SON günlerde ciddi kuruluşlar, medyanın mafyayı özendirdiğini, bu nedenle organize suç örgütlerinin iyice palazlandığını iddia eden istatistik ve raporlar yayınlıyorlar. Ama medyanın bu konuda "günah keçisi" haline getirilmesi pek doğru bir yaklaşım sayılmaz. Zira bu dizileri, filmleri, programları kurgulayanlar uzayda yaşamıyor. Etraflarında olup bitenleri önce kağıda sonra da ekrana ve beyazperdeye döküyorlar. Eğer Türkiye'de bir "mafya gerçeği" varsa, bunun perdeye ve ekrana yansıması kadar doğal bir şey olamaz. Yeter ki, organize suç örgütü üyelerinin yaşamı, "özendirici" bir tarzda ekrana gelmesin. Mahalle bitirimleri, Çakır'a, Baron'a, Memati'ye, Engerek Bedir'e, Emir'e ve diğerlerine öykünmesin. Evet, bugün Babalar Günü... Başta kendi babam olmak üzere tüm "gerçek ve fedakar aile babalarının" ellerinden saygı ile öpüyorum. Ama içimden diğer babalara da birer hediye göndermek geliyor. Örneğin; Çakır'a çelik yelek, Necmi'ye dişleri pamuktan bir elektrikli testere, Laz Ziya'ya kabzası sedef kakmalı, Karadeniz işi bir "kurusıkı" tabanca, Memati'ye anti-depresan ilaç, Emir'e üfleyince sabun köpüğünden balon çıkaran tel halka, Engerek Bedir'e Medrano sirki için bilet ve Baron'a çitlembik atan boru... Babalar Günü'nüz kutlu olsun.
