviçre'de veya Norveç'te yaşıyoruz.
Bu ülkedeki bir seçimde, bir parti veya bir lider, seçmen oylarının yüzde 100'ünü de alsa, şımaracak vakit bulamaz ki!
Sorunlar, koşullar ve dengeler, adamın havasını hemen alıverir.
Türkiye'de sadece çocuklar, o da okul çağına kadar, şımarabilir. Sonra hayat öylesine bastırır ki, ne şımartan kalır, ne de insanda şımaracak hal kalır.
"Çok zengin oldum" diye şımaranların, sonunda başlarına neler geldiğini hep birlikte görmedik mi?
İktidar olup "Devletten büyük kabadayı yoktur. Ben de devletim" diyenlerin, bir dönem sonra ne durumlara düştüklerine tanık olmadık mı?
Tayyip Erdoğan neden şımarsın ki?
Seçim sonuçları çok iyi çıkarsa, işsizler hemen iş mi bulacak?
Avrupa Birliği liderleri "Madem seçmen AK Parti'yi destekliyor. Biz de Türkiye'yi hemen AB'ye alalım" mı diyecekler?
Yerel seçim sonuçları belli olunca, başı örtülü genç kızlara üniversitelerin kapıları ve bakan eşlerine Çankaya'nın salonları mı açılacak?
Kamunun borçlanması mı bitecek?
Dış ticaret açığı mı kapanacak?
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun geri kalmışlığı mı sona erecek?
Rauf Denktaş ve Mümtaz Soysal, Tayyip Erdoğan'a gelip, "Size nasıl yardımcı oluruz" mu diyecekler?
Yerel seçimlerde AK Parti seçmenin yüzde 50'sinden fazlasının oyunu alırsa, iktidarın durumu tabii ki güçlenir.
Ama bu ülkede hiçbir siyasetçinin şımaracak durumu da yoktur, şımarmaya hakkı da yoktur.
Bir zamanlar, 1970'lerde İstanbul'dan senatör olan Prof. Besim Üstünel, "En uzun boylu, en çok oylu benim" derdi.
İşte Tayyip Erdoğan, olsa olsa bu kadar şımarabilir. Ama o anda sorumlulukları ve ülkenin birikmiş sorunları aklına gelir.. Toparlanır..
Yalnız bir mesele var.
Ya Erdoğan normal davranırken, onun gölgesini kendi gölgeleri sanan minikler şımarırsa ne olur?
Artık, bu ihtimali de Erdoğan düşünsün.