Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOP KÜLTÜR SAMİ TOSUN

Cüneyt Arkın çok büyük adammış!

Kıymetli okur, memleketimizdeki epey bir kimseye hakim olan milli aşağılık kompleksimizi perçinleyeceğim belki ama biz tarihi dizi falan çekemiyoruz. Ecnebiler tarafından çekilmiş olanlarını da, ayıptır söylemesi, yamalı bohçaya çeviriyoruz. Şimdi efendim, milyonlarca dolar harcanmış, Kocaeli'de 260 dönüm arazi üzerinde 100 dönüm kapalı alana sahip dev gibi bir plato kurulmuş, milyonlarca lira harcanmış, Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam serisi çekilmeye başlamış, lakin ortada ata binmeyi, kılıç kullanmayı bilen oyuncu yok! Allah sizi inandırsın, bizim mahalledeki bebeler bile, ellerinde çomaklar, çok daha güzel kılıç tokuşturuyor! Sansürden fırsat bulup Spartacus'ü izlediniz mi bilemem, ama internet üzerinden sansürsüz halini izlediğinizde ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacağınız kanaatindeyim. Hadi, Muhteşem Yüzyıl koskoca yüzyılı haremde geçiriyor, savaş ve kılıç sahnelerini de kötü animasyonlarla perdeliyor diyelim, insan o kadar milyon lira harcayıp da 'kıyam' gibi iddialı bir lafa bu kadar 'şakacıktan' kılıç sahneleri koyar mı arkadaşım?! Biraz para da oyuncuların kılıçla, atla falan eğitimi için harcanamaz mıydı?

FATURAYI ONA KESTİLER
Kendi adıma, kendisine senelerce güldüğüm için, büyük usta Cüneyt Arkın'dan herkesin önünde özür diliyorum. Çok ciddiyim kıymetli okur. Senelerce Rumeli Hisarı'nda, bizim duvarlara yaslana yaslana ancak yürüyebildiğimiz yerlerde, oradan oraya zıplayarak şahane kılıç sahneleri çeken, acayip ok atan, atların üzerinde olmayacak hareketleri yapabilen Cüneyt Arkın Beyefendi, o tesis yokluğunda, azimle çalışmış, muazzam bir iş başarmış. Bunu bugün çok daha iyi anlıyoruz. Muhteşem Yüzyıl'ın Malkoçoğlu Bali Bey'i haremağalarına şerbet tarifi verirken, Malkoçoğlu Cüneyt Bey trapez üstatlarına nazire yapar gibi savaşıyormuş da haberimiz yokmuş... Tamam, kıymetli okur, Cüneyt Arkın filmlerinde kostümler, tahta kılıçlar falan hakikaten çok berbattı, senaryoları geçtim, kurgusu olsun, montajı olsun, sınırlı imkanlarla yapılıyordu ve haliyle biraz kötü görüntüler çıkıyordu ortaya. Ama bunda Sayın Cüneyt Arkın'ın kabahati neydi ki? Gönül yakan bir jön iken, "Tarihi filmlere Malkoçoğlu olacaksın," demişler, o da gitmiş en mükemmelinden ata binmeyi, silah kullanmayı öğrenmiş, yaranamamış. Düşük teknolojili, ufak bütçeli filmlerin bütün faturası ona kesilmiş, her dönem bir posta yeni yetmelerin alay mevzuu olmuş! Yok öyle yağma! Bugünkü milyon dolarlık dizilere bakıp bakıp Malkoçoğlu Cüneyt Bey'in kıymetini daha fazla anlıyoruz işte... Bakınız, iddia ediyorum, Cüneyt Arkın, dönemler tutuyor olsa Spartacus'te de başrolü rahatlıkla oynardı. Üstelik dizinin mevcut ecnebi oyuncularından ata binme üstünlüğü vardı. Koysunlar bakalım 'muhteşem' Halit Ergenç'i arenanın kumlarına... "Arkadaşım, ne bakıyorsun öyle melül melül?!" deyip kafasına kamayı indiriyorlar mı, indirmiyorlar mı? Sonra mevcut Osmanlı dizilerinde hep 'bakımsız Tarzanlar' var. Halbuki Osmanlı'nın namı, eskilerin gayet iyi hatırlayacağı, Reşit Karabacak misali pehlivan kılıklı cengaverlerle yayılmış tüm cihana. Eh, malum, bu diziler de bütün dünyaya satılıyor. Sen şimdi tutup Issız Adam'da Cihangir zamparası karakterini canlandıran arkadaştan Osmanlı delikanlısı yaratmaya kalkarsan, bir de kılıç tutmayı öğretemezsen, nerede kalır milletimizin caydırıcılığı, 'Türk gibi güçlü' kalıbı? Sabun kalıbı değil ki bu! En azından Cağaloğlu Hamamı'ndan biriki tellak götürselerdi, arada iki tokat falan attırsalardı da, bari tellak rolü yapan sıska arkadaşlar gibi bir skandal yaşamasaydık. Hani oyunculuğuna hiçbir laf etmeyeceğim ama Veliefendi'de at binecek kilodaki bir Fırat Tanış'tan, gemilerde leventlik yapmış Patrona Halil namında bir tellağı siyanürle bile çıkaramazsınız. Türk sineması yeni bir Erol Taş yaratamıyorsa, daha çok milyon dolarlık dekor yapar, benden söylemesi... Eskiden Malkoçoğlu Cüneyt Bey'di, babacan amcamız Hulusi Kentmen, Tecavüzcümüz Coşkun Bey... Bunların hiçbiri aşılamadı. Size bir sır vereyim mi? Danyal Topatan gibi bir yardımcı erkek oyuncu da gelmedi bir daha... Nur içinde yatsın.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA