Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Merhumu iyi biliriz

İsmet İnönü 1963'te "28. Cumhuriyet Hükümeti'nde" Bakan yaptığı üç genci karşısına oturttu: "Ülke sizden hizmet bekliyor... Başarılı olmaya mecbursunuz... Haydi işinizin başına."
Genç bakanlar İnönü'den "talimat" bekliyorlardı.
İnönü ise "nasihat" etti:
- Elinize, belinize, dilinize hakim olun.

***

O üç genç, kabinenin "yapışık üçüzleri" idiler.
Dr. Kemal Demir, Ali İhsan Göğüş ve Hüdai Oral.
1945'te, İstanbul'da "Beyazıt'taki öğrenci yurdundan" 3 arkadaştılar.
1961'de "Meclis'e birlikte girdiler."
1963'te "aynı hükümette" buluştular.
Ve önceki gün içlerinden bir "fire" verdiler.

***
Başbakan İnönü, 3 genç Bakan'a, kolundaki saati gösterdi:
- Düşünceniz nedir?
İlk yanıt Hüdai Oral'dan geldi:
- Paşam, saatiniz 5 dakika ileri.
- Dr. Kemal Demir:
- Bu bize bir mesaj mı?
- Ali İhsan Göğüş:
- Öyleyse biz de saatlerimizi 5'er dakika ileri alıyoruz.
İnönü:
- Zamanı iyi kullanın... Zamanın önemini bilin... Hiçbir yere geç kalmayın... Hatta, 5 dakika önce gidin.

***

Hükümetin bir "film projesi" vardı.
"Fatih'i... İstanbul'un fethini" anlatacak bir film.
"Acı Pirinç" filminin yönetmeni olsa gerek, ünlü bir sinemacı Ankara'ya geldi.
Ama nedense "film işi olmadı."
İşte o ünlü rejisörün dikkatini "iki genç bakan" çekti.
Biri "sizi başrolde oynatabilirim" dediği Ali İhsan Göğüş'tü.
Diğer "yakışıklı" ise Hüdai Oral'dı.
Ali İhsan beyin anlatımıyla:
- Müzikallerde oynayan Don Amech vardı... Onun kopyasıydı.

***

Rahmetli Hüdai Oral'ın "kendine özgü bir yürüyüşü" vardı.
Ayaklarını hafif açarak yürürdü.
Ali İhsan Göğüş takılırdı:
- Hüdai şimdi biz bakan değil de, farklı takımların oyuncuları olsak... Sen kaleci, ben santrfor... Sana çok gol atarım... Hem de bacak arasından.
Hüdai Oral "o biraz zor" der, gülerek "fiyakalı stiliyle" yürür, giderdi.

***
İnönü'den "3 genç bakana" bir başka nasihat:
- Kimseye haksızlık yapmayın... Kimseye torpil de yapmayın... Benim yakınım bile olsa.
Ve bir gün, İnönü'nün "uzaktan akrabası olan" bir doktor, Sağlık Bakanı Kemal Demir'e çıktı:
- İhtisas Hastanesi'ne atanmamı istiyorum.
- İyi de, şartlarınız uymuyor.
- Ama Bakan olarak yetkiniz var.
- Yetkimi sizin için kullanamam.
- Daha sonra İnönü, Meclis kulisinde "3 genç bakanı" bir arada görünce...
Yanlarına yaklaştı.
Ve Sağlık Bakanı Kemal Demir'e sordu:
- Sana gönderdiğim doktorun işini neden yapmadın?
- Şartları uymuyor... Bakanlık yetkimi de, şartları uymayan biri için kullanmayı doğru bulmadım.
İnönü "aferin" dedi:
- Şimdi üçünüz de beni iyi dinleyin... Eğer Kemal (Demir) bu işi yapsaydı, onun burnundan fitil fitil getirirdim... Doğruluktan ayrılmayın.

***
Dünyanın düzeni bu, "bütün canlılar bir gün elbet ölümü tadacak."
Rahmetli, "İsmet İnönü okulunun dürüst bir öğrencisiydi."
Türk siyasetinden "eline, beline, diline hakim olan bir Hüdai Oral geçti."
"Merhumu iyi bilirdik", Allah rahmet eylesin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA