Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEDA DİKER

Mutsuzluk, güvensizlik ve tatminsizlik: Kilolu bir hayat

Bir gün aynaya baktı ve kıyafetlerinin artık bedenine yakışmadığını fark etti. Oysa çok da kilo aldığını sanmıyordu. Fazla yemek yemiyor, her gün muntazam yürüyüşler yapıyordu. Ara sıra o arkadaş toplantılarında çayın yanına ağzına atıverdiği minik lokmaları, haftada biri geçmeyen o ufacık çikolata parçasını saymazsa, aslında çok sağlıklı beslendiği söylenebilirdi. Canı sıkılarak bedeninin son zamanlarda aldığı tuhaf şekli gözden geçirdi. Aslında kendi bile bakmak istemiyordu. Fazla kilolar sadece karnında toplanmıştı. Ve biraz da basenlerinde... Koşarak bir diyetisyene gitti. Fakat bir türlü kilo veremiyordu. Her şeyi denedi. Arada üçer günlük şok diyetler yaptı. Tam karnı inmeye başlıyorken, işler ters gitmeye başlıyordu. Gece yolu mutfağa düştüğünde, buzdolabında duran o çikolata parçasını ağzına atıp, tekrar ertesi gün diyetine kaldığı yerden devam ediyordu. Eşiyle uyumlu bir ilişkiye sahipti. Sosyal bir yaşantıları, iki güzel çocukları vardı. Ama ne yazık ki, genç kadın eşiyle arasındaki kopukluğu gideremiyordu. Cinsel hayatları artık hemen hemen bitmiş sayılırdı. Sözlere dökülmeyen bir sıkıntı taşıyordu. Henüz sadece 37 yaşındaydı ama canı artık kocasıyla birlikte olmak istemiyordu. Çok kısa süren, biraz bencil, biraz da mekanik bir birleşmeyi hiç arzu edemiyordu artık. Bu konuda kocasını suçlamakla birlikte kendi payının da olduğunu kabul ediyordu. Ama değiştirmeye gücü yoktu. Bazen de eşi ona daha duyarlı, daha uzun sürecek belki de daha fazla zevk verecek yaklaşımlarda bulunuyordu ama, o artık soğumuş olmanın da etkisiyle havaya giremiyor, kendini gittikçe kapatıyordu. Tanıdık geldi mi? Öyle çok evlilik zaman içinde bu şekle bürünüyor ki, zaman içinde erkek dışarıya yönelmeye başlıyor. Hatta kadınlar bile... Erkek yeni ve kısa vadeli heyecanların, asla gerçek bir sevgiyi paylaşamayacağı bedenlerin arayışına gidiyor. Kadın da sevgi beklentisi içinde başka bedenlere gitse de, aldığı sadece kuru kuruya heyecanlı bir cinsellik oluyor. Hormonları aktive oluyor. Eğer kadın bunu yapmazsa, şişmanlamaya başlıyor. Yediklerini ya da hareket düzenini hiç bozmasa bile kilolar artıyor. Böyle bir durumda diyetisyenin yanı sıra muhakkak bir hekimden de görüş almalı. Çünkü yaş dönemlerinin, hormonların çok rolü var. Ama ya psikolojik dengemizin, serotonin seviyemizin, kalbimizi ne kadar açtığımızın hormonlarımız üzerindeki etkileri?

SEVGİSİZLİK ERKEN YAŞLANDIRIYOR
İşte ben bu konuya dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Dışarıda aranıp bulunabilecekler sınırlı. Oysa son dönemlerde tıpkı bir uyuşturucu gibi sardı ülkemizdeki kadın ve erkekleri. Özellikle de kadınlarımız çok fazla arayış içine girdiler. Belki de haksız değiller. Eğer birbirlerine sevgi dolu yaklaşmayı öğrenemezlerse, hormonları yavaş yavaş yaşlı bir insanın dengesine doğru gelecek. Kadınlara belirli bir bölgeden kilo aldıran sebeplerden biri de bu işte. 37 yaşındaki bu kadın, kilolarını verdi bile. Hem de ufak bir diyetisyen dokunuşuyla. Hem de kısacık bir sürede... Hem de kendi kocasıyla duygusal ve ruhsal olarak yakınlaşarak. Kalplerini birbirlerine açarak. Önce kocasıyla oturup konuştular. Birbirlerine arzusuzluklarını itiraf ettiler. Ve biriktirmiş oldukları gizli öfkeleri temizlediler. Erkek, aslında her yaptığı işte zihnini kullandığını, hayatını fazla planladığını, her şeyi kontrol altına almaya çalıştığını gördü. Ve kalbinin sesini dinleseydi ne yapardı, bunu buldu... Kadın, bilinçaltında kendi bedenini aslında hiç sevmediğini fark etti. Kocasının kendini aldatabileceğinden hep korktuğunu, o yüzden saçma sapan tavizler verdiğini, kendini mutsuz ettiğini fark etti. Oysa bir erkek eğer aldatacaksa, sizin vereceğiniz ödünlerle vazgeçmez. Sadece siz, karşınızdaki erkeğe kalbini kullanmasına izin verirseniz kalır. Ve kendi kalbinizi asla üzmeyin. Mutsuz etmeyin. Kendinizi sevin. Bunun için bedeninizdeki selülitleri, karnınızı sevin. Sadece saçlarınızı boyatmakla kalmayın, spor yapın. Muhakkak yardım alın. Ancak kendinizi sevdiğinizde, kalbinizin sesini dinlediğinizde ve eşinizin de kalbinin sesini dinlemesine izin verdiğinizde, birbirinizle derin duygusal bir bağ kurarsınız. İşte o zaman birbirinize daha fazla dokunmak isteyeceksiniz. Farklı bir şey yapmaya ihtiyaç duymadan...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA