Müzik açısından talihli bir ülkeyiz. Sahip olduğumuz çeşitlilik içinde öyle büyük sesler, öyle görkemli sanatçılar çıktı ve çıkıyor ki...
İşte çabaları 40 yıla yayılan iki büyük sanatçımız. Önce Erol Evgin. O müziğimizin en talihli sanatçılarındandı. Melih Kibar gibi bir besteci ve Çiğdem Talu gibi bir söz yazarı kime nasip olur? Ne yazık ki ikisi de çekip gittiler. Talu çabucak, Kibar biraz daha sonra. Ve Erol'u öksüz bıraktılar.
Ama o yılmadı. Son albümü Gözbebeğim Sen Çok Yaşa, oğlu Murat Evgin'in ve bizzat kendisinin besteleriyle, o eşsiz sound'u yeniden yaratıyor. Birkaç parçada alaturka tadı biraz fazla mı kaçmış? Ne gam... Birbirinden güzel şarkılar, bir hayal ve duygu dünyası. Gözbebeğim Sen Çok Yaşa ve Her Şey Serbest Bu Gece, şu anki gözdelerim. Mutlaka dinlemek gerekir.
Ve de Sezen Aksu. Yine ufuklara kanat açmış, kendi besteleriyle... Öptüm albümünde birbirinden değerli müzisyenlerle sanki İstanbul'da eğlenmeye çıkmışlar. Nitekim Ayar, Kaçırıcam Seni, albümdeki tek 'dışardan' beste, Nazan Öncel imzalı Ballı, tam Sezen usulü bir müzikal cümbüşün kilometre taşları.
Ama duygu da var. Özellikle açılış parçası Unuttun mu Beni, yalnız onun değil, Türk popunun yazılagelmiş en güzel şarkılarından. Arkadaş Şarkısını Duyunca ve Acıtmışım Canını Sevdikçe de güzel. Sezen en sona, kapakta yazılı olmayan bir parça eklemiş: Unuttun Mu Beni'nin bir provasını. Böylece sanki bir şarkının nasıl oluşup son halini aldığını örnekliyor.