Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TULU GÜMÜŞTEKİN

2012 biterken

Yılbaşı yaklaştığında tüm köşe yazarlarının değerlendirmeleri birbirine benzemeye başlıyor. Mutlaka bir "geçen yılın değerlendirilmesi" kaleme alınması gelenek haline gelmiş olduğu için, geçtiğimiz yıl yaşanan olayların gözden geçirildiği bir çerçeve çiziliyor.
2012 benim için babamı kaybettiğim, hep üzülerek hatırlayacağım bir yıl olacak. Onun yarattığı boşluğu dolduramayacağımı biliyorum. Ancak babamın ismini ve Türk demokrasi tarihine katkılarını yaşatmak için, onun düşüncelerini, yazılarını ve onu tanıyanların anı ve değerlendirmelerini derleyen bir kitap üzerinde çalışmaya başladık.
Bölgede gerilim azalmadı, Suriye'de iç savaş hala sürüyor. Arap uyanışı sonrasında oluşan çalkantının aşılması zaman alacak. AB içinde euro krizi ne tek para birimini ortadan kaldırdı, ne de Yunanistan başta olmak üzere kamu maliyesinde ciddi sorun yaşayan kimi üye ülkeler ortak para biriminden ayrılmak zorunda kaldı. Ne var ki, AB içindeki çalkantı yapısal nedenlere dayanıyor ve aşılması uzun bir reform süreci gerektireceğe benziyor.
Bütün gelişmiş ülkelerde bir ekonomik büyüme sorunu başladı. 1973 petrol krizinden bu yana, enflasyon dizginlemeyi başlıca hedefi haline getirmiş olan gelişmiş ülke yönetimleri, şimdilerde büyümeyi ateşlemek için biraz enflasyonu göze alıp almamayı tartışır hale geldiler. Bu görüşün son üç yıldır Nobel ödüllü Amerikalı iktisatçı Paul Krugman tarafından dile getirildiğini hatırlamakta yarar var. AB içinde ise Almanya'nın hafif enflasyon artışına onay vermesi gerekiyor, kolay olmayacağı şimdiden belli...
Fransa'da seçimler yapıldı ve François Hollande'ın karşısına çıkan Başkan Sarkozy, açık bir yenilgiye uğradı. Neredeyse tek başına Türkiye-AB ilişkilerinde tıkanıklık ve istikrarsızlık yaratan bir siyaset anlayışı da tasfiye edildi. Türk-Fransız ilişkilerinin hızlı bir düzelmeye doğru gitmesi için ilk adımların atıldığı bir yıl sonu gördük.
ABD'de Başkan Obama, seçimleri yeniden kazanmasını bildi, dünyada istikrar ve barış isteyen herkes de derin bir nefes aldı. İsrail ile ilişkilerimiz bir türlü düzelemedi, ancak son olarak NATO işbirliği hususunda ufak da olsa bir umut ışığı yandığını gördük. Rusya ile ilişkiler, Putin ziyareti ile çok önemli bir merhale kat etti, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ortak yaptıkları basın toplantısı, gelecek işbirliği ve yumuşama sürecinin temellerini attı demek yanlış olmaz.
2012'de sürpriz, Afrika ekonomilerinden geldi. Kara kıta nihayet kıpırdanmaya başladı, önümüzdeki dönem, Afrika ülkelerinde büyük bir etki alanı yaratma mücadelesinin yaşanacağının işaretlerini veriyor.
Türkiye'nin çok eleştirilen dış siyaseti, zaman geçtikçe daha anlaşılır hale geliyor ve hedeflere yaklaşılıyor. 2013 için herhalde en önemli hediye, bölgede akan kanın durması ve yeniden inşaya başlanabilmesi olacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çok daha yoğun bir dış ilişkiler gündemi olacağını tahmin ediyorum. Herkesin yeni yılını kutlar, daha fazla barış, daha fazla AB, daha fazla istikrar dolu bir yıl dilerim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA