Almanlar maçın Berlin'de oynanmasının endişelerini taşıyorlar. Takım tarafı bunun çok önemli olmadığını söylese de, basın Olimpiyat Stadı'nda deplasmanı yaşayacaklarını sürekli vurguluyor.
Almanlar'ın kaptanı Lahm, 99'da Münih'te oynanan maçta, tribünde seyirci olduğunu ve yaşadıkları o ambiansın tekrarlanması halinde, takım olarak bundan keyif alacaklarını, daha istekli olacaklarını vurguluyor. Ama endişeler hafiflemiyor.
Löw'ün yarattığı yeni takımın temel kurgusu disiplin ve konsantrasyon üstüne. Birlikte hareket ediyor, her alanda yardımlaşıyor ve hücumda tempolu oyuncularını kullanıyorlar. G.Afrika'da işleyen bu sistemin iki anahtarı vardı; Schweinsteiger ile Mesut Özil. Biri yok, diğeri ne kadar olacak belli değil. Taktik veya teknik analizlerden çok; maçın duygusal yanının, kendi içinde barındırdığı birçok hikayenin ön plana çıkması, performansların en önemli kriteri olacak.
Biz ne kadar "Almanlar Lahm-Müller ikilisini çok iyi kullanıyor. Podolski'nin şutlarına dikkat. Faul yapmadan, rakibe duran top kullanma fırsatı vermeden oynamalıyız" desek de, bu ayrı ayrı hikayeler bütünün bir parçası olmaya devam edecek.
GÖKHAN&HAMİT'İN GECESİ OLABİLİR
Hiddink rakibin sağ kanadını mutlaka kontrol etmeli. Lahm'ın zamanlamalı çıkışları kontrol altına alınmalı. Schhweinsteiger yokken hızlı pasların servisini büyük ihtimalle Kheadira ile Mesut yapacak. Bu bölgede baskı oluşturmalıyız, faulsüz ve kart görmeden. Topun yere inmesi, ayağa oynanması da önemli. Almanlar özellikle de hücumda böyle oynuyor. Biz de aynı tercihi yapıp, Alman defansının ağır oyuncularının zaaflarından faydalanmalıyız. Lahm ile sağda güçlüler, sol tarafları zayıf.
Gökhan-Hamit ikilisinin gecesi olabilir bugün. Maçın gol ayakları büyük ihtimalle orta sahalardan çıkacak. Tuncay, Hamit, Emre ve Nuri son vuruş özelliklerine sahipler. Bu bize bir artı yapar. Müller, Podolski ve Mesut ise diğer tarafın kozları.
Oyuncu karakterlerine ve yeteneklerine baktığımız zaman iyi takım (Türkiye) ile başarılı takım (Almanya) maçı olacak bu gece. Oyunun kontrolünü iyi tutup, tribündeki seyircinin maçta sıcak kalmasını sağlarsak, soğuk Berlin gecesini bir Türk festivaliyle ısıtabiliriz.
