Beşiktaş için Dinamo Kiev'in tarihi bir öneme sahip olduğunu hatırlatmakta fayda var. Başkan Demirören'in yaşadığı sarsıntılar da ve aldığı kararlar da hep böyle Avrupasız dönemlerde ortaya çıkmıştır. Bu açıdan Beşiktaş'ın Avrupa'da devam etmesi yönetim için de, takım için de bir şeylerin yoluna girmesi demektir. İlk yarı defans ve orta saha koordinasyonunu başarılı bir şekilde yapan siyah-beyazlı takımda bu tempoya Quaresma, Simao, Almeida ve özellikle Veli Kavlak da eklenince Kiev top yapamadı ve oyunun hakimiyetini eline alamadı. Yakalanan pozisyonlar bir yana, hakem Skjerven 39'da Q7'i durduramayan Garmash'ı ikinci sarı karttan mutlaka oyundan atmalıydı. Beşiktaş'ın işi o zaman daha kolay olurdu. Siyah-Beyazlı takımın isteği ve dinamizmi hak ettiği golü daha fazla geciktirmedi. Beklenen gol Egemen'le geldi. Bu gol bir gün önce Sivok ve Egemen'le birlikte taktik idmanında çalışılmıştı. Carlos Carvalhal'ın takımının her geçen gün iyiye gittiğini ve takım kazandıkça bazı eksiklerin düzeleceğini geçtiğimiz haftalarda söylemeye çalışmıştık. Bu galibiyetle Beşiktaş artık Avrupa'ya da, lige de, umutlarına da daha güçlü sarıldı.