Kanal yönetimlerinin canlı yayınlar sırasında gerekli güvenliği sağlayamadığını kaygı ile gözlemliyorum. Özellikle sıradan vatandaşların konuk edildiği canlı yayınlarda küfür, kavga ve hatta daha fazlasının yaşanmaya başlaması, dehşet verici. Elinde silahla stüdyo basmaya yeltenenler mi istersiniz, görüşünü beğenmediği gazeteciye kalem, mikrofon fırlatan mı, konuşmacıyı eleştiren seyirciyi, ciyak ciyak bağırtarak dövenler mi? Görünen o ki, stüdyo güvenliği ileride çok daha ciddi sonuçlara yol açabilecek kadar gevşek. Bunun son örneklerinden biri de geçen salı akşamı Canlı Para yarışmasında yaşandı. Baba-oğulun yarıştığı bölümde baba, avcılık yaptığını, avcı yeleği giydiği için yanında gerekli tüm malzemeleri taşıdığını belirterek, cebinden çakı ile bıçak arası bir alet çıkardı. Sunucu Engin Altan Düzyatan da gördüğü manzara karşısında kapıldığı dehşeti saklayamayarak, "O artık çakılıktan çıkmış, kamaya benziyor" dedi. O beyefendiyi tenzih ederek söylüyorum: Ya kötü niyetli biri, canlı yayına kocaman bir bıçakla katılırsa ne olacak? Bu insanların girişte üstü aranmıyor mu? Ya Canlı Para, milyonlarca insanın gözü önünde Kanlı Para'ya dönüşürse? Oradaki 1 milyon lirayı özel muhafızlar koruyor. Peki ya insanların canını koruyan var mı?