Yer Rize Atatürk Stadı'nın soyunma odası. F.Bahçe, en yakın Beşiktaş'ın 6 puan önünde lider gittiği Rize deplasmanında ilk yarıyı 0-0 bitirmiş. Teknik Direktör Daum, takımının üzerindeki sıkıntının farkında ve şunları söylüyor: "Maç zor geçiyor. Unutmayın buradan alacağımız 1 puan bizim için yenilmekten iyidir." Ama bu uyarıya rağmen F.Bahçe son dakika golü ile Rize'de 3 puanı bırakıyor. Alman hoca da, ligde kritik bir dönemde gelen bu yenilginin sebeplerini araştırmaya koyuluyor. Öncelik olarak da bütün futbolcularıyla bire bir görüşmeler yapıyor. Ama kendisi hiç konuşmuyor, sadece dinliyor. Bu görüşmelerden çıkardığı sonuç ise, futbolcularının tedirgin olduğu ve kendilerine özgüvenlerinin azaldığı yönünde.
Rakibimiz stres
Bu tespitini yardımcılarına da açıklayan Daum, şunları söylüyor: "Eskiden arkadan geliyorduk ve üzerimizde baskı yoktu. Fakat ne zaman ki öne geçtik, lider olduk, futbolcular strese girdiler. Ve oyun disiplininden kopmalar başladı." Bu sözlerin ardından takımını da ikiye bölüyor: Kahraman olmak isteyenler, istemeyenler. Bunu da şöyle açıklıyor: "Futbolcular güvenlerini kaybedince, risk almaktan kaçmaya başladılar. Fakat bunun aksine bazı futbolcular da maçı kurtaran adam olma sevdasına düşüp, gereksiz riskler almaya başladı." Rizespor'dan yenen golü de buna bağlıyor Alman teknik adam: "Ali Güneş ile Serhat rakip sahadaydı. Onların arkasından iki kişi daha bindirdi. Takım tamamen risk aldı. Rize'nin sağ açıktan kontradan gelişen bir atağında da, bu ikisinin kanadından bindiren adam golü attı."
Artık karar verin
Rize yenilgisinin ardından Samsunspor beraberliği geliyor. Üstelik F.Bahçe öne geçtiği bir maçta, hem de sahasında puan kaybediyor. Ardından takıma eleştiriler artıyor ve de en önemlisi ikinci sıradaki Trabzonspor ile aradaki puan farkı ikiye iniyor. Tabii G.Saray'ın iki hafta sonra karşılaşacağı Trabzonspor'a verdiği destek, Anadolu ittifakı, teşvik primi söylentileri de takımı iyice geriyor. İşte böyle bir ortamda Daum futbolcuları ile iki tane toplantı yapıp, aynı şeyleri söylüyor: "Buraya kadar geldiniz, bundan sonra devam edip, etmeyeceğinize karar vermeniz lazım. Etmeyeceğiz diyorsanız bir problem yok ama edecekseniz benim dediklerimi yapacaksanız. Eğer bunları yaparsanız, Beşiktaş'ı yeneriz. Puan cetveline baktığınızda bir beraberlik hakkımız var ama berabere kalacağımız maç Beşiktaş maçı değil." Alman hoca ayrıca, takımı kampa aldığında da, kimsenin Trabzonspor- D.Bakırspor maçını izlemesini istemiyor. Nedeni, Trabzonspor'un kazanacağını düşünüp, takımın motivasyonunun bozulmamasını istiyor. Şöyle diyor Daum: "Sadece bir hafta sonra oynayacağınız takımın maçını seyredebilirsiniz, bu karşılaşmanın sonucunu öğrenin yeter size." Sonuçta Trabzonspor, D.Bakır'ı yenip, lider oluyor ve bu da çok etkiliyor futbolcuları. "Liderliği kaybettiğimiz zaman dünya başımıza yıkıldı sanki ve işin ciddiyetinin farkına vardık" diyorlar. İşin motivasyon kısmını böyle halleden Daum, taktik golünü de maçtan 1 gün önce atıyor ve Van Hooijdonk'u, markajdan kaçırmak için orta sahaya yakın oynatmaya karar veriyor. Lucescu da bu hamleye cevap vermeyince, Hollandalı takımı istediği gibi yönlendiriyor sahada. Gelelim işin özetine: Bu karşılaşmadan önce Daum'un bu sezon söylediklerinin bire bir yapıldığı 4 maç vardı. 3'er puanla kapatılan Trabzon ve D.Bakır deplasmanları, 2-2 bitirilen Olimpiyat Stadı'ndaki G.Saray maçı ve Kadıköy'de 2-2 sona eren Beşiktaş randevusu. Son maçla birlikte bu sayı 5'e çıktı.
