Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Canlı yayında intihar korkusu

Şebnem Kısaparmak salı günü Kanal 7'de sunduğu Paylaştıkça programında hayatının şokunu yaşadı. Stüdyo sorumlusu, Kısaparmak'a canlı yayın sırasında bir adamın Okmeydanı'nda viyadükten atlamak üzere olduğunu ve kendisiyle görüşmek istediğini söyledi. Daha sonra canlı yayına telefonla bir polis memuru bağlandı. Memur, "Şu anda Murat adlı bir vatandaş sizinle görüşmek istiyor. Kendisi Sadabad viyadüğünün korkuluklarında, intihar edeceğini söylüyor" dedi ve telefonu intihar teşebbüsünde bulunan adama verdi. Ardından da canlı yayında kolay kolay rastlanmayacak bir diyalog yaşandı. Şebnem Kısaparmak dehşetle açılan gözleriyle adama "Derdini anlat bana, ne olur bir şey yapma" diye yalvardı. Adam, aylardır işsiz olduğunu, üç çocuğunun bulunduğunu ve evinin damının çökmek üzere olduğunu söyleyip, "Benim derdim İstanbul. Buraya gelmezsen atlayacağım" dedi. Şebnem Kısaparmak önce "Ama benim 20 dakika daha yayında olmam lâzım" diyerek, isteği geri çevirdi fakat durumun ciddiyetini kavrar kavramaz, gözyaşlarıyla stüdyoyu terk edip, olayın yaşandığı yere koştu. Polislerle birlikte intihar teşebbüsünde bulunan adamın yanına gelen, onu sözleriyle ikna etmeye çalışan hatta bir ara adamın yakasına yapışan Kısaparmak, çevredekilerin de yardımıyla şahsı parmaklıklardan içeriye doğru çekmeyi başardı. Ama sinirleri oraya kadar dayanabilmişti. Yaşadığı stres ve korku nedeniyle Şebnem Kısaparmak da olduğu yere yığılıp, bir süre baygınlık geçirdi. Kısaparmak yıllar önce de Kanal 6 televizyonunda haber spikerliği yaparken, yolda tesadüfen gördüğü bir adamı intihardan kurtarmıştı. Benim dikkatimi çeken nokta ise bir hafta içinde üç benzer vakanın yaşanmış olması. İlkinde Uğur Dündar, çocuğunu rehin alan bir babanın isteği üzerine eve gelip, yavruyu kurtardı. İkincisinde Savaş Ay, Boğaz Köprüsü'nde intihara kalkışan bir adamı korkuluklardan aldı. Ve son olayda bu kez canlı yayına yansıyan konuşmalar eşliğinde Şebnem Kısaparmak bir insanın hayatını kurtardı. Bana göre durum son derece tehlikeli bir noktaya doğru ilerliyor. Sorunu olan ya da sadece dikkat çekmek için bu eylemlere kalkışan kişiler, ekran ünlülerini "kullanmaya" çalışıyorlar. Korkarım ki, bu vakalar kötü örnek teşkil edecek. Aklına esen herkes bir köprüye, direğe tırmanıp, ünlülerden birini çağıracak ve programlara, bültenlere haber olmayı deneyecek Şebnem Kısaparmak'ın yerinde olmak istemezdim doğrusu... Bir yanda insan hayatı, diğer yanda bunun kötü bir örnek olacağına ilişkin kaygı... Ne karar verirdim bilemiyorum. Kısaparmak bu kez adamın isteğini yerine getirdi ama ertesi günkü programında "Sakın böyle bir şeyi denemeyin. Bunu adet haline getirmeyin. Bir daha gelmem, gelemem" dedi. Bence olay anında yapılması gereken, yayının kesilmesi ve telefon konuşmasının "yayın dışında" sürdürülmesiydi. İkinci büyük hata ise ertesi gün bu "kurtarma" görüntülerinin aynı programda yayınlanmasıydı. Umarım, Şebnem Kısaparmak'ın başından geçen korkulu deneyim, diğer programcılara ders olur. Aksi halde canlı yayında "intihar" izleyeceğiz...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA