Son dönemde tiyatroya pek gidemedim. Gidip gördüklerim içinde de bana yazma hevesi vereni pek çıkmadı. İşte bu mevsim ilk kez beni mutlu eden bir oyun üzerine kimi düşünceler.
Kenter Tiyatrosu'nda galasına gittiğim Toplu Hikayeler, Donald Marguiles adlı yazarın. Bizde Dostlarla Akşam Yemeği oyunuyla tanınmış, ben görmemiştim. Tam bir yazar hikayesi bu. Kısa hikayeleriyle büyük ün ve saygınlık kazanmış, orta yaşın üstündeki Ruth Steiner ve üniversitedeki öğrencisi, büyük bir heyecanla, eli-ayağı titreyerek evine gelen, ona yardımcı, belki asistan olmak isteyen, edebiyat heveslisi bir genç kız: Lisa Morrison.
İlişki tümüyle Ruth'un egemenliği ve Lisa'nın gönüllü köleliğiyle başlıyor. Giderek Ruth öğrencisine açılıyor, hayatından anekdotlar anlatıyor.
Özellikle bir dönemin ünlü ve bohem bir şairiyle olan kısa ve fırtınalı ilişkisini...
Zaman geçiyor, Lisa hikaye derken ilk romanını yayınlıyor. Ve bu ona deneyimli yazara karşı bir üstünlük duygusu getiriyor. Üstüne üstlük romanını Ruth'un hayatından ve anlattıklarından derlemez mi?
Böylece akıllı-uslu ve edebi bir uslupla başlayan dostluk, gerilim dozu 'crescendo' halinde yükselerek ilerliyor. Son perde ise artık tam bir savaştır. Hikaye kaçınılmaz olarak Mankiewicz'in ünlü filmi All About Eve / Perde Açılıyor'u akla getiriyor.
Defne Halman ve Balam Kenter'in çevirdikleri oyunu Kadriye Kenter sahneye koymuş. Osman Şengezer de harika bir dekor yapmış.
Ön planda ise tam bir oyun şöleni var. Oyunculuğu bildiğim Defne Halman'la, nedense (utanarak itiraf edeyim) gözden kaçırdığım Kadriye Kenter mükemmel bir beraberlik sağlıyorlar. Lisa'nın baştan beri mi böyle bir tuzak kurduğuna gelin de karar verin! Kadriye Hanımsa güçlü gözüken, ama aslnda son derece kırılgan Ruth'a öylesine hayat veriyor ki...
Tiyatro ve edebiyatı sevenler, bu oyuna bayılacak. Ayrıca uzunca bir zaman sonra yeniden Kenter'lerde olmak iyi gelir. Umarım bu güzel mekan hep böyle kalır.