Ribery-Ayhan-Hasan Kabze. Bu üç adam dün gece ilk yarım saatte müthiş bir futbol resitali ortaya koydular. Önce Ribery: Dinamit gibi... "Ucuza alındı, genç" dediler ama görünen o ki, şu an Galatasaray'ın en değerli ve en etkili oyuncusu. Süratli, direkt kaleyi düşünüyor ve hiçbir zaman egoist davranmıyor.
Hasan Kabze devre arasında Çanakkale'den geldi. Ve dün gece de birbirinden güzel gollerle hat-trick yaptı. İnanıyorum ki son 20 dakika oyundan alınmasa dördü, beşi bulabilirdi. Ayhan, Galatasaray'daki en iyi maçlarından birini oynadı. Hücum organizasyonu ve özellikle gol paslarında başrolü üstlenen oyuncuydu. Bu üçlü dışında Hakan Şükür'e de bir paragraf açmak lazım. Dün gece belki gol atmadı ama Hasan Kabze'nin attığı gollerde büyük payı vardı. Yaptığı koşularla Hasan Kabze'ye alan boşalttı, onun topa vurmasını, kafayla gol atmasını sağladı. Hakan Şükür'e hem oyuncu olarak hem de ağabey olarak dün geceki gibi bir performans yakışırdı.

Arif Erdem hak etmedi
Dün ilk yarıdaki Galatasaray'a baktığımızda 2000 yılı öncesindeki Galatasaray'ı görür gibiydik. Kanatları çok iyi kullandılar. Galatasaray dün gece belki de bu sezonun en iyi 45 dakikasını oynadı. Sağda Cihan ve Ribery, solda da Ayhan ve Orhan Ak öyle yaratıcıydılar ki, sadece ilk yarı 810 tane gol pozisyonu buldular.
Anlayamadığımız bir şey var. Son 20 dakika oyuna giren Arif'e seyirci niye bağırır? Niye yuhalar, niye ıslıklar? Arif zaten yolun sonunda. Galatasaray'a verdiği hizmetler de ortada. Bu vefasızlık bir kısım Galatasaray seyircisine hiç ama hiç yakışmadı. Zaten Hagi de bu protestolara öfkelenip tepki gösterdi.
İstanbulspor gün ve gün eriyor. Sanki ikinci lige daha yakın gibiler. Futbol adına o kadar kötüler ki, dün gece gördüklerime bakıp İstanbulspor bir birinci lig takımıdır diyebilmem çok zor.
Maçın hakemi Selçuk Dereli tek kelime ile mükemmeldi. Kafası rahat olunca çok iyi hakemlik yapıyor. Dün gece de sıfır hataya yakın bir yönetim sergiledi.