Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Salla popoyu, götür oyu!..

Geçen hafta bizim Zap'tiye köşesinde "Eskiden yarışmalarda oy toplamak için popülizm yapılıyordu, artık popolizm yapılıyor" diye yazmıştım. Bu hafta atv'nin Profesyonel ve Show TV'nin Buzda Dans yarışmalarında yaşananlar ne yazık ki bu savımı belgeler nitelikteydi. İzlemeyenler için kısa özet: Profesyonel'e yarışmacı olarak katılan Ela, Buzda Dans'ın aykırı yarışmacısı Tuğba Ekinci'ye özendi. Jüriye saygısızlık etti. Poposunu sallayıp durdu. Jüri üyesi Pelin Akad, "Senin hareketlerini görünce yeni bir Tuğba Ekinci vakasıyla karşı karşıya mıyız diye düşündüm" dedi. Her şeye hazırlıklı gibi görünen Ela cevabı yapıştırdı: "Biraz daha konuşursanız ikinci bir Ayşe Arman vakasına sebep olacaksınız!.." Sonrası türlü rezillik... Buzda Dans'ta ise her hafta olduğu gibi yine Tuğba Ekinci ile jüri üyeleri arasında "didişme" vardı. Tuğba buna karşılık, yeni albümünden bir şarkıyı buz pistinde seslendirdi. Sanırım, programa yaptığı reyting katkısından dolayı "ödüllendirilmişti!" Bu arada Tuğba Ekinci'nin yine halk oylarıyla yarışmada kaldığını, kendisinin ise tüm başarılı performansına rağmen elenmek üzere olduğunu gören Şebnem Schaeffer isyan bayrağını açtı. Piste gelip, "İçeride bana polemik yapmam için baskı yapıyorlar. Ben böyle şeyler yapamam" deyip, gözyaşlarına boğuldu. Gözündeki maskara, gözyaşlarına karışıp, siyah lekeler olarak buz pistine damlıyordu. Maskaralığın mürekkebiyle, buz pistine "rezalet" yazılıyordu adeta... atv'nin Profesyonel yarışmasındaki jüri üyeleri içinde Türkiye'nin en saygın sanatçıları var. Bir yarışmacının onlara bu denli saygısızca davranmasını, atv ekranlarının bu denli fütursuzca kirletilmesini doğrusu hazmedemedim. Bir jüri üyesi de çıkıp, "Burası atv ekranı. Burada bu tür rezilliklere izin veremeyiz. Ben bu yarışmadan diskalifiye edilmenizi istiyorum. Aksi halde gelecek hafta bu jüri koltuğunda oturmam" diyemedi... En çok ona üzüldüm. Bir tarafta buz dansı gibi dünyanın en zarif sporu. Öte yanda Türk Pop Müziği'ne yeni sesler kazandırmak için yola çıkan bir yarışma. Her ikisinde de başrol ne yazık ki popoların... Televizyonda popoların baş, başların popo olduğu, unutulası bir dönem yaşıyoruz. Bir yarışmadaki rezillik, virüs gibi diğerine bulaşıveriyor. Önlemek için hiçbir şey yapmıyoruz. Televizyonda "garabetin" ödüllendirildiği bu yeni sistemin etkileri sokağı da sardı. Zeynep Yılmaz, Tuğba Ekinci'yi diskoteğin merdivenlerinden aşağı yuvarladı. Tuğba, Zeynep'in otomobilini beyzbol sopasıyla parçaladı. Alihan, Ajdar'ın ensesine şaplağı indirdi... Asena, "marjinal görünmeye heveslenip" Makina'yı birbirine kattı. Peki neden? Nedeni yukarıda uzun uzun yazıyor ya işte... Ne kadar tuhaf davranırsan, ne kadar aykırı olursan, rezaletin ne kadar dibine vurursan ekranda o kadar çok görünüyorsun da ondan. Sabah programlarını izliyorum. Alihan ile Zeynep Yılmaz uzun uzun savunma yapıyorlar. Saatlerce ekranda konuşuyor, konuşturuluyorlar. Eğer Hrant Dink'e ekranda bu kadar uzun süre konuşma ve kendini ifade etme şansı tanınsaydı, şu an hayatta olurdu!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA