Bu satırlar, Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener'e son uyarıdır. MHK Başkanı Oğuz Sarvan kendini kurtarmak ve geleceğini garanti altına almak amacıyla sadece politika yapmakla kalmayıp aynı zamanda yanlışları doğru olarak gösterip Türk futboluna büyük zarar vermektedir. Birkaç ay önce Halis Özkahya'yı değiştirmekle Türk hakemliğine ilk virüsü bulaştırdı. Bu yetmiyormuş gibi hakemleri bir hafta öncesinden açıklamak gibi son derece tehlikeli ve yanlış bir tutum içine girdi.
Uyardık, dinlemedi. Sonra yine hakemleri kullanarak bu kararından çark etti. Neymiş efendim, hakemlerden gelen talep üzerine tekrar iki gün önce açıklamak şekline geri dönmüşler. Art arda gelen bu yanlışlar, Türk hakemliğinin dengesini bozdu. Bülent Demirlenk, Vedat Yüksel gibi iki FİFA hakemi ve birkaçının daha hakemlik kariyerlerini bitirdi. Ama ne tuhaftır ki, söylediği koskoca bir yalandı. Sözüm ona Oğuz Sarvan kafasını koparttığı bu hakemlerin namuslarına kefildi. Yani Sarvan'a göre namusları, haysiyetleri yerinde olan birkaç hakemin işi bitirilmişti. Bu koskoca bir yalandır. Bunun yalan olduğunu federasyon başkanından sokaktaki simitçiye kadar herkes biliyor.
ASLANI KEDİYE BOĞDURUYORLAR
Yanlış uygulamalar art arda geldi. Hakemlere "Gazete okumayın" dedi, "Baskı altında kalıyorsunuz" dedi. Bu nasıl bir çağdışılıktır, bu nasıl bir vizyon eksikliğidir. Hakemlik yaptığım dönemlerde Sarvan'ın sinsi politikalarıyla yıllarca mücadele etmek zorunda kalmıştım. Ve şimdi daha acı bir tablo var. Aslanı kediye boğdurmaya çalışıyorlar. Yıllar önce benimle Oğuz Sarvan arasında yaşanan gizli iç çekişme maalesef Sarvan ve ekibi tarafından bugün de Selçuk Dereli ve Cüneyt Çakır arasında yaşatılmak istenmektedir. Sarvan'ın hataları bununla da bitmiyor; "Lincoln'ün atılması doğrudur" diyor. İnsan biraz utanır. Haziran ayında Sarvan MHK'si hakemlere klasman imtihanında aynı soruyu sormuştu. Cevap oyunun devam etmesi şeklindeydi. Bu nasıl bir yalandır? Bu, Türk futbolunu kendini kurtarmak uğruna nasıl ateşe atmaktır? Sözüm ona Selçuk Dereli'yi kamuoyu önünde koruyorlar. Oysa ki kapalı kapılar ardında aynı Dereli'nin nasıl tasfiye edileceği konusunda görüş birliğine varılmış bile.
Diğer bir yanlış politika da şu: Devre arasında Kulüpler Birliği Başkanı Aziz Yıldırım "Selçuk Dereli ve Cüneyt Çakır'ı Fenerbahçe maçlarına verebilirsiniz" dedi. Adeta izin verdi. Ve aynı Sarvan yine sıkılmadan tarihi bir hata yaptı. Aziz Yıldırım'ın izninden sonra Dereli ve Çakır'ı toplam üç kere Fenerbahçe maçlarında görevlendirdi. Türk hakemliği, başındaki adamı böylesine tuhaf, böylesine omurgasız gördüğünde dağılır. Dağıldılar da. Cüneyt Çakır ve iki yardımcısı "Biz bu maça Aziz Yıldırım izin verdikten sonra çıkıyoruz" hissine kapılıp tüm takdir haklarını Fenerbahçe aleyhine kullandılar. Kabul edilebilir ki, Fenerbahçe kazanmayı hak etmedi. Ama ofsayttan iki gol yedi, en az bir penaltısı da verilmedi. Ve Oğuz Sarvan halen daha "Ben Türk hakemliğinin patronuyum" diyebiliyor.
MAHMUT ÖZGENER'İ UYARIYORUM
Sayın Mahmut Özgener'i son defa uyarıyorum: Sarvan'ın Türk hakemliğinin başında kaldığı her dakika federasyon başkanlığı koltuğunun yavaş yavaş altından kaydığını hissedeceksin. Ve eğer hemen müdahale etmezsen artık çok geç olacak.
