BEŞİKTAŞ'IN özgür evladı Tayfur Havutçu tutuklanmadan önce iyi bir takım bırakmıştı, iyi bir Beşiktaş buldu... Carvalhal, Avusturya kampında altında çalışmayı kabul ettiği Havutçu'dan aldığı bayrağı ligde ve Avrupa'da o kadar güzel taşıdı ki camiaya kalp ve akıl tutulması yaşatacak bir seviyeye geldi. Portekizli 'emanetçi' sıfatını kompleks yapmayarak, Tayfur Hoca'yı sürekli onurlandırarak insanların kalbini de kazandı.
Sözün ilk başladığı ve son bittiği yeri Sn.Yıldırım Demirören şık bir şekilde söyledi: Beşiktaş'ın teknik direktörü hep Tayfur Havutçu'ydu. Hala öyle. İstediği zaman göreve başlayabilir.. Sevgili Tayfur'u PFDK tedbirini kaldırma süresince zor karar bekliyor. Az-çok ama 5 aylık bir önemli sarsıntı geçirdi. Dinlenmeye ya da çalışarak yenilenmeye ihtiyacı var.
Beşiktaş camiası, yönetimi, takımı Teknik Direktör Tayfur Havutçu ile başarılı emanetçisi Carvalhal'ı birlikte aynı potada eritebilir! Tabi 600 bin Euro kazanan Carvalhal devre arası başka bir takıma da gitmek isteyebilir. Ancak saha sonuçlarının aynı seviyede devam etmesine ihtiyaç var.

FERNANDES'LE KAZANMAK
Beşiktaş'ı grup liderliğine taşıyan 3-1'lik Stoke City maçındaki muhteşem şovuyla 12. Adam taraftarı özel bir yere koyuyorum. Ancak sahada iki oyuncunun fotoğrafı çok önemliydi. Birincisi Stoke City ile ilk oynanan maçta Türkiye kariyerinin en iyi performansını sergileyen Fernandes yine sahadaydı. Siyah-beyazlı takımın en iyisiydi. Bileti cebine konulmuş bir futbolcunun dün geceki soğukkanlı, temiz ve verimli performansı alkışlanmayı hak etti. İkincisi kaptan Rüştü. Yakından takip edenler hatırlar Rüştü İnönü'de ilk kez kaptan çıktı. Pazubandın koldan kola dolaştığı yılların ardından ilk kez Ordu maçının son bölümünde Rüştü'nün koluna gelmişti. Dün pazubandın hakkını da verdiği gibi emeğinin karşılığını aldı. Tıpkı iyi futbolunun karşılığını gruptan lider çıkarak alan Beşiktaş gibi.