Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Ali Şen'in davetinde Kenan Evren de vardı...

Yazlık Bodrumlular için Bodrum'un yerlisi Ali Şen'in yemekli davetleri, geniş bir meslekler yelpazesindeki insanlarla tanışmak ve sohbet etmek açısından kaçırılmaması gereken bir fırsattır.
Bu yemeklerde Galatasaraylılar da Ali Şen'in Fenerbahçe anılarını keyifle dinlerler.
Siyasi görüşleri birbirlerine zıt olanlar, hoşgörü ortamında karşıt görüşleri sabırla karşılarlar..
Bu yemeklerde katılımcıların ortak statüsü "Ali Şen'in arkadaşı olmak"tır.
Önceki gece yine böyle bir topluluk vardı Şen'in bahçesindeki masanın çevresinde.
Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren de konuklardan biriydi.
Uzun uzun sohbet etmek fırsatı bulduk Evren'le.
Açıkçası 12 Eylül 1980 darbesinin sorumlularının yargılanmalarını mümkün kılacak bir maddenin de oylanacağı 12 Eylül 2010 referandumu üzerinde fazlaca konuşmadık.
Evren sadece 1982 Anayasası'nın da bir referandumla kabul edildiğini ve bu referandumda yüzde 92.5 oranında evet oyu çıktığını söyledi.

Bölge valilikleri

Evren'le sohbetimizin ana konusu Güneydoğu Sorunu ve PKK ile mücadeleye ilişkindi.
Milli Güvenlik Kurulu'nda Başbakan Özal'la aralarında geçen Kürt Realitesi'ne ilişkin diyaloglardan bazılarını anlattı.
Sonra şunları söyledi özetle:
- "Ben Türkiye'nin yeni koşullarına uygun bir yönetim modeli olarak sekiz bölge valiliği oluşturulmasını önerdiğimde, hemen herkes bu önerimi eleştirdi. Bu yeni dünyada ve yeni koşullarda, bir merkezden çevrenin bütün sorunlarına çözüm üretmek mümkün değildir. Eğer kalıcı ve köklü çözümleri arayamazsak bu sorun yıllarca devam edebilir."
İki yıl önce Evren'le yine bir Ali Şen davetinde birlikte olmuştuk.
Önceki akşam gördüğüm Evren, 93 yaşının kaçınılmaz sonucu olarak sağlığına daha fazla önem veren bir havadaydı. İki yıl içinde kalbi de bağırsakları da operasyonlara konu olmuştu.
İçki içmiyordu.
Hangi yemekleri ve meyveleri yerse bunların sağlığına zarar vermeyeceğini hesaplıyordu.
Mesela yaprak sarmasının sağlığa uygun olması için, sarmanın çekirdeksiz üzüm asmalarından alınan yapraklarla yapılması gerektiğini falan anlatıyordu.

Geçmişimizi sorguluyoruz

Gecenin bir saatinde hepimize veda edip ayrıldı toplantıdan.
Bir askeri darbenin ve zor bir dönemin tüm icraatından sorumlu olan yaşlı bir insanın geçmişini, bütün bu yıllar çok geride kaldıktan sonra bugünün koşullarında değerlendirmek, tabii ki kolay değil.
Ama bir gerçek var.
Türkiye geçmişini eskisinden farklı biçimde teşrih ediyor.
Osmanlı'ya da, Cumhuriyet'e de eskiden rastlanmayan şeffaflıkla ve gerçeklikle yaklaşıyoruz şimdi.
Bunun bir örneğini "Dersim" konulu tartışmalarda da görmedik mi?
Veya medyatik lincin hedefi olan sanatçı Ahmet Kaya, bir askeri rejimin değil sivil hoşgörüsüzlüğün kurbanı olmadı mı?
12 Eylül darbesini mümkün kılan ortamı da, sivillerin uzlaşmasızlığı ve daha ötesi siyasi kamplaşmaların örtülü bir iç savaşa dönüşmesi yaratmıştı...
Şimdi 2010'da 1980'in 12 Eylül'ünü yargılamayı düşünürken, sivil hoşgörüsüzlükleri ve kamplaşmaları da artık gündemimizden nasıl çıkartacağımızı düşünmemiz gerekmiyor mu?
"Zaman" ve "Değişim" işbirliği yaptıklarında çarpıcı sonuçlar çıkıyor ortaya.
Düşünün ki bugün Öcalan'ın sağlığı, Evren'in sağlığından daha fazla ilgilendiriyor devleti de siyaseti de...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA