Beşiktaş Futbol Komitesi Başkanı Serdal Adalı dayanamamış yattığı yerden yıllık 2.5 milyon Euro garanti para kazanan Ferrari'yi yanına çağırmış... Oturmuşlar karşılıklı... "Matteo! Sakatlığın da yok ne zaman hazır olacaksın? Hangi maçta oynamayı düşünüyorsun?" İtalyan pişkin, "Söz başkan, F.Bahçe maçında izle beni!"
Olacak iş değil ya Beşiktaş'ın çılgın hocası Schuster maç sabahı Sivok'u 18'den çıkarıp haftalardır oynamayan Ferrari'yi 11'de sahaya sürdü. Derbi öncesi yöneticiler dahil herkes Sivok'un 18 dışında kalmasını ve Ferrari'nin 11'de başlamasını sorguladı. Bütün gözler Ferrari'nin üzerindeydi. O ne yaptı? Beşiktaş 2-1 öndeyken ve galibiyete giderken sorumsuzca davranıp "faul yapan" Lugano'nun tuzağına düştü. Bu bir değil, iki değil. Defalarca deneyen Lugano'nun sol elinden sıyrılmak isterken bastı elinin tersiyle tokadı. Hem kendini yaktı hem de takımını...
Lugano'nun faulünü vermeyen Cüneyt Çakır ilk hamlede hatalı diyelim, pekala tecrübeli bir futbolcu bu tuzağa düşer mi, ekmek yediği yere bu kadar ihanet eder mi?
Schuster bu durumu ve olası bir defans sakatlığını hesaplamamış (!) olacak ki yedek kulübesinde bir tane stoper bırakmamıştı. Önce Necip sonra Aurelio'dan stoper yapılmaya çalışıldı ancak açık kapatılamadı. Bir stoper değişikliği olsa 10 kişiyle de maç kotarabilirdi. Sonrası oyun çözüldü.
TÜM EMEKLER BOŞA GİTTİ
Necip'in kendi kalesine gönderdiği birinci gole rağmen pes etmeyen ve maçı 2-1'e kadar getiren siyahbeyazlı futbolcuların alın terleri, emekleri tamamen boşa gitti.
Beşiktaş yönetiminin ve Beşiktaşlıların sorgulaması gereken teknik direktör Schuster'in "Ferrari-Sivok kararı" ve İtalyan futbolcunun yaptıkları...
Oyuna gelince. Gel-gitlerle doluydu. F.Bahçe maça Quaresma'nın boş bıraktığı Beşiktaş'ın sağına yüklendi. Dia ve Niang'la etkili pozisyonlar buldu. Ancak bu dakikalarda Rüştü ön plana çıktı. Simao'nun o bölgeye alınması Quaresma'nın sağ kanada çekilmesi gediği kapattı. Önemli olan 1-0'dan sonra Beşiktaş'ın oyuna ortak olmasıydı. Ancak ellerindekine sahip olamadılar. Şimdi yönetim ve Schuster, "Biz nerede hata yapıyoruz?" diye düşünmeli.
