Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TULU GÜMÜŞTEKİN

Nazmiye Demirel ile bir devir kapanırken

Nazmiye Demirel vefat etti... Bu yazıyı, benim tanıdığım Nazmiye Hanım teyzeyi sizlerle paylaşmak, benim yaşadığım etkileyici, muktedir ve sevgi dolu insanı anlatmak için kaleme alıyorum.
Demirel'lerin evinde sofra, her zaman çok önemliydi. Çok dikkatli hazırlanır, zengin donatılır, dostların, çalışma arkadaşlarının bir araya geldiği, uzun tartışmaların yapıldığı, kararların alındığı yer, hep bu sofra olurdu. Demirel'lerin evinde mutfak ve sofra, Nazmiye Hanım teyzenin egemenlik alanıydı.
Son derece lezzetli yemekler yapar, nasıl yaptığını da kimseye söylemezdi.
Türkiye'nin dört bir köşesinden Demirel'lerin evine yöresel erzak gelirdi. Bunlarla Nazmiye Hanım teyze, sofrayı donatır, dirayetiyle, inanılmaz espri yeteneğiyle, insanları bir bakışta değerlendirme becerisiyle o evin temel direği olduğunu hissettirirdi.
Daha beş yaşımda elimden tutup bana yemek yapmayı öğreten odur.
Sonraları kimseye söylememem karşılığında, çok özel bir patlıcan salatası tarifini benimle paylaşmıştı. Yeri geldi yazıyorum, kimseyle paylaşmadım Nazmiye Hanım teyze... O büyük sofrada çok şey öğrendim. Küçücük bir çocukken, bir yılbaşı yemeğine teşrif eden Celal Bayar'ı orada gördüm. İhsan Sabri Çağlayangil başta, kimleri tanımadım ki o sofrada. Nazmiye Hanım teyzenin sofrası, evi, Güniz sokakta da, Tuzla'daki mütevazı mekânda da, İslamköy'deki evde de, Çankaya köşkünde de, benim hayatta en önemli eğitimi aldığım yerlerden biri oldu.
Demirel amca, mutlaka öğle yemeklerinde eve dönerdi. Bunu sadece lezzetli yemekler için değil, hayat arkadaşının önsezilerinden yararlanmak için yapardı. 1991 Ekim ayında, Güniz sokakta Demirel amca, Nazmiye Hanım teyze ve ben birlikte yemek yedik.
Seçimler yapılmış, DYP birinci parti olmuştu. Yemekten sonra Demirel amca Meclis'e yemin törenine gitti, biz ikimiz televizyondan seyrettik. Nazmiye Hanım teyze, 11 yıllık bir siyasi mağduriyetten çıkışı, gözyaşları içinde izledi.
11 yıl boyunca neredeyse hiç sokağa çıkmayarak protesto ettiği o sürecin bitmesine birlikte tanık olduk.
Yıllar sonra, annem çok benzer bir olaydan bahsetti. 1973'te, 12 Mart sonrası dönemlerde, Faruk Gürler'in aday olduğu Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Nazmiye Hanım ve Süleyman Beyle annem, Güniz sokakta baş başa öğle yemeği yemişler.
Sonrasında Gürler'in seçilemediği o meşhur oylamayı iki hanım da radyodan dinlemişler. Türk siyasetinde demokrasi mücadelesini Nazmiye Hanım teyze Güniz sokaktan takip etti.
Onun kadar haksızlığa uğramış bir Başbakan eşi herhalde hiç olmadı.
Bunları sineye çekti, ancak toplum yaşamının hep kıyısında durdu, kendisini sakladı.
1991 sonrasında Başbakanlık konutunda oturmayı da reddetti.
Bir dönemin tanığıdır kadınlar.
Nazmiye Hanım teyze, acılarla ve cefa ile geçen o dönemin sembolüydü.
Güçlü kişiliği nedeniyle, kendisini olduğundan başka gibi gösterme ihtiyacını hiç hissetmedi. Demirel amcanın arkasındaki sağlam kale hep Nazmiye Hanım teyze oldu.
Güçlü kadınlığı daima övdü, destekledi.
En son 2005'te, sevgili babamın 70. yaş günü için Ankara'da düzenlediğim "sürpriz" kutlamaya Demirel amca ile birlikte geldi Nazmiye Hanım teyze.
Hastalığı başlamıştı. Demirel amca daha sonra onun en son dışarıya çıkışlarından biri olduğunu söyledi. Pek konuşmuyordu artık, ama o gün devamlı elimi tuttu.
Güçlü, dirayetli bir kadındı, zor bir yaşamın çalkantılarına göğüs gerdi. Hep mücadele etti. Onunla birlikte bir dönem sona eriyor. Tarih onu, az bilinen çok güçlü ve sağduyulu kişiliğiyle hatırlayacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA