Dün gece karşılaştığımız Honduras, birkaç ay sonra Dünya Kupası'nda oynayacak. FIFA kurallarını bilmesek, "Bu takım Dünya Kupası'nda, biz niye evdeyiz?" diyeceğiz. Ne yazık ki, her konfederasyonun kendine göre takım kontenjanı var. Ve Honduras gibi zayıf takımlar da bu durumdan yararlanıp, dünya kupalarına gidiyorlar.
Dün gece son 20 dakika yorulmuş olsak da oyuncu kalitemiz, çok iyi. Genciyle yaşlısıyla teknik kapasitesi ve oyun anlayışı oldukça yüksek bir Milli Takımımız var. Başta Emre... Aylardır Fenerbahçe'de çok iyi oynuyor. Dün gece de sahanın yıldızıydı.
Fakat Milli Takımımız'ın çok önemli bir dezavantajı da şu: 3-4 tane çok önemli oyuncumuz, kendi takımlarında sorun yaşıyorlar. Yani, direkt oynayamıyorlar. Mesela Emre Güngör... Dün gece iyi oynadı ve Arda'nın kafa pasını da çok iyi değerlendirip gol yaptı. Ama ne yazık ki, o Emre Güngör, kendi takımında direkt oynayamıyor. O oynasa bu kez Servet oynayamayacak. Diğer bir örnek de Hamit Altıntop...
Son yıllarda Milli Takımımız'ın en istikrarlı oyuncularının başında geliyor. Ama o da maalesef Bayern Münih'te zor şans buluyor. Halil Altıntop da öyle, Tuncay Şanlı da... O da İngiltere'de zaman zaman kadro sıkıntısı yaşayanlardan. "Semih" diyoruz, ki dün gece yoktu, o da kendi takımında direkt oynayamıyor. Kısaca, milli takım için çok önemli 3-4 oyuncumuz kendi takımlarında daha fazla şans bulmalılar.
Aksi halde böylesine iyi bir takım, elemelerde büyük problemler yaşayabilir.

DARISI HIDDINK'İN BAŞINA
Böyle maçların hiçbir şey için ölçü olmayacağını herkes bilir. Ama faydası şu: Özellikle bazı genç oyuncuların oynayıp milli takım havasını teneffüs etmeleri önemli. Mesela Necip gibi... Kendi takımında daha yeni yeni kadroya girerken, dün gece milli formayı giyiverdi. Gelelim Servet'e... Çok fedakar, ve çok iyi niyetli oynuyor. Ama ilk devrede göstere göstere bir penaltı yaptı ki, elemelerde buna benzer bir hareket, başımızı çok fena derde sokabilir. Sonuç olarak iddiasız bir maç, temiz ve güzel geçti. Darısı Hiddink geldikten sonrasına...