17 Ocak'ta Futbol Federasyonu Genel Kurulu yeni delegeleriyle toplanıyor. Mevcut yönetimi seçime götürecek her girişimde olduğu gibi FIFA'dan mektup geldi. Blatter, "Bize danışın" diyor.
Kanun teklifi daha Bakanlar Kurulu'na gelmeden önce FIFA, maddeleri takdirle karşılayıp, onayını belirtmişti. Bugün kayyum atanmasının nedeni "Bir ay içinde genel kurul toplanır" maddesidir. FIFA da bu maddeye onay verdi. Sadece sürenin kısalığı konusunda tartışmalar çıkmıştı ama o sırada da kanun meclisten geçti.
Tartışma, "Anayasa değiştiğinde, hükümette mi değişiyor?" noktasında çıktı.
17 Ocak'ta toplanacak delegeler zaten "Seçim olmasın" derse, seçim de olmayacak. Seçim kararı çıkarsa, herkes hazırlığını yapacak.
Yeni kanunun getirdiği delege sisteminin, mevcut yönetimin seçilmesine neden olan taban birliklerinin sayısını azalttığı, ama kulüp temsilcilerinin ağırlığını arttırdığı bir gerçek. Bu noktada siyasetin, bazı delegelere baskı yapabileceği ve istediği adayın seçilmesi için zorlayacağı düşünülüyor.
FIFA, seçim ile oluşacak bu değişime nasıl karşı çıkacaktır. Siyasi baskıyı önlemeye çalışıyorlar ama bugün belediyelerin desteği olmadan ayakta kalan kulüp yok. Belediyeler siyasi değil mi?
FIFA veya federasyonumuz, kulüplerin belediyelere sırtlarını dayamadan yaşabilmeleri için ne yapmış? Mesela profesyonel takım
sayısının azaltılması için bir plan hazırlamış mı?
Elindeki hangi kriterleri uygulamış da, kulüplerin kurumsallaşmaları veya hatır-gönül ilişkilerinden kurtulmalarını sağlamış.
OK YAYDAN ÇIKTI ARTIK
Antrenman sahası olmayan Kasımpaşa Süper Lig'e nasıl çıkmış, hangi tesis yeterliliği ile bu mücadeleye sokulmuş. Bundan sonra şampiyon olacak birinci lig kulüplerine, "Önce tesis olarak, mali olarak hazır ol" denebilecek mi?
Siyasetin uzanan kollarını sorgulayalım. Futbolu, futbol dünyası yönetsin. Doğrudur.
Bunun yolu; eğilip, bükülmeyecek ve bu doğruları uygulayacak bir federasyonun kurulmasından geçer. Güvenin ön plana çıktığı, her canı yananın birilerinin istifasını istemeyeceği bir federasyon. Bunu tartışmalıyız artık. Çünkü ok yaydan çıktı.
