Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Yaşar'ın mektubu

Dün sabah, Yaşar Topluluğu Kurucusu ve Onursal Başkanı Selçuk Yaşar'ın imzasını taşıyan bir mektup aldım. Türk sanayisine yıllardır İzmir'den değerli katkılar sunan Selçuk Yaşar, (birçok alanda da olduğu gibi); ülke ekonomisi için önem taşıyan 'su ürünleri sektörünün' önünü açmaya yönelik duyarlılığını sürdürüyor. Yaşar, konuyla ilgili temel önerisini gündemde tutuyor. Selçuk Yaşar mektubunda, geçtiğimiz günlerde kitap haline getirip Başbakan Erdoğan'a da ilettiği önerisini, derinlemesine anlatmış. Yaşar, deniz sınırları, kara sınırlarının üç katı olan Türkiye'de, balıkçılığın gelişimi için mutlaka tek bir otoritenin çatısı altında toplanması gerektiğini vurguluyor. Yaşar'ın ana fikri, deniz, göl ve akarsu ayrımı yapılmaksızın su ürünleri sektörünün bir bütün olarak değerlendirilmesi ve 'Tarım-Gıda-Balıkçılık' Bakanlığı'nın kurulması. Bu bakanlığın kurulması konusunda, Selçuk Yaşar gelişmiş ülkeleri örnek gösteriyor. Fransa, İspanya, Danimarka, Portekiz, Rusya, Selçuk Yaşar'ın örnek gösterdiği ülkeler arasında. Yaşar diyor ki; "Çipura, levrek, alabalık ve diğer türlerin üreticiliği, yetiştiriciliği, ülkemizin geleceği bakımından son derece stratejik bir sektör. Zira önümüzdeki 15 yıl içinde protein ihtiyacı ülkemizi de kapsayan geniş bir coğrafyada çok ciddi şekilde hissedilecektir."

***

Selçuk Yaşar mektubunda, detaylarıyla sektörün sorunlarını aktarıyor. "Su ürünleri sektörünün önemli bir kısmını oluşturan çipura, levrek ve alabalık üreticileri de, pek çok bürokratik sorunla karşı karşıyadır" diyen Selçuk Yaşar, modern teknolojiye sahip, çevreye duyarlı olan 'çipura, levrek üreticilerinin' besi tesislerinin, en yakın kara parçasından 1.1 km uzaklıkta faaliyet sürdürebildiğini vurguluyor. Yaşar'ın burada dikkat çektiği bir nokta var; "Söz konusu mesafelerde deniz derinliği ülkemizin coğrafi yapısı gereği, mevcut yönetmenliğin şart koştuğu derinlik olan 30 metrenin üzerindedir" diyor. Yani Selçuk Yaşar'a göre, bu yönetmenliğin de sektörün sorunları yeniden tanımlanarak, gözden geçirilmesi gerekiyor. Çünkü o noktaların pek çoğu ilgili tebliğde belirtilen yasal limitlerden çok daha derin. Ayrıca fırtınalı havalarda, kafeslerin kontrolü ve lojistik akışının sağlanması mümkün olmaktan çıkıyor. Hatta bu nedenle iş kazaları yaşanıyor.
Selçuk Yaşar, Tarım-Gıda-Balıkçılık Bakanlığı kurulması önerisini bir bütünlük içinde derinleştirirken; denizlerimizin, göllerimizin, akarsularımızın korunması anlayışını da öne çıkarıyor. Yılların duayen sanayicisi, bu konuda çevreci bir yaklaşıma sahip.
Selçuk Yaşar, konuyla ilgili Avrupa ülkelerindeki örnekleri detaylı incelemiş. Örneğin komşumuz Yunanistan'da balık üreticiliği resmi bir devlet politikası olarak destekleniyor. Bu nedenle ülkedeki tesislerin her türlü lojistik ihtiyacı dikkate alınıyor. Derinlik ve akıntı hızının uygun olduğu her noktada kıyının yanı başında balık çiftliği kurulabiliyor. İtalya'da da uygulamalar benzeri şekilde. İspanya'da akıntı hızının ve derinliğin uygun olduğu noktalarda balık üreticiliği teşvik ediliyor. Fransa'da ise akıntı hızının uygun olduğu ve derinliğin 30 metre olduğu her noktada, balık üreticiliği yapılabiliyor.
***
Selçuk Yaşar, "Ülkemizde çipura, levrek, alabalık ve diğer türlerin gerek denizlerimizde, gerekse akarsu ve göllerimizde üretilmesinin önündeki bürokratik engeller kaldırılırsa hem ülkemize milyonlarca dolar döviz kazandırılır hem de binlerce aileye iş imkanı doğar" diyor. Türkiye'nin su ürünleri zenginliğinin değerlendirilmesinin önemine dikkat çeken Yaşar'ın somut önerisi; su ürünleri sektörünün 'Tarım-Gıda- Balıkçılık Bakanlığı' altında resmi bir devlet politikasıyla ele alınması ve yeniden organizasyonu.
Kanımca Başbakan Erdoğan, Selçuk Yaşar'ın bu önerisini inceleyerek, değerlendirecektir.
Türk Su Ürünleri Sektörü, çok şanslı. Çünkü Selçuk Yaşar gibi bir duayen, bu sektörün sorunları üzerine çevreci bir yaklaşımla kafa yoruyor, öneri üretiyor. Ve tüm bunları sevgiyle, heyecan duyarak yapıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA