Gündüz programlarının hali harap... Sabah ve öğle saatlerinde neredeyse tüm televizyonlarda bağıran, ağlayan, birbirini suçlayan, hakaret eden aile üyelerini görüyorum. Kimi aile içi şiddetten, kimi tacizden, kimi zinadan yakınıyor. Yatak odalarının perdesinden bile dışarı sızmaması gereken çok özel sorunlar stüdyoya taşınıyor. Bu da yetmiyor, iki lafı bir araya getiremeyen stüdyodaki izleyiciler lafa karışıp, mağdurlara sözde akıl veriyorlar...
KAŞ YAPAYIM DERKEN...
İddialar kimi zaman adli içerik kazanıyor, suç duyurusuna dönüşüyor. Özel sorunların, ekranda milyonların gözü önünde tartışılması, gizli kalması gereken olayların bir anda deşifre olması, kocaların, nişanlıların, sevgililerin sigortasını attırıyor. Önceki gün Show TV'deki "Sen Olsaydın" programında stüdyo konuğu Fatma K., aynı semtte oturan Yaşar.A'nın kendisine tacizde bulunduğunu iddia ettiği şahsın adını soyadını söyledi. Bunun üzerine Yaşar A. programa telefonla bağlanarak, iddiaları reddetti. Bu arada olayı televizyondan öğrenen Fatma K.'nın kardeşi, Yaşar A.'nın evini bastı. Telefondan bağrışmalar ve tehditler duyuldu. Araya girenler muhtemel bir faciayı son anda önlediler... Buradan herkesi uyarıyorum. Program ve kanal fark etmez. Sabah Sabah Seda Sayan, Kadının Sesi, Sizin Sesiniz, Gülbence, Kadınlar Ne İster, Zor Karar, Sen Olsaydın gibi aile sorunlarının tartışıldığı programların yapımcı ve sunucularının çok dikkatli olmaları gerekiyor. Türkiye'de cezaevleri "Namusumu temizledim" diyenlerle dolu... Bilmem farkında mısınız ama üzerinde dolaştığınız konu çok hassas. Kaş yapayım, derken bir anda göz çıkartıverirsiniz. Pazartesi günü canlı yayında ilk "ekran cinayetinin" provası yapıldı... Aman dikkat!
NOT: Dünden Bugüne Tercüman gazetesinde yayınlanan röportajda "Gelinim Olur musun?"daki gelin adaylarından Sinem'in babası Temel Umay, Semra Hanım ve oğlu Ata için "Alacağım elime silahı, namusum için ikisini de vuracağım. 49 yaşındayım. Bu yaştan sonra hapis yatsam ne olur?" demiş. Alın size bir tehlike sinyali daha...
