Osmanlı'yı anlamadan Cumhuriyet'i anlamak gerçekten çok zordur.
Osmanlı'nın son padişahlarına ait haberler bu günlerde medyada sık sık yer almakta. Örneğin hâlâ "Öldü mü öldürüldü mü" tartışması süren devrik padişah 2'nci Abdülaziz'in, Vasilaki Kargopulo tarafından çekilmiş ölümünü bekleyen perişan fotoğrafı medyada yayınlandı. Hafta içinde de, 2'nci Abdülhamid'e ait özel eşyalar bir müzayedede Paris'te satıldı.
Tam 40 yıllık arkadaşım olan usta ve çalışkan gazeteci Yılmaz Çetiner'in Epsilon Yayınları'ndan çıkan "Son Padişah Vahidettin" kitabını, güncel olayları izliyormuşçasına merak içinde okudum.
Sonra her iyi kitabı bitirdikten sonra olduğu gibi "Bir aydının sadece gazete haberleri ile kendi tarihini anlaması mümkün değildir" dedim kendi kendime.
Daha önce de yazmıştım bu anekdotu. Bernard Lewis üniversiteyi bitirince hocasına gidip, "Ben tarihçi olacağım" demiş. Hocası "Hangi yüzyıl üzerinde yoğunlaşacaksın" diye sorunca, "18-19'uncu yüzyıllar" cevabını vermiş. Bu cevap hocasını kızdırmış, adam "Bernard, 18 ve 19'uncu yüzyıllar tarihçilerin değil gazetecilerin ilgi alanına girer" demiş.
Yılmaz Çetiner'in "Son Padişah Vahidettin" kitabı, Bernard Lewis'in hocasının doğru söylediğini kanıtlıyor.