Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Şişenin içindeki değil şişenin etiketi insanları etkiler...

Galiba her şey bir algılama meselesidir. "Şarapçı" olduklarını her fırsatta vurgulayan bir küçük gazeteci grubunu, bir ünlü reklamcı yazlıktaki evine davet eder.
Boş "Château Lafite" şişelerine en ucuz yerli kırmızı şaraptan doldurur.
Bu şişelerden konuk gazetecilerin kadehlerine şarap koyar.
Sonra kadeh kaldırırlar karşılıklı.
İlk yudumu alan gazeteci "Bu şarap varken başkası içilmez" diyerek mutluluğunu seslendirir.
O reklamcıya "Daha sonra onlara içtikleri şarabın Rotchildlerin bağlarından gelmediğini söyledin mi" diye sorduğumda gülmüş ve şöyle demişti.
-Neden söyleyeyim ki? Onlar şişelerin etiketlerinde yazanı içerek mutlu olmuşlardı. Şarabın kendisi önemli değildi ki?
Aslında her şey böyle bir algılama meselesi değil midir?

Referandum meselesi

Diyelim ki gündemde "Referandum" var.
Bu referandumda Anayasa değişikliklerine evet ya da hayır diyecek olan bizler, sanki madde madde yeni metni mi değerlendirip oy kullanacağız.
Oylarımızın yönünü genel siyasi algılamamız belirlemeyecek mi?
Bırakalım tüm nüfusu ilgilendiren Anayasaları.
CHP'nin bir Parti Meclisi toplantısında Ortanın Solu ekibine karşı olanlar "Partimizin programı ve tüzüğümüz ihlal ediliyor" diyerek gürültü koparmışlar.
Bunun üzerine Turan Güneş Programı ve Tüzüğü masanın üzerine koymuş.
Karşı ekibin sözcülerine "Şimdi hepimiz bu metinlerden sınava girelim" deyince, gürültü kopartanlar susmuşlar.

Zemin ve zaman önemlidir

Yasaları uygulayanlar, bu yasaların metninden çok zemine ve zamana bakmazlar mı?
Aynı yasalarla bir dönem özgürlüğün rüzgârında düşündüğünüz her şeyi yazar ve söylersiniz.
Sonra bir dönem gelir bu yasalar sizi adliyelik yapar.
Özal dış ticareti serbestleştirmek için bir dizi kararname çıkartmıştı.
Bu çerçevede başlatılan "İhracat hamlesi"nin öncüleri olan işadamları, daha sonra kendilerini döviz suçluları olarak yargı önünde buldular.
Bunlardan biri "Turgut Özal bizi kararnamelerle teşvik etti, ama kanunlarla cezalandırıldık" demişti.

Baykal ne yapacak?

Düşünün ki 27 Mayıs darbesine kadar içinde kuvvetler ayrılığı da, Anayasa Mahkemesi de bulunmayan 1924 Anayasası ile çok partili demokrasiyi gerçekleştirdik.
Bu referandumda "Hayır" oyu kullanacak olanların "Bu metin Anayasa'nın temel ilkelerine aykırı" diyecek halleri yok.
Çünkü değişikliğin Anayasaya uygunluk testini Anayasa Mahkemesi yaptı.
Ama şişenin içindeki değil şişenin etiketi oyları belirleyecek.
Mesela Deniz Baykal da "Hayır" oyu mu kullanacak?
"Evet"ler çok fazla çıkarsa, Kılıçdaroğlu- Sav ikilisi, yerlerini Baykal'a bırakmak durumunda kalmazlar mı mesela?
Kısacası Anayasa değişikliği metninin içeriği fazla önemli değil oy kullananlar açısından...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA